MAKSÛT
Maksut’un musannıfı; İmam-ı Azam Ebû Hanife Hazretleridir. Hicrî 80’de Kûfe’de doğmuş ve Hicrî 150’de de Bağdat’ta vefat etmiştir.
Azâm denmesi; Bilmediği şeylerde sukut ettiği içindir. Zira Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “A’zamü’l-ibadâtissukût” buyurmuşlardır.
Manası; İbadetlerin en büyüğü sukuttur.
Hanefî denmesi; Hanefi isminde bir kızı olduğu için değildir. Bunun 3 sebebi vardır;
Birincisi; Takva sahibi olduğu içindir. İmam-ı Azam hazretleri bir rivayete göre 40 sene yatsı namazının abdesti ile sabah namazı kılmıştır. Diğer bir rivayette ise sabah namazının 1. rekâtında 15 cüz 2. rekâtında 15 cüz okuyarak kuranı kerim hatmetmiştir. Bir sünneti terk ettiği için 40 senelik ibadetini kaza etmiştir.
İkincisi; Ulum-i arabîyye ve ulum-i şeriyyeyi cem ettiği içindir. Kendisine “Bu kadar ilmi nasıl elde ettiniz?” diye sual edildiğinde “Kitabıma ve hocama olan saygımdan hürmetimden” diye cevap vermiştir.
Üçüncüsü; Hanefi hokka ve divit manasınadır. Hokkasını divitine batırıp ilimleri yazdığı için Hanefi denmiştir.
“Maksut” Sülasi mücerredin 2. Babından İsmi meful olup “kasede – yeksidü – kasden - fehüve kasidün - vezake maksudun” olarak tasrif olunur.
2. Babdan olduğuna delil Lokman Sûresindeki “Vagsit fî meşyike vağzuz min savtike” ayeti kerimesidir.
Maksut; ilm-i sarftan bahseder.
İlmi sarfın tağrifi: Ve huve ilmun yuğrafu bihi ehvalul kelimetil arabîyyeti min haysul iğlâli vel idğâmi.
Manası: İğlâl ve idgam cihetinden arabî olan kelimelerin halleri kendisi ile bilinen ilimdir.
Mesela; “Gavele” kelimesinin iğlâl yapılıp “Gâle” olması, “Medede” kelimesinin idğâm yapılıp “Medde” olması ilmi sarf sebebi ile bilinen ilimdir.
Mevzuu: Ebniyyetül kelimil arabîyyeti eymevadduha ve evzauha.
Manası: Arapça kelimelerin Binâlarıdır. Yani maddeleri ve cüzleridir.
Maddelerden murat harekât ve sekenât. Cüzlerinden murat fiilerdir.
Gayesi; Mağfiratü ahvalil ebniyyeti hatta yuğteraza anil hatai fi edai meaniha.
Manası; Kelimelerin manalarının edadaki hatadan kaçınmak için Binâlarının hallerini bilmektir. Mesela; “Kerume” iyi oldu manasındadır. “Ekrame” ikram etti manasınadır. “Kerume”ye ikram etti, “ekrame”ye ise iyi oldu manasını vermek gibi bir hatadan kaçınmaktır