Ailede Din Eğitimi
“Ümmetine ve yakınlarına namazı emret. Kendin de o namaza sımsıkı sarıl veya namazı emretmede dirençli ve dayanıklı ol...” (20 Taha 132)
“Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun ki onun yakıtı insanlar ve tutuşturulmaya yarayan taşlar veya taştan yapılmış tüm putlardır...” (66 Tahrim 6)
300. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Hz. Ali’nin oğlu Hasan radıyallahu anhümâ, sadaka edilen hurmalardan birini alıp ağzına atmıştı.
Bunu gören Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Kaka, kaka! At onu!. Bizim sadaka edilen şeyleri yemediğimizi bilmiyor musun?” buyurdu.[1]
Bir rivayete göre şöyle buyurdu:
“Bize sadaka helâl değildir, bilmiyor musun?”[2]
* Ağaç yaşken eğilir atasözü uyarınca ailede din eğitimi daha küçük yaşlardan başlamalıdır demek isteyen peygamberimiz yeme içme konusunda evde bulundurulması yasak olan resim, heykel, köpek gibi şeylerin haramlığında yemek yerken besmele çekilerek başlanıp sağ eliyle ve önünden yenmesi gerektiğine kadar pek çok husus ve ahlaki kaideler daha küçük yaşta iken verilmeli ve öğretilmelidir. Büyüyünce öğrenir veya öğrensin demek suretiyle bu eğitim verilecek yaşta bu alışkanlıklar ve dini vecibeler öğretilmezse bunların yerini gazete ve TV den bozuk ve yanlış şeyler dolduracağından uygun olanı İslami eğitime küçük yaşta başlamaktır.
Hayatımızda doğruların yer almadığı zeminleri batıl ve hurafeler doldurmuştur. Her sünnetin eksikliği bir bidatı doğurduğu gibi. [3]
301. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in üvey oğlu, Ebû Seleme Abdullah İbni Abdülesed’in öz oğlu Ebû Hafs Ömer’şöyle dedi:
Ben Hz. Peygamber’in himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:
“Oğul, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”
O günden sonra buyurduğu gibi yedim.[4]
302. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlemiştir:
“Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobandır ve güttüğü sürüden sorumludur.”[5]
* Toplum olarak en küçük birim olan aileden başlıyarak devlete kadar herkes çobandır ve idare etmekle sorumlu olduğu kişilerden sorumludur. Yani hiç kimse çobanlık konumundan dışarı çıkamaz. Az da olsa çok da olsa mutlaka idare ettiği bir grup vardır. Çocukların ve gençlerin eğitiminden ve bilgisizliklerinden dolayı kötü yollara düşmeleri ve kötülüklere bulaşmaları halinde toplumun her kesimi anne baba ve diğer sorumlular bu işin günahını yükleneceklerdir. Her müslüman bu sorumluluk bilinci altında hayatını sürdürmeli ve islami eğitim ve bilgilendirme işinde ihmal ve tavize hiç yer vermemelidir.[6]
303. Amr İbni Şuayb babası Şuayb’dan, o da dedesi Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anh’den Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.”[7]
* Namaz hususunda 20 Taha 132 ayeti daima gözönünde bulundurulmalı evde yediden yetmişe herkese namaz kılma emri uygulanmalıdır. Yine Tahrim: 66/6 ayeti de hiçbir zaman gözden ve gönülden uzak tutulmamalıdır. Namaz kılma konusunda kitabımızın 1078-1081 numaralı hadisleri de daima hatırlanmalı ve gözden uzak tutulmamalıdır.
Yataklarının ayrılması da cinsi sapmalara yol açabileceğinden peygamberimiz böyle bir problemi daha ortaya çıkmadan önlemek düşüncesiyle bu yasaklamayı getirmişti. Oda ve yatak imkanı olmazsa bile vücutlarının birbirine temasları önlenmiştir. [8]
304. Ebû Süreyye Sebre İbni Ma`bed el–Cühenî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çocuğa yedi yaşındayken namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına bastığı hâlde kılmazsa, cezalandırınız.”[9]
Ebû Dâvud’daki hadis şu meâldedir:
“Çocuk yedi yaşına girince, namaz kılmasını söyleyiniz.”
[1] Buhârî, Zekât 60, Cihâd 188; Müslim, Zekât 161.
589’da benzeri gelecektir. Ehli Beyt’e sadakanın haramlığı bkz. 347
[2] Müslim, Zekât 161.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 114
[4] Buhârî, Et`ıme 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ıme 8.
728 ve 740’da tekrar gelecektir.
[5] Buhârî, Cum`a 11, İstikrâz 20, İtk 17, 19, Vesâyâ 9, Nikâh 81, 90, Ahkâm 1; Müslim, İmâre 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İmâre 1, 13; Tirmizî, Cihâd 27.
285’de geçmişti, 653’de tekrar gelecektir.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 115
[7] Ebû Dâvûd, Salât 26.
[8] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 115
[9] Ebû Dâvûd, Salât 26; Tirmizî, Mevâkît 182.
