Ağlayan nefis nasıl güler?

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Allah'ın yarattığı herşey hem güzeldir hem mucizedir.

Her işte bir hayır vardır denir değilmi? Peki niye? Bunu açıklayalım:

Insan başına gelen her sıkıntıyı,üzüntüyü kötü olarak algılar.ama olması gereken kişinin bu tür durumlarda isyan etmeyip sabretmesidir. Zira bakara suresinde "darlık da veren Allahtır,bolluk genişlik de veren Allah'tır" denir.yani sıkıntı da Allah'tan gelir. Sıkıntıya sabretmek önemlidir. Insan sabrederken nefsen ağlarken kalbi masum masum gülmeye başlar.

Mesela oruç tutarken mide ağlar ama insan ruhu sabırla genişler güler.
Allah sabreden kişiye şükür kapısını da açar. Aslında kişi sabrın sonundaki güzel meyveleri görse sabırdan ziyade Allah'tan şükrü ister. Yani gerçek imana sahip bir kişi içinde bulunduğu zor durumda Allah'tan sabır istemek yerine şükür eder.yani o kötü durumda dahi gerçek Allah dostları gibi şükreder.buna da şükür,benden daha da zor durumda olanlar var der.

Dünya mallarına tutunan kişileri,onlardan darbe alır ve sonunda onları da kaybeder.
Ama ahiret işlerini öne alan,dünyayı ahiretin tarlası yani ahireti kazanmak için bir vesile görürse iki cihanda da huzura erer. Herşeyi hoş görür,sabreder ve çokça şükreder. çünkü dünya zaten rahat yeri değildir,sadece bir durak,geçici bir yerdir. Bunu düşünen en zor durumda da olsa geçici bir şey için üzülünmeyeceğini bilir.

Insanların başında dert,sıkıntı olabilir.bu durumda sadece o kişi değil,onun etrafındakiler de imtihan içindedir,ailesi,arkadaşları,muhatap olduğu çevresindeki herkes de o imtihandadır. Onlar bu kişinin zor durumu için ne yapıyorlar,yardımcı oluyorlar mı,destek oluyorlar mı, ona sabrı ve şükrü mü tavsiye ediyorlar,moral vererk onu rahatlatıyorlar mı,yoksa umursamaz mı davranıyorlar? Işte bütün bunlar herkesin imtihan içinde olduğunu gösterir. Allah bu imtihan ile bizi bidiğini,bizi gördüğünü bize hatırlatır. Hergün rızıklanmamız harkuladedir.

Başımıza gelen kötü şeyler aslında göründüğü gibi kötü olmayabilir. Belki de Allah o kişiyi bu şekilde hayata karşı daha güçlü kılmak istiyordur. çünkü zor durumları atlatan, her acı ve sıkıntıdan sonra daha da güçlenir,tecrübe insanı hayata karşı daha güçlü yapar. Insan azim eder hayata karşı.
Belki de Allah kişiye verdiği dert,sıkıntı ya da hastalık sebebiyle onun o derdiyle uğraşıp başka günahlara dalmasını önler. Mesela hasta olan kişi güçsüzdür,zayıftır,o zayıflık halinde kötü işlere bulaşamaz,çünkü buna gücü hali yoktur. Yada başında bir sıkıntı olan kişi o işle uğraşmaktan yapacağı başka kötü şeyleri yapmaya fırsat bulamaz belki.
Belki o dert sebebiyle küs olduğu kişilerle barışır yada yeni iyi dostlarla tanışır,hayatına yeni güzellikler girer.

Işte bütün bunlar başımıza gelen herşeyin kötü olarak algılanmaması gerektiğini bize öğretir.
Kişi böylelikle Allah'ın iradesini görüp bizi yaşadığımız kötü durumlardan sabrederek çıkmamız sebbeiyle ruhumuzu temizler,günahlarımızı affeder. çünkü Allah'tan daha büyük merhamet sahibi yoktur.
Mevlana derki üzüldüğünüz zaman ben kömürüm deyin. Içimdeki bu sıkıntı bu baskı beni elmasa dönüştürecek. Kim kömürken bir elmasa dönüşmek istemez ki?

Güneşe doğru giden hiç geçici karanlıklardan şikayet eder mi?

Herşeyi güzel gören Allah'a karşı daha çok muhabbetle bağlanır.

Şimdi etrafınıza bir bakın. Hangi güzellikleri görüyorsunuz? Sizi seven bir aileniz,sizi seven dostarınız Allah bize farkedemediğimiz tüm güzellikleri görmemizi nasip etsin. Amin. Amin. Amin
 
Üst