ÂLİMLERE , BÜYÜKLERE ve FAZİLET SAHİBİ KİMSELERE SAYGI GÖSTERMEK
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmuştur:
<< De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri ibret alır.>> ( Zümer: 9 )
HADİSLER
Ebû Mes’ûd El – Ensârî (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“ Allah’ın kitabını en iyi okuyan cemaate imam olur. Eğer, okuma konusun da eşit iseler , sünneti en
iyi bilen imam olur. Eğer sünnet konusunda da eşit iseler , en önce hicret eden imam olur. Eğer
hicret konusunda da eşit iseler, yaş olarak önde olan imam olur..Yetkisi altındaki yerde
bulunan bir kimseye, diğer bir kimse asla imam olmasın. İzni olmaksızın, onun evinde özel
eşyasının/yaygısının üzerinde oturmasın.”
Diğer bir rivayette ise:
“ Eğer hicret konusun da eşit iseler , önce Müslüman olan imam olur.” Şeklinde ayrıntı vardır.
Diğer bir rivayette ise:
“ Allah’ın kitabını en iyi okuyan, okuma bakımından önde olan cemaate imam olur. Eğer sünnet
konusunda da eşit iseler , en önce hicret eden imam olur. Eğer hicret konusunda da eşit iseler,
yaşça büyük olan imam olur.” Şeklinde ayrıntı vardır.
( Müslim)
****************************
“ Ebû Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v), namazda omuzlarımıza dokunur ve:
“ ( Saflarınızda ) düzgün durunuz! Karmakarışık durmayınız! Yoksa, kalpleriniz de karmakarışık olur.
Benim arkamda da aklı başında olanlarınız, sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler
dursun, sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler dursun.” Buyururdu.”
( Müslim )
***************************
Abdullah b. Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v), üç defa:
“ Benim arkamda da aklı başında olanlarınız , sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler
dursun.” Buyurdu. Sonra da:
“ Pazaryerlerinin karmakarışıklığı gibi olmaktan sakınınız.” Buyurdu.
( Müslim )
************************
Sehl b. Ebî Hasme (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Abdullah b. Sehl ile Muhayyısa b. Mes’ûd , Hayber’e gitmişlerdi. O günlerde barış andlaşması
vardı. Her ikisi işlerine bakmak için ayrıldılar. Sonunda Muhayyısa işini bitirip Abdullah b. Sehl’in
yanına geldi , baksa ki , kendisini kan içerisinde ölmüş buldu. Onu burada defnedip, Medine’ye geldi.
Abdullah’ın kardeşi Abdurrahman b. Sehl ile Mes’ûd’un iki oğlu Muhayyısa ve Huveyyisa Hz.
Peygamber (s.a.v)’e geldiler. Abdurrahman hemen konuşmaya davrandı , Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Büyüklere sıra ver , büyüklere sıra ver” buyurdu. Abdurrahman içlerinde en gençleri idi, bunun
üzerine sustu, diğer ikisi konuşup durumu anlattı, sonunda Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Onun diyetine hak kazanabilmeniz için onu , ( Yahudilerin öldürdüğüne ) yemin edermisiniz?”
buyurdu.”
( Müttefekun aleyh)
***************************
Câbir ( r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) Uhud şehitlerinden iki kişiyi bir kabire toplar, sonra da:
“ Hangisi Kur’ân’ı daha çok ezberine almıştır? “ buyururdu.
Kendisine bu ikisinden hangisi işaret edilmiş ise kabirdeki lahde önce onu koyardı.
( Buhârî)
*********************
İbni Ömer (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Rüyamda misvaklanırken gördüm. Bu sırada iki adam geldi. Biri diğerinden büyüktü. Ben misvağı
küçük olana verdim.
“ Büyüğe ver” denildi. Ben de büyüğe verdim.” Buyurmuştur.
( Hadisi Müslim senetli olarak rivayet etmiştir. Buhârî de muallak ( senetsiz ) rivayet etmiştir.)
************************
Ebû Musa (r.a), Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu, demiştir:
“ Saçı başı ağarmış bir müslümana, Kur’an’dan habersiz kalmayan ve Kur’an konusunda taşkınlık
yapmayan Kur’ân hafızına, adaletli yöneticiye saygı (ikram) göstermek, Yüce Allah’a saygı
göstermektendir.”
