ALLAH KORKUSU (Ayetler ve Hadisler)
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
<< Yalnız Benden korkunuz.>> (Bakara: 40 )
<< Şüphesiz ki Rabb’inin yakalayıp çarpması çok şiddetlidir.>> ( Burûc: 12)
<< Rabb’in haksızlık eden memleketlerin halklarını yakaladığın da , onları işte böyle yakalar. Şüphesiz onun yakalaması çok acı ve şiddetlidir. Doğrusu ahiret azabından korkanlar için bunda, kesinlikle ibret vardır.Bu insanların toplanacağı gündür, bu , görülecek bir gündür. Biz o günü sayılı bir süreye kadar erteliyoruz. O gün gelir ve hiç kimse O’nun izni olmadan konuşmaz. Onlardan mutsuz olan da vardır , mutlu olan da vardır.Mutsuz olanlar cehennemdedirler , cehennemde onların iniltileri vardır.>> ( Hûd: 102 – 106 )
<< Allah sizi kendisine karşı sakındırmaktadır.>> ( Âl-i İmrân: 28 )
<< O gün kişi kardeşinden , annesinden , babasından , eşinden ve oğullarından kaçar. O gün herkese kendine yetecek bir hal vardır.>> ( Abese: 34 – 37 )
<< Ey insanlar, Rabb’inizden korkunuz. Şüphesiz ki kıyamet vaktinin sarsıntısı çok dehşetli bir şeydir. Onu gördüğünüz gün , her bir emzikli kadın kendini kaybederek emzirdiğini unutur, her hamile karnındaki taşıdığını düşürür. İnsanları sarhoş görürsün, halbuki onlar sarhoş değildirler ama Allah’ın azabı çok şiddetlidir.>> ( Hacc: 1 – 2 )
<< Rabb’inin makamından korkan için iki cennet vardır.>> ( Rahmân: 46 )
<< Cennetlikler birbirlerine dönüp sorarlar ve:” Gerçekte biz daha önce de ( dünya hayatında da ) ailemiz için de korkardık. Allah bize lütfetti de bizleri o kavurucu azaptan korudu. Doğrusu biz, bundan önce de O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz O, iyi davranan ve çok merhamet edendir.” Derler.>> ( Tûr: 25 – 28 )
HADİSLER
İbni Mes’ûd (r.a)’dan: Rasûlullah (s.a.v):
“ O gün cehennem yetmiş bin yularla , her bir yularda onu çeken yetmiş bin melekle getirilir.” Buyurdu.” Demiştir.
( Müslim )
************************
Nu’mân b. Beşîr (r.a) , Rasûlullah (s.a.v)’i şöyle buyururken işittim, demiştir:
“ Cehennemliklerden azâbı en hafif olanı, ayak tabanındaki boşluğuna konan iki ateşin tesiriyle beyni kaynayan kimsedir. Hiç bir kimsenin kendisi kadar azap gördüğünü zannetmez. Oysa bu kimse , cehennemliklerin en hafif azap görenidir.”
Hadis müttefekun aleyhtir.
*****************************
Semura b. Cündeb (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Cehennemliklerden, ateşin topuklarına kadar ulaşanı, dizlerine kadar ulaşanı, beline kadar ulaşanı, boynuna kadar ulaşanı vardır.”
Hadisi Müslim rivâyet etmiştir.
***************************
İbni Ömer (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) :
“ O gün insanlar, Âlemlerin Rabb’inin huzurunda ayağa kalkarlar. >>(Mutaffifîn:6) Öyle ki her biri iki kulağının yarısına kadar ter içerisinde kaybolur.” Buyurmuştur.
Hadis müttefekun aleyhtir.
******************************
Enes b. Mâlik (r.a): Rasûlullah (s.a.v) asla bir benzerini duymadığım bir hutbe verdi ve şöyle buyurdu:
“ Cennet ve cehennem biraz önce bana gösterildi. Hayır ve şer konusunda bu günkü gibisini görmedim. Eğer benim bildiğim şeyleri bilseydiniz az güler, çok ağlardınız”
Rasûlullah (s.a.v) ‘in ashabına bu günkü kadar ağır gün gelmemişti. Sahabiler yüzlerini örttüler, hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı.”
