33. KUDSİ HADİS
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: "Amelleri ile gösteriş peşinde olan kimse, dağın zirvesine sırtında su taşıyan kimseye benzer. Ona yaptığı işten, ancak zorluk ve yorgunluk kalır. Kendisinin hiçbir ameli kabul edilmez.
Bu kimse, her ne zaman su ile buluşsa, su onu yumuşatmaz (Gösterişçi de böyledir; birçok hayırlı amelle iç içe olur, fakat kalbi yu-muşayıp ihlâs sahibi olmaz).
Ey âdemoğlu! Ben ancak benim rızâm için yapılan bir ameli kabul ederim. Ne mutlu ihlâs sahiplerine!
Ey âdemoğlu! Fakirliğin sana doğru geldiğini gördüğünde, ona, 'Ey salihlerin süsü ve şiarı, merhaba!' de (onu gönül hoşluğu ile karşıla). Zenginliğin sana doğru geldiğini gördüğünde de, 'Bu (işlediğim bir hatadan dolayı) bana peşin olarak verilmiş (âhirete bırakılmış) bir cezadır' de (hemen sevinmeyip dikkatli ol).
Bir misafirin, (kimsenin ilgilenmediği için) bir yerde mahsur kaldığını görürsen (bunun vebalinden kork ve), 'Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım!' deyip onunla ilgilen.
Ey âdemoğlu! Mal benimdir, sen benim kulumsun ve misafir de benim elçimdir. Nimetimi senden çekip almamdan korkmaz mısın? Rızık benim rızkımdır, sana düşen ise şükürdür. Bu şükrün faydası da «ana dönecektir. Sana verdiğim nimetlerden dolayı bana hamdetmek istemez misin?
Ey âdemoğlu! Yerine getirmen gereken üç emir vardır: Malının zekâtını vermen, akrabanı gözetip onun hukukunu koruman, ailene ve misafire karşı gerekeni yapman. Sana vacip kıldığım bu emirleri yerine getirmezsen, seni âlemlere ibret olacak şekilde cezalandırırım.
Ey âdemoğlu! Ailenin hakkını gözetir gibi komşunun haklarına saygı göstermezsen, sana bakmam, amelini kabul etmem ve duana da icabet etmem.
Ey âdemoğlu! Tıpkı senin gibi yaratılmış birine dayanıp bel bağlama; seni ona havale ederim (senden özel desteğimi çekerim). Yarattıklarıma kibirle muamele etme; çünkü senin aslın, erkeğin beli ile kadının göğüs kemiği arasından
çıkan ve sidik kanalından dışarı atılan bir menidir.
Sana haram kıldığım şeye bakma; zira böcekler ilk önce gözlerinden yemeye başlayacaktır. Şunu bil ki, her bakış ve sevgiden dolayı hesaba çekileceksin.
Öyleyse yarın benim huzurumda hangi makamda olacağını düşün; çünkü ben bir an olsun senin gizli hallerinden gafil değilim. Hiç şüphesiz ben, kalplerin içinde saklı olan düşünceleri bilirim."
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: "Amelleri ile gösteriş peşinde olan kimse, dağın zirvesine sırtında su taşıyan kimseye benzer. Ona yaptığı işten, ancak zorluk ve yorgunluk kalır. Kendisinin hiçbir ameli kabul edilmez.
Bu kimse, her ne zaman su ile buluşsa, su onu yumuşatmaz (Gösterişçi de böyledir; birçok hayırlı amelle iç içe olur, fakat kalbi yu-muşayıp ihlâs sahibi olmaz).
Ey âdemoğlu! Ben ancak benim rızâm için yapılan bir ameli kabul ederim. Ne mutlu ihlâs sahiplerine!
Ey âdemoğlu! Fakirliğin sana doğru geldiğini gördüğünde, ona, 'Ey salihlerin süsü ve şiarı, merhaba!' de (onu gönül hoşluğu ile karşıla). Zenginliğin sana doğru geldiğini gördüğünde de, 'Bu (işlediğim bir hatadan dolayı) bana peşin olarak verilmiş (âhirete bırakılmış) bir cezadır' de (hemen sevinmeyip dikkatli ol).
Bir misafirin, (kimsenin ilgilenmediği için) bir yerde mahsur kaldığını görürsen (bunun vebalinden kork ve), 'Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım!' deyip onunla ilgilen.
Ey âdemoğlu! Mal benimdir, sen benim kulumsun ve misafir de benim elçimdir. Nimetimi senden çekip almamdan korkmaz mısın? Rızık benim rızkımdır, sana düşen ise şükürdür. Bu şükrün faydası da «ana dönecektir. Sana verdiğim nimetlerden dolayı bana hamdetmek istemez misin?
Ey âdemoğlu! Yerine getirmen gereken üç emir vardır: Malının zekâtını vermen, akrabanı gözetip onun hukukunu koruman, ailene ve misafire karşı gerekeni yapman. Sana vacip kıldığım bu emirleri yerine getirmezsen, seni âlemlere ibret olacak şekilde cezalandırırım.
Ey âdemoğlu! Ailenin hakkını gözetir gibi komşunun haklarına saygı göstermezsen, sana bakmam, amelini kabul etmem ve duana da icabet etmem.
Ey âdemoğlu! Tıpkı senin gibi yaratılmış birine dayanıp bel bağlama; seni ona havale ederim (senden özel desteğimi çekerim). Yarattıklarıma kibirle muamele etme; çünkü senin aslın, erkeğin beli ile kadının göğüs kemiği arasından
çıkan ve sidik kanalından dışarı atılan bir menidir.
Sana haram kıldığım şeye bakma; zira böcekler ilk önce gözlerinden yemeye başlayacaktır. Şunu bil ki, her bakış ve sevgiden dolayı hesaba çekileceksin.
Öyleyse yarın benim huzurumda hangi makamda olacağını düşün; çünkü ben bir an olsun senin gizli hallerinden gafil değilim. Hiç şüphesiz ben, kalplerin içinde saklı olan düşünceleri bilirim."