( Ebû Dâvûd ) Hadis hasen hadistir.
*************************
Abdullah b. Amr (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ Küçüğümüze merhamet etmeyen , büyüğümüzün değerini bilmeyen bizden değildir.” Buyurmuştur.
Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiştir. Tirmizî hadis hakkında “ Hadis, hasen ve sahîh
hadistir” demiştir.
Ebû Dâvûd’un rivayetinde “ Büyüğümüzün hakkını bilmeyen” şeklinde ayrıntı vardır.
*************************
Meymûn b. Ebî Şebib (r.h)’den. Âişe (r.a)’a bir dilenci geldi. O da bu dilenciye bir parça ekmek
verdi. Elbisesi ve görünümü yerinde olan bir başka kimse geldi. Onu oturtup ( yemek ikram etti) o
da yemeği yedi. Kendisine böyle davranması soruldu. O da:
“ Rasûlullah (s.a.v) : “ İnsanları derecelerine göre oturtunuz” buyurdu.” Dedi.
Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiş ve rivayetin sonunda:
“ Meymûn Âişe’ye erişmemiştir” demiştir. İmam Müslim de Sahih’inin başında bu hadisi muallak
(senetsiz) olarak rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
“ Âişe (r.a)’dan rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: “ Rasûlullah (s.a.v) bize insanları
derecelerine göre oturtmamızı emir buyurdu.”
Hâkim Ebû Abdullah “ Müstedrek “ isimli kitabında bu hadisi rivayet etmiş ve : “ Bu sahih bir
hadistir” demiştir.
*********************
İbni Abbas (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Uyeyne b. Hısn, Medine’ye geldi ve yeğeni Hurr b. Kays’a misafir oldu. Hurr, Ömer (r.a)’ın
çevresinde bulundurduğu beş-on kişiden birisi idi. İster yaşını almış olsun ister genç olsun
Kur’ân'ı iyi bilen ( Kurrâ ) kimseler, Ömer (r.a)’ın danışma meclisi üyeleri idi. Uyeyne b. Hısn ,
yeğenine:
“ Yeğenim, bu devlet başkanı yanında senin değerin vardır. Yanına girmem için bana bir izin al.”
Dedi.
O da izin istedi, Ömer de kendisine izin verdi. Uyeyne b. Hısn, onun yanına girdiğinde:
“ Ey Hattaboğlu, söyle bakalım! Allah’a yemin olsun ki, bize bol bol bağışta bulunmuyor , aramızda
adaletle hüküm vermiyorsun.” Dedi.
Onun bu sözü üzerine Ömer (r.a) öyle öfkelendi ki , ona bir ceza vermeyi bile düşündü. Bunun
üzerine Hurr:
“ Ey mü’minlerin emiri, Allah , Peygamber (s.a.v)’e :
<< Bağışlama yolunu tut. İyiliği emret ve cahillere aldırma.>>
( Â’râf: 199 ) buyurmuştur.” Dedi. Allah’a yemin olsun ki, kendisine bu ayeti okuyunca Ömer ayetin
hükmünü bırakamadı. Kendisi Allah’ın kitabına çok bağlı idi.”
( Buhârî )
***********************
Semûra b. Cündüb (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v) döneminde ben çocuktum ama,kendisinden duyduklarımı ezberliyordum. Bu
ezberlediklerimi söylememe hiç bir engel yok. Ancak , burada benden daha yaşlı bazı kimseler var.”
( Müttefekun aleyh )
İmam Nevevî hadisin müttefekun aleyh olduğunu söylese de yukarıdaki ifadeler sadece Müslim’de
geçmektedir.
******************
Enes (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ Bir genç yaşlı olduğundan dolayı bir ihtiyara saygı gösterirse, Allah da o gence yaşlandığında
kendisine saygı gösterecek birisini hazırlar.” Buyurmuştur.
Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve: “ Hadis, garib hadistir “ demiştir.