*******************************
Mikdad b. Esved (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’i şöyle buyururken işittim:
“ Kıyâmet günü güneş , mahlûkata yaklaştırılır. Öyle ki aralarında bir mil kadar mesafe kalır. İnsanlar amellerine göre tere batacaklardır. Kimisi topuklarına kadar, kimisi köprücük kemiklerine kadar, kimisi de öyle batar ki, terleri ağzına gem olur.”
Rasûlullah (s.a.v) son cümleyi söylerken eliyle ağzını işaret etti.”
Hadisi Mikdâd (r.a)’dan rivâyet eden Süleym b. Âmir: “ Bir mil ile neyi kastettiğini bilemiyorum, uzunluk ölçüsü mil mi, yoksa göze sürme çekilen mil mi , bilemiyorum.” Demiştir.
Hadisi Müslim rivâyet etmiştir.
***************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Rasûlullah (s.a.v):
“ Kıyamet günü insanlar öyle terlerler ki sonunda dökülen terleri yerin yetmiş arşın dibine ulaşır.Kimisine de terleri ağızlarına gem olupkulaklarına kadar ulaşır.”
buyurmuştur.
( Müttefekun aleyh)
************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)’in yanında oturuyorduk.Derken yere düşen bir şeyin sesini duyduk.Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Bunun ne olduğunu biliyormusunuz?” buyurdu. Biz de:
“ Allah Rasûlü daha iyi bilir.” Dedik. Hz. Peygamber (s.a.v)’de:
“ Bu cehenneme atılmış bir taştı.Yetmiş yıldan bu yana aşağı iniyordu, cehennemin dibine şimdi ulaştı. Siz de onun sesini duydunuz.” Buyurdu.
( Müslim )
**************************
Adiy b. Hâtim (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“ Allah, sizin her biriniz ile arada tercüman olmadan kesinlikle konuşacaktır. Bu anda o kimse sağına bakacak önceden gönderdiğinden başka bir şey göremeyecek. Soluna bakacak önceden gönderdiğinden başka bir şey göremeyecek. Önüne bakacak karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. Dolayısıyla, yarım hurma ile olsa bile (sadaka vererek) cehennemden korunun.”
Hadis müttefekun aleyhtir.
***************************
Ebû Zerr (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ben sizin görmediklerinizi görüyorum. Gökyüzü çatırdayıp gıcırdadı. Çatırdayıp gıcırdaması da hakkıdır. Gökyüzünde , Yüce Allah’a başını secdeye koymuş meleğin bulunmadığı dört parmaklık bile boş yer yoktur. Allah’a yemin olsun ki, eğer benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlar , yataklarda kadınlardan zevk almaz , Allah’a yalvarıp yakararak yollara dökülürdünüz.”
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “Hadis, hasen hadistir” demiştir.
****************************
Ebû Berze (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“ Bir kul kıyâmet günü kendisine şunlar sorulmadıkça yerinden ayrılamaz: Ömründen , ömrünü nerede tükettiğinden. Bilgisinden, bilgisiyle ne yaptığından .
Malından, malını nerede kazandığı ve nereye harcadığından. Bedeninden, bedenini nerede tükettiğinden.”
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “ Hadis , hasen ve sahîh hadistir.” Demiştir.
******************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v):
<< O gün yeryüzü haberlerini anlatır.>> ( Zilzâl: 4 )âyetini okudu sonra:
“ Yeryüzünün haberlerinin ne olduğunu biliyor musunuz?” buyurdu. Oradakiler:
“ Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” Dediler. Rasûlullah (s.a.v)’de:
“ Yeryüzünün haberleri ‘ şu gün şunu yaptın ‘ diyerek, her erkek ve kadının yeryüzünde yaptıklarına şahitlik etmesidir. Yeryüzünün haberleri işte budur.” Buyurdu.”
Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve “ Hadis hasen hadistir.” Demiştir.
************************
Ebû Said el Hudrî (r.a)’dan. “ Rasûlullah (s.a.v):
“Sûr’a üflemekle görevli melek sûr’u ağzına almış, izin verilmesine kulak vermiş, ne zaman üflemesi emrolursa hemen üfleyiverecekken ben nasıl rahat ve sevinç içerisinde olabilirim?” buyurdu.
Bu söz , Rasûlullah (s.a.v)’in ashabına ağır geldi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) onlara:
“Siz, Hasbünallâhü ve ni’me’l vekîl ( Allah bize yeter , o ne güzel vekildir.) deyiniz “ buyurdu.
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “ Hadis , hasen ve sahîh hadistir.” Demiştir.
** ***********************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim korkarsa geceleyin yola devam eder. Kim geceleyin yola devam ederse hedefine ulaşır. Bakın, Allah’ın nimeti ucuz değildir.Bakın , Allah’ın nimeti cennettir.” Buyurmuştur.
Açıklama:
Eski dönemlerde kervanlara baskın yapıldığında , kervandakilerin yorulup gözlerin uykuya yenik düştüğü bir vakit olan seher vakti tercih edilirdi.Bu nedenle kervanlar yolculukları sırasında seher vaktini güvenli bir yerde geçirmeye özen gösterirdi.Bir kervan geceleyin yola koyulmuş ve düşman baskınından korkuyor ise,oyalanmadan yolculuğu devam ettirerek bir an once güvenli bölgeye ulaşması gerekirdi.
Hadisimizde ‘ Kim korkarsa geceleyin yola devam eder’ ifadesiyle benzetme yapılarak buna işaret edilmiştir. Yola koyulmuş ve güvenli bir yerde bulunmayan bir kervanın , geceleyin yola devam etmesi gerekir ki , böylece bir an önce hedefe varsın. Hadisimizin bize vermek istediği mesaj ise, dünya yolculuğunda bulunan bizlerin geceleyin yola devam etmesi, gece ibadetine önem vermesi olarak anlaşılmıştır. Gece ibadetine devam eden hedefe ulaşır. Hedef ise Allah’ın nimeti olan cennettir. Cennet ise ucuz değildir. Bu nedenle gece yolculuğunu çok yapmalı ki hedefe ulaşmalıdır.
***********************
Âişe (r.a)’dan.Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’ı:
“ İnsanlar yalınayak , çıplak ve sünnetsiz olarak kıyamette toplanacaklar.” Diye buyururken işittim.
Ben de:
“ Ey Allah’ın Rasûlü, o zaman kadınlar ve erkekler böyle beraber olunca birbirlerine bakarlar?” dedim.
“ Ey Âişe, onların içinde bulundukları durum, bununla ilgilenmelerinden daha zor olacaktır.” Buyurdu.
Diğer bir rivayette:
“ Onların içinde bulundukları durum, birbirlerine bakmaktan daha zor olacaktır.” Buyurmuştur.”
