Tilkinin biri, bir dişi aslana rastlamış. Çoktandır söylemek istediği bir şey varmış.
‘Şimdi tam sırası.’ diyerek:
“Senin yaptığın da iş mi? Her defasında topu topu bir tanecik yavru doğuruyorsun." diye alay etmeye kalkışmış.
Aslan buna çok kızmış. Bir ara:
‘Şu küstahı paramparça edeyim de görsün.’ diye düşünmüş. Ama sonra kendisine hakim olmuş. Tilkiye:
"Evet bir tane demekle doğru söylüyorsun. Ama senin unuttuğun bir şey var. Ben başka herhangi bir şey değil, bir aslan doğuruyorum!" diye ağzının payını vermiş.
Çokluk her zaman değerli olmanın göstergesi değildir. Bazan bir tek şey, nice çoklara bedel olabilir.
‘Şimdi tam sırası.’ diyerek:
“Senin yaptığın da iş mi? Her defasında topu topu bir tanecik yavru doğuruyorsun." diye alay etmeye kalkışmış.
Aslan buna çok kızmış. Bir ara:
‘Şu küstahı paramparça edeyim de görsün.’ diye düşünmüş. Ama sonra kendisine hakim olmuş. Tilkiye:
"Evet bir tane demekle doğru söylüyorsun. Ama senin unuttuğun bir şey var. Ben başka herhangi bir şey değil, bir aslan doğuruyorum!" diye ağzının payını vermiş.
Çokluk her zaman değerli olmanın göstergesi değildir. Bazan bir tek şey, nice çoklara bedel olabilir.