وَكَذَلِكَ سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ أَوَّلَ الِاسْتِوَاءَ عَلَى الْعَرْشِ بِقَصْدِ أَمْرِهِ، وَنَظِيرُهُ {ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاءِ} [البقرة: 29] ، أَيْ: قَصَدَ إِلَيْهَا، وَمِنْهُمُ الْإِمَامُ جَعْفَرٌ الصَّادِقُ، بَلْ قَالَ جَمْعٌ مِنْهُمْ وَمِنَ الْخَلَفِ: إِنَّ مُعْتَقِدَ الْجِهَةِ
كَافِرٌ، كَمَا صَرَّحَ بِهِ الْعِرَاقِيُّ، وَقَالَ: إِنَّهُ قَوْلٌ لِأَبِي حَنِيفَةَ وَمَالِكٍ وَالشَّافِعِيِّ وَالْأَشْعَرِيِّ وَالْبَاقِلَّانِيِّ
Sufyan-ı Sevri Arş'a istivayı ''kasd-u emrihi'' (yani Allah u Teala'nın emri) diye tevil etti.
Bunun benzeri de [Sonra Semaya istiva etti (yöneldi)] Bakara/29 ayetidir. Yani Semaya kastetti (yöneldi) demektir. İmam-ı Cafer es-Sadık da bu tevili yapanlardandır.
Bununla kalmayıp onlardan (halef ulemasından) bir cemaat (birçok kişi) dediler ki: Allah için bir cihet(yön,mekan) olduğuna inanan kişi kafirdir. (yani Allah u Teala bir yöndedir diyen kafirdir)
Nasıl ki Irakî de bunu dile getirmişti. Iraki dedi ki: Bu görüş Ebu Hanife, Malik, Şafii, Eşari ve Bakillanî'nin görüşüdür
(Aliyyul Kari,Mirkatul Mefâtih Şerhu Mişkatul Mesabih,924/3)
كَافِرٌ، كَمَا صَرَّحَ بِهِ الْعِرَاقِيُّ، وَقَالَ: إِنَّهُ قَوْلٌ لِأَبِي حَنِيفَةَ وَمَالِكٍ وَالشَّافِعِيِّ وَالْأَشْعَرِيِّ وَالْبَاقِلَّانِيِّ
Sufyan-ı Sevri Arş'a istivayı ''kasd-u emrihi'' (yani Allah u Teala'nın emri) diye tevil etti.
Bunun benzeri de [Sonra Semaya istiva etti (yöneldi)] Bakara/29 ayetidir. Yani Semaya kastetti (yöneldi) demektir. İmam-ı Cafer es-Sadık da bu tevili yapanlardandır.
Bununla kalmayıp onlardan (halef ulemasından) bir cemaat (birçok kişi) dediler ki: Allah için bir cihet(yön,mekan) olduğuna inanan kişi kafirdir. (yani Allah u Teala bir yöndedir diyen kafirdir)
Nasıl ki Irakî de bunu dile getirmişti. Iraki dedi ki: Bu görüş Ebu Hanife, Malik, Şafii, Eşari ve Bakillanî'nin görüşüdür
(Aliyyul Kari,Mirkatul Mefâtih Şerhu Mişkatul Mesabih,924/3)