( Müttefekun aleyh)
Açıklama: Mahşerde çıplak olmak, dünyaya nasıl gelmişlerse öyle olacaklarından dolayıdır , öyle ki sünnet için kesilen parçaları bile tekrar iade edilerek , dünyaya nasıl geldilerse o şekle döndürüleceklerdir. İnsanların mahşerdeki telaşı birbirlerini göremeyecek derecede olacaktır. Yüce Rabb’imiz de Kur’ân-ı Kerîm’de bunu şöyle bildirmektedir:
<< İşte o gün kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve evlatlarından kaçar. O gün, herkesin kendine yetecek derecede işi vardır.>> (Abese: 34 – 37 )
<< O gün herkes kendi canıyla uğraşarak gelir.>>( Nahl: 111)
Kaynak: Riyâzü’s-Sâlihîn S:234 – 236 – 237 – 238 – 239 – 240 - 241
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
<< Yalnız Benden korkunuz.>> (Bakara: 40 )
<< Şüphesiz ki Rabb’inin yakalayıp çarpması çok şiddetlidir.>> ( Burûc: 12)
<< Rabb’in haksızlık eden memleketlerin halklarını yakaladığın da , onları işte böyle yakalar. Şüphesiz onun yakalaması çok acı ve şiddetlidir. Doğrusu ahiret azabından korkanlar için bunda, kesinlikle ibret vardır.Bu insanların toplanacağı gündür, bu , görülecek bir gündür. Biz o günü sayılı bir süreye kadar erteliyoruz. O gün gelir ve hiç kimse O’nun izni olmadan konuşmaz. Onlardan mutsuz olan da vardır , mutlu olan da vardır.Mutsuz olanlar cehennemdedirler , cehennemde onların iniltileri vardır.>> ( Hûd: 102 – 106 )
<< Allah sizi kendisine karşı sakındırmaktadır.>> ( Âl-i İmrân: 28 )
<< O gün kişi kardeşinden , annesinden , babasından , eşinden ve oğullarından kaçar. O gün herkese kendine yetecek bir hal vardır.>> ( Abese: 34 – 37 )
<< Ey insanlar, Rabb’inizden korkunuz. Şüphesiz ki kıyamet vaktinin sarsıntısı çok dehşetli bir şeydir. Onu gördüğünüz gün , her bir emzikli kadın kendini kaybederek emzirdiğini unutur, her hamile karnındaki taşıdığını düşürür. İnsanları sarhoş görürsün, halbuki onlar sarhoş değildirler ama Allah’ın azabı çok şiddetlidir.>> ( Hacc: 1 – 2 )
<< Rabb’inin makamından korkan için iki cennet vardır.>> ( Rahmân: 46 )
<< Cennetlikler birbirlerine dönüp sorarlar ve:” Gerçekte biz daha önce de ( dünya hayatında da ) ailemiz için de korkardık. Allah bize lütfetti de bizleri o kavurucu azaptan korudu. Doğrusu biz, bundan önce de O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz O, iyi davranan ve çok merhamet edendir.” Derler.>> ( Tûr: 25 – 28 )
HADİSLER
İbni Mes’ûd (r.a)’dan: Rasûlullah (s.a.v):
“ O gün cehennem yetmiş bin yularla , her bir yularda onu çeken yetmiş bin melekle getirilir.” Buyurdu.” Demiştir.
( Müslim )
************************
Nu’mân b. Beşîr (r.a) , Rasûlullah (s.a.v)’i şöyle buyururken işittim, demiştir:
“ Cehennemliklerden azâbı en hafif olanı, ayak tabanındaki boşluğuna konan iki ateşin tesiriyle beyni kaynayan kimsedir. Hiç bir kimsenin kendisi kadar azap gördüğünü zannetmez. Oysa bu kimse , cehennemliklerin en hafif azap görenidir.”
Hadis müttefekun aleyhtir.
*****************************
Semura b. Cündeb (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Cehennemliklerden, ateşin topuklarına kadar ulaşanı, dizlerine kadar ulaşanı, beline kadar ulaşanı, boynuna kadar ulaşanı vardır.”
Hadisi Müslim rivâyet etmiştir.
***************************
İbni Ömer (r.a)’dan. Hz. Peygamber (s.a.v) :
“ O gün insanlar, Âlemlerin Rabb’inin huzurunda ayağa kalkarlar. >>(Mutaffifîn:6) Öyle ki her biri iki kulağının yarısına kadar ter içerisinde kaybolur.” Buyurmuştur.
Hadis müttefekun aleyhtir.
******************************
Enes b. Mâlik (r.a): Rasûlullah (s.a.v) asla bir benzerini duymadığım bir hutbe verdi ve şöyle buyurdu:
“ Cennet ve cehennem biraz önce bana gösterildi. Hayır ve şer konusunda bu günkü gibisini görmedim. Eğer benim bildiğim şeyleri bilseydiniz az güler, çok ağlardınız”
Rasûlullah (s.a.v) ‘in ashabına bu günkü kadar ağır gün gelmemişti. Sahabiler yüzlerini örttüler, hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı.”
