AŞURE GÜNÜ
Ibni Abbâs buyurur ki;
«Peygamber ‘imiz Medine’ye gelince Yahudilerin Asure Günü oruç tuttugunu gördü. Sebebini sorunca O’na “Bu gün ulu Allah Hz. Musa (A.S.) ile Israilogullarini Firavn’in kavmi karsisinda üstün çikardi. Biz de Hz. Musa’ya (A.S.) duydugumuz hürmete dayanarