Ne sual etmeyi biliyorsun ve ne de merak ediyorsun
Önüme ne gelirse razıyım diyor ve yetiniyorsun, azmi ve cehdi nefeslenmiyorsun
Peki, nasıl bir gayeyle yol alıyorsun, taklit etmeyi mi hala bir marifet sayıyorsun
Farkı fark etmek için hiç çalışmıyorsun, aklına tevdi edileni neden önemsemiyorsun
Bir bak mevsime, hangi inşirahın derdiyle figan eder
İşaret taşları kim için bir şey söyler, geçmiş nefesleri neden ibretle hikâye eder
Okumayan bir nesle kim nazar eder, mukallit bir nefes ise hangi iltifata aşkla değer
Bu gaye üzere dillenen sevda nasıl bir gönle refakat eder, figan olmak içinmiş meğer
Derin bir uyku halindesin, aşkı ne vakit fark edeceksin
Yeksan olmuş onlarca nefeslerin hicranını bu minval üzerine nasıl hissedeceksin
Ruhundan tebarüz eden rikkatin şevkini kalbinde göreceksin, ölümle yüzleşeceksin
Hesapsızlığını nasıl beyan edeceksin, mezarın içinde inleyen bedenleri düşüneceksin
Esen rüzgârın figanını hiç duymuyorsun, uzaklaşıyorsun
Heva ve heveslerin için cansiperane oluyorsun tercihlerinde aklına çok güveniyorsun
Hatalarını neden gizliyorsun, kalbine nazar eden kimdir, hakkıyla iltica etmiyorsun
Cancın, figansın gamsın elhak aklını ve irfanını dikkate almadıkça evet sen ziyansın
Gül-i nihale derinden bir temaşa et, umut için vakfet
Gönül bir ummandır, sahralarda bekleyenler vardır, mazlum ve mağdura yardım et
Ne kadar caziben varsa, nardan bihaber olan nazarsa, ruhunu merak et, kalbine şevk
Zatına bahşedilen neler varsa, şayet emrin altında çalışanlar feryat ediyorsa cinnet
Eza ve zulüm adına kim tasarruf sahibiyse, emri bil mağ rufu bilmiyorsa ne delalet
Cemaat asabiyetlerinden kalbini arındır, taltif etme
Ümmeti Muhammed’in derdi gamıyla hem hal ol, zamanın sahibine kayıtsız kalma
Hangi mecliste bulunursan bulun illa ki hakkıyla anlamak için suskun kalma, ara
Astlar, üstlere makam tayin edemezler, bir takım makamlar veremezler, aşkı yokla
Mustafa CİLASUN
Önüme ne gelirse razıyım diyor ve yetiniyorsun, azmi ve cehdi nefeslenmiyorsun
Peki, nasıl bir gayeyle yol alıyorsun, taklit etmeyi mi hala bir marifet sayıyorsun
Farkı fark etmek için hiç çalışmıyorsun, aklına tevdi edileni neden önemsemiyorsun
Bir bak mevsime, hangi inşirahın derdiyle figan eder
İşaret taşları kim için bir şey söyler, geçmiş nefesleri neden ibretle hikâye eder
Okumayan bir nesle kim nazar eder, mukallit bir nefes ise hangi iltifata aşkla değer
Bu gaye üzere dillenen sevda nasıl bir gönle refakat eder, figan olmak içinmiş meğer
Derin bir uyku halindesin, aşkı ne vakit fark edeceksin
Yeksan olmuş onlarca nefeslerin hicranını bu minval üzerine nasıl hissedeceksin
Ruhundan tebarüz eden rikkatin şevkini kalbinde göreceksin, ölümle yüzleşeceksin
Hesapsızlığını nasıl beyan edeceksin, mezarın içinde inleyen bedenleri düşüneceksin
Esen rüzgârın figanını hiç duymuyorsun, uzaklaşıyorsun
Heva ve heveslerin için cansiperane oluyorsun tercihlerinde aklına çok güveniyorsun
Hatalarını neden gizliyorsun, kalbine nazar eden kimdir, hakkıyla iltica etmiyorsun
Cancın, figansın gamsın elhak aklını ve irfanını dikkate almadıkça evet sen ziyansın
Gül-i nihale derinden bir temaşa et, umut için vakfet
Gönül bir ummandır, sahralarda bekleyenler vardır, mazlum ve mağdura yardım et
Ne kadar caziben varsa, nardan bihaber olan nazarsa, ruhunu merak et, kalbine şevk
Zatına bahşedilen neler varsa, şayet emrin altında çalışanlar feryat ediyorsa cinnet
Eza ve zulüm adına kim tasarruf sahibiyse, emri bil mağ rufu bilmiyorsa ne delalet
Cemaat asabiyetlerinden kalbini arındır, taltif etme
Ümmeti Muhammed’in derdi gamıyla hem hal ol, zamanın sahibine kayıtsız kalma
Hangi mecliste bulunursan bulun illa ki hakkıyla anlamak için suskun kalma, ara
Astlar, üstlere makam tayin edemezler, bir takım makamlar veremezler, aşkı yokla
Mustafa CİLASUN