*******************************
Mikdad b. Esved (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’i şöyle buyururken işittim:
“ Kıyâmet günü güneş , mahlûkata yaklaştırılır. Öyle ki aralarında bir mil kadar mesafe kalır. İnsanlar amellerine göre tere batacaklardır. Kimisi topuklarına kadar, kimisi köprücük kemiklerine kadar, kimisi de öyle batar ki, terleri ağzına gem olur.”
Rasûlullah (s.a.v) son cümleyi söylerken eliyle ağzını işaret etti.”
Hadisi Mikdâd (r.a)’dan rivâyet eden Süleym b. Âmir: “ Bir mil ile neyi kastettiğini bilemiyorum, uzunluk ölçüsü mil mi, yoksa göze sürme çekilen mil mi , bilemiyorum.” Demiştir.
Hadisi Müslim rivâyet etmiştir.
***************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Rasûlullah (s.a.v):
“ Kıyamet günü insanlar öyle terlerler ki sonunda dökülen terleri yerin yetmiş arşın dibine ulaşır.Kimisine de terleri ağızlarına gem olupkulaklarına kadar ulaşır.”
buyurmuştur.
( Müttefekun aleyh)
************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v)’in yanında oturuyorduk.Derken yere düşen bir şeyin sesini duyduk.Hz. Peygamber (s.a.v):
“ Bunun ne olduğunu biliyormusunuz?” buyurdu. Biz de:
“ Allah Rasûlü daha iyi bilir.” Dedik. Hz. Peygamber (s.a.v)’de:
“ Bu cehenneme atılmış bir taştı.Yetmiş yıldan bu yana aşağı iniyordu, cehennemin dibine şimdi ulaştı. Siz de onun sesini duydunuz.” Buyurdu.
( Müslim )
**************************
Adiy b. Hâtim (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“ Allah, sizin her biriniz ile arada tercüman olmadan kesinlikle konuşacaktır. Bu anda o kimse sağına bakacak önceden gönderdiğinden başka bir şey göremeyecek. Soluna bakacak önceden gönderdiğinden başka bir şey göremeyecek. Önüne bakacak karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. Dolayısıyla, yarım hurma ile olsa bile (sadaka vererek) cehennemden korunun.”
Hadis müttefekun aleyhtir.
***************************
Ebû Zerr (r.a)’dan. Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ben sizin görmediklerinizi görüyorum. Gökyüzü çatırdayıp gıcırdadı. Çatırdayıp gıcırdaması da hakkıdır. Gökyüzünde , Yüce Allah’a başını secdeye koymuş meleğin bulunmadığı dört parmaklık bile boş yer yoktur. Allah’a yemin olsun ki, eğer benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlar , yataklarda kadınlardan zevk almaz , Allah’a yalvarıp yakararak yollara dökülürdünüz.”
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “Hadis, hasen hadistir” demiştir.
****************************
Ebû Berze (r.a)’dan. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“ Bir kul kıyâmet günü kendisine şunlar sorulmadıkça yerinden ayrılamaz: Ömründen , ömrünü nerede tükettiğinden. Bilgisinden, bilgisiyle ne yaptığından .
Malından, malını nerede kazandığı ve nereye harcadığından. Bedeninden, bedenini nerede tükettiğinden.”
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “ Hadis , hasen ve sahîh hadistir.” Demiştir.
******************************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v):
<< O gün yeryüzü haberlerini anlatır.>> ( Zilzâl: 4 )âyetini okudu sonra:
“ Yeryüzünün haberlerinin ne olduğunu biliyor musunuz?” buyurdu. Oradakiler:
“ Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” Dediler. Rasûlullah (s.a.v)’de:
“ Yeryüzünün haberleri ‘ şu gün şunu yaptın ‘ diyerek, her erkek ve kadının yeryüzünde yaptıklarına şahitlik etmesidir. Yeryüzünün haberleri işte budur.” Buyurdu.”
Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve “ Hadis hasen hadistir.” Demiştir.