Kaynak: Riyâzü’s-Sâlihîn
S: 211 - 212 - 213 – 214 - 215
Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmuştur:
<< De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri ibret alır.>> ( Zümer: 9 )
HADİSLER
Ebû Mes’ûd El – Ensârî (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“ Allah’ın kitabını en iyi okuyan cemaate imam olur. Eğer, okuma konusun da eşit iseler , sünneti en
iyi bilen imam olur. Eğer sünnet konusunda da eşit iseler , en önce hicret eden imam olur. Eğer
hicret konusunda da eşit iseler, yaş olarak önde olan imam olur..Yetkisi altındaki yerde
bulunan bir kimseye, diğer bir kimse asla imam olmasın. İzni olmaksızın, onun evinde özel
eşyasının/yaygısının üzerinde oturmasın.”
Diğer bir rivayette ise:
“ Eğer hicret konusun da eşit iseler , önce Müslüman olan imam olur.” Şeklinde ayrıntı vardır.
Diğer bir rivayette ise:
“ Allah’ın kitabını en iyi okuyan, okuma bakımından önde olan cemaate imam olur. Eğer sünnet
konusunda da eşit iseler , en önce hicret eden imam olur. Eğer hicret konusunda da eşit iseler,
yaşça büyük olan imam olur.” Şeklinde ayrıntı vardır.
( Müslim)
****************************
“ Ebû Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v), namazda omuzlarımıza dokunur ve:
“ ( Saflarınızda ) düzgün durunuz! Karmakarışık durmayınız! Yoksa, kalpleriniz de karmakarışık olur.
Benim arkamda da aklı başında olanlarınız, sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler
dursun, sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler dursun.” Buyururdu.”
( Müslim )
***************************
Abdullah b. Mes’ûd (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v), üç defa:
“ Benim arkamda da aklı başında olanlarınız , sonra ( sırasıyla bu nitelikte ) onlardan sonra gelenler
dursun.” Buyurdu. Sonra da:
“ Pazaryerlerinin karmakarışıklığı gibi olmaktan sakınınız.” Buyurdu.
( Müslim )
************************
Sehl b. Ebî Hasme (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Abdullah b. Sehl ile Muhayyısa b. Mes’ûd , Hayber’e gitmişlerdi. O günlerde barış andlaşması
vardı. Her ikisi işlerine bakmak için ayrıldılar. Sonunda Muhayyısa işini bitirip Abdullah b. Sehl’in
yanına geldi , baksa ki , kendisini kan içerisinde ölmüş buldu. Onu burada defnedip, Medine’ye geldi.
Abdullah’ın kardeşi Abdurrahman b. Sehl ile Mes’ûd’un iki oğlu Muhayyısa ve Huveyyisa Hz.
Peygamber (s.a.v)’e geldiler. Abdurrahman hemen konuşmaya davrandı , Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Büyüklere sıra ver , büyüklere sıra ver” buyurdu. Abdurrahman içlerinde en gençleri idi, bunun
üzerine sustu, diğer ikisi konuşup durumu anlattı, sonunda Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Onun diyetine hak kazanabilmeniz için onu , ( Yahudilerin öldürdüğüne ) yemin edermisiniz?”
buyurdu.”
( Müttefekun aleyh)
***************************
Câbir ( r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) Uhud şehitlerinden iki kişiyi bir kabire toplar, sonra da:
“ Hangisi Kur’ân’ı daha çok ezberine almıştır? “ buyururdu.
Kendisine bu ikisinden hangisi işaret edilmiş ise kabirdeki lahde önce onu koyardı.
( Buhârî)
*********************
İbni Ömer (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Rüyamda misvaklanırken gördüm. Bu sırada iki adam geldi. Biri diğerinden büyüktü. Ben misvağı
küçük olana verdim.
“ Büyüğe ver” denildi. Ben de büyüğe verdim.” Buyurmuştur.
( Hadisi Müslim senetli olarak rivayet etmiştir. Buhârî de muallak ( senetsiz ) rivayet etmiştir.)
************************
Ebû Musa (r.a), Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu, demiştir:
“ Saçı başı ağarmış bir müslümana, Kur’an’dan habersiz kalmayan ve Kur’an konusunda taşkınlık
yapmayan Kur’ân hafızına, adaletli yöneticiye saygı (ikram) göstermek, Yüce Allah’a saygı
göstermektendir.”