“Ümmetine ve yakınlarına namazı emret. Kendin de o namaza sımsıkı sarıl veya namazı emretmede dirençli ve dayanıklı ol...” (20 Taha 132)
“Ey iman edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun ki onun yakıtı insanlar ve tutuşturulmaya yarayan taşlar veya taştan yapılmış tüm putlardır...” (66 Tahrim 6)
300. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Hz. Ali’nin oğlu Hasan radıyallahu anhümâ, sadaka edilen hurmalardan birini alıp ağzına atmıştı.
Bunu gören Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Kaka, kaka! At onu!. Bizim sadaka edilen şeyleri yemediğimizi bilmiyor musun?” buyurdu.[1]
Bir rivayete göre şöyle buyurdu:
“Bize sadaka helâl değildir, bilmiyor musun?”[2]
* Ağaç yaşken eğilir atasözü uyarınca ailede din eğitimi daha küçük yaşlardan başlamalıdır demek isteyen peygamberimiz yeme içme konusunda evde bulundurulması yasak olan resim, heykel, köpek gibi şeylerin haramlığında yemek yerken besmele çekilerek başlanıp sağ eliyle ve önünden yenmesi gerektiğine kadar pek çok husus ve ahlaki kaideler daha küçük yaşta iken verilmeli ve öğretilmelidir. Büyüyünce öğrenir veya öğrensin demek suretiyle bu eğitim verilecek yaşta bu alışkanlıklar ve dini vecibeler öğretilmezse bunların yerini gazete ve TV den bozuk ve yanlış şeyler dolduracağından uygun olanı İslami eğitime küçük yaşta başlamaktır.
Hayatımızda doğruların yer almadığı zeminleri batıl ve hurafeler doldurmuştur. Her sünnetin eksikliği bir bidatı doğurduğu gibi. [3]
301. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in üvey oğlu, Ebû Seleme Abdullah İbni Abdülesed’in öz oğlu Ebû Hafs Ömer’şöyle dedi:
Ben Hz. Peygamber’in himâyesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu:
“Oğul, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!”
O günden sonra buyurduğu gibi yedim.[4]
302. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlemiştir:
“Hepiniz çobansınız; hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi de bir çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın kocasının evinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Hizmetkâr efendisinin malının çobanıdır; o da sürüsünden sorumludur. Netice itibariyle hepiniz çobandır ve güttüğü sürüden sorumludur.”[5]
* Toplum olarak en küçük birim olan aileden başlıyarak devlete kadar herkes çobandır ve idare etmekle sorumlu olduğu kişilerden sorumludur. Yani hiç kimse çobanlık konumundan dışarı çıkamaz. Az da olsa çok da olsa mutlaka idare ettiği bir grup vardır. Çocukların ve gençlerin eğitiminden ve bilgisizliklerinden dolayı kötü yollara düşmeleri ve kötülüklere bulaşmaları halinde toplumun her kesimi anne baba ve diğer sorumlular bu işin günahını yükleneceklerdir. Her müslüman bu sorumluluk bilinci altında hayatını sürdürmeli ve islami eğitim ve bilgilendirme işinde ihmal ve tavize hiç yer vermemelidir.[6]
303. Amr İbni Şuayb babası Şuayb’dan, o da dedesi Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anh’den Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmalarını söyleyiniz. On yaşına bastıkları hâlde kılmazlarsa kendilerini cezalandırınız yataklarını da ayırınız.”[7]
* Namaz hususunda 20 Taha 132 ayeti daima gözönünde bulundurulmalı evde yediden yetmişe herkese namaz kılma emri uygulanmalıdır. Yine Tahrim: 66/6 ayeti de hiçbir zaman gözden ve gönülden uzak tutulmamalıdır. Namaz kılma konusunda kitabımızın 1078-1081 numaralı hadisleri de daima hatırlanmalı ve gözden uzak tutulmamalıdır.
Yataklarının ayrılması da cinsi sapmalara yol açabileceğinden peygamberimiz böyle bir problemi daha ortaya çıkmadan önlemek düşüncesiyle bu yasaklamayı getirmişti. Oda ve yatak imkanı olmazsa bile vücutlarının birbirine temasları önlenmiştir. [8]
304. Ebû Süreyye Sebre İbni Ma`bed el–Cühenî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çocuğa yedi yaşındayken namaz kılmayı öğretiniz. On yaşına bastığı hâlde kılmazsa, cezalandırınız.”[9]
Ebû Dâvud’daki hadis şu meâldedir:
“Çocuk yedi yaşına girince, namaz kılmasını söyleyiniz.”
[1] Buhârî, Zekât 60, Cihâd 188; Müslim, Zekât 161.
589’da benzeri gelecektir. Ehli Beyt’e sadakanın haramlığı bkz. 347
[2] Müslim, Zekât 161.
[3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 114
[4] Buhârî, Et`ıme 2, 3; Müslim, Eşribe 108. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ıme 8.
728 ve 740’da tekrar gelecektir.
[5] Buhârî, Cum`a 11, İstikrâz 20, İtk 17, 19, Vesâyâ 9, Nikâh 81, 90, Ahkâm 1; Müslim, İmâre 20. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İmâre 1, 13; Tirmizî, Cihâd 27.
285’de geçmişti, 653’de tekrar gelecektir.
[6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 115
[7] Ebû Dâvûd, Salât 26.
[8] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 115
[9] Ebû Dâvûd, Salât 26; Tirmizî, Mevâkît 182.