************************
Ebû Said el Hudrî (r.a)’dan. “ Rasûlullah (s.a.v):
“Sûr’a üflemekle görevli melek sûr’u ağzına almış, izin verilmesine kulak vermiş, ne zaman üflemesi emrolursa hemen üfleyiverecekken ben nasıl rahat ve sevinç içerisinde olabilirim?” buyurdu.
Bu söz , Rasûlullah (s.a.v)’in ashabına ağır geldi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v) onlara:
“Siz, Hasbünallâhü ve ni’me’l vekîl ( Allah bize yeter , o ne güzel vekildir.) deyiniz “ buyurdu.
Hadisi Tirmizî rivâyet etmiş ve : “ Hadis , hasen ve sahîh hadistir.” Demiştir.
** ***********************
Ebû Hureyre (r.a)’dan.Rasûlullah (s.a.v):
“ Kim korkarsa geceleyin yola devam eder. Kim geceleyin yola devam ederse hedefine ulaşır. Bakın, Allah’ın nimeti ucuz değildir.Bakın , Allah’ın nimeti cennettir.” Buyurmuştur.
Açıklama:
Eski dönemlerde kervanlara baskın yapıldığında , kervandakilerin yorulup gözlerin uykuya yenik düştüğü bir vakit olan seher vakti tercih edilirdi.Bu nedenle kervanlar yolculukları sırasında seher vaktini güvenli bir yerde geçirmeye özen gösterirdi.Bir kervan geceleyin yola koyulmuş ve düşman baskınından korkuyor ise,oyalanmadan yolculuğu devam ettirerek bir an once güvenli bölgeye ulaşması gerekirdi.
Hadisimizde ‘ Kim korkarsa geceleyin yola devam eder’ ifadesiyle benzetme yapılarak buna işaret edilmiştir. Yola koyulmuş ve güvenli bir yerde bulunmayan bir kervanın , geceleyin yola devam etmesi gerekir ki , böylece bir an önce hedefe varsın. Hadisimizin bize vermek istediği mesaj ise, dünya yolculuğunda bulunan bizlerin geceleyin yola devam etmesi, gece ibadetine önem vermesi olarak anlaşılmıştır. Gece ibadetine devam eden hedefe ulaşır. Hedef ise Allah’ın nimeti olan cennettir. Cennet ise ucuz değildir. Bu nedenle gece yolculuğunu çok yapmalı ki hedefe ulaşmalıdır.
***********************
Âişe (r.a)’dan.Şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’ı:
“ İnsanlar yalınayak , çıplak ve sünnetsiz olarak kıyamette toplanacaklar.” Diye buyururken işittim.
Ben de:
“ Ey Allah’ın Rasûlü, o zaman kadınlar ve erkekler böyle beraber olunca birbirlerine bakarlar?” dedim.
“ Ey Âişe, onların içinde bulundukları durum, bununla ilgilenmelerinden daha zor olacaktır.” Buyurdu.
Diğer bir rivayette:
“ Onların içinde bulundukları durum, birbirlerine bakmaktan daha zor olacaktır.” Buyurmuştur.”
( Müttefekun aleyh)
Açıklama: Mahşerde çıplak olmak, dünyaya nasıl gelmişlerse öyle olacaklarından dolayıdır , öyle ki sünnet için kesilen parçaları bile tekrar iade edilerek , dünyaya nasıl geldilerse o şekle döndürüleceklerdir. İnsanların mahşerdeki telaşı birbirlerini göremeyecek derecede olacaktır. Yüce Rabb’imiz de Kur’ân-ı Kerîm’de bunu şöyle bildirmektedir:
<< İşte o gün kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve evlatlarından kaçar. O gün, herkesin kendine yetecek derecede işi vardır.>> (Abese: 34 – 37 )
<< O gün herkes kendi canıyla uğraşarak gelir.>>( Nahl: 111)
Kaynak: Riyâzü’s-Sâlihîn S:234 – 236 – 237 – 238 – 239 – 240 - 241