( Ebû Dâvûd ) Hadis hasen hadistir.
*************************
Abdullah b. Amr (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ Küçüğümüze merhamet etmeyen , büyüğümüzün değerini bilmeyen bizden değildir.” Buyurmuştur.
Hadisi Ebû Dâvûd ve Tirmizî rivayet etmiştir. Tirmizî hadis hakkında “ Hadis, hasen ve sahîh
hadistir” demiştir.
Ebû Dâvûd’un rivayetinde “ Büyüğümüzün hakkını bilmeyen” şeklinde ayrıntı vardır.
*************************
Meymûn b. Ebî Şebib (r.h)’den. Âişe (r.a)’a bir dilenci geldi. O da bu dilenciye bir parça ekmek
verdi. Elbisesi ve görünümü yerinde olan bir başka kimse geldi. Onu oturtup ( yemek ikram etti) o
da yemeği yedi. Kendisine böyle davranması soruldu. O da:
“ Rasûlullah (s.a.v) : “ İnsanları derecelerine göre oturtunuz” buyurdu.” Dedi.
Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiş ve rivayetin sonunda:
“ Meymûn Âişe’ye erişmemiştir” demiştir. İmam Müslim de Sahih’inin başında bu hadisi muallak
(senetsiz) olarak rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
“ Âişe (r.a)’dan rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: “ Rasûlullah (s.a.v) bize insanları
derecelerine göre oturtmamızı emir buyurdu.”
Hâkim Ebû Abdullah “ Müstedrek “ isimli kitabında bu hadisi rivayet etmiş ve : “ Bu sahih bir
hadistir” demiştir.
*********************
İbni Abbas (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Uyeyne b. Hısn, Medine’ye geldi ve yeğeni Hurr b. Kays’a misafir oldu. Hurr, Ömer (r.a)’ın
çevresinde bulundurduğu beş-on kişiden birisi idi. İster yaşını almış olsun ister genç olsun
Kur’ân'ı iyi bilen ( Kurrâ ) kimseler, Ömer (r.a)’ın danışma meclisi üyeleri idi. Uyeyne b. Hısn ,
yeğenine:
“ Yeğenim, bu devlet başkanı yanında senin değerin vardır. Yanına girmem için bana bir izin al.”
Dedi.
O da izin istedi, Ömer de kendisine izin verdi. Uyeyne b. Hısn, onun yanına girdiğinde:
“ Ey Hattaboğlu, söyle bakalım! Allah’a yemin olsun ki, bize bol bol bağışta bulunmuyor , aramızda
adaletle hüküm vermiyorsun.” Dedi.
Onun bu sözü üzerine Ömer (r.a) öyle öfkelendi ki , ona bir ceza vermeyi bile düşündü. Bunun
üzerine Hurr:
“ Ey mü’minlerin emiri, Allah , Peygamber (s.a.v)’e :
<< Bağışlama yolunu tut. İyiliği emret ve cahillere aldırma.>>
( Â’râf: 199 ) buyurmuştur.” Dedi. Allah’a yemin olsun ki, kendisine bu ayeti okuyunca Ömer ayetin
hükmünü bırakamadı. Kendisi Allah’ın kitabına çok bağlı idi.”
( Buhârî )
***********************
Semûra b. Cündüb (r.a)’dan. Şöyle demiştir:
“ Rasûlullah (s.a.v) döneminde ben çocuktum ama,kendisinden duyduklarımı ezberliyordum. Bu
ezberlediklerimi söylememe hiç bir engel yok. Ancak , burada benden daha yaşlı bazı kimseler var.”
( Müttefekun aleyh )
İmam Nevevî hadisin müttefekun aleyh olduğunu söylese de yukarıdaki ifadeler sadece Müslim’de
geçmektedir.
******************
Enes (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v):
“ Bir genç yaşlı olduğundan dolayı bir ihtiyara saygı gösterirse, Allah da o gence yaşlandığında
kendisine saygı gösterecek birisini hazırlar.” Buyurmuştur.
Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve: “ Hadis, garib hadistir “ demiştir.
Kaynak: Riyâzü’s-Sâlihîn
S: 211 - 212 - 213 – 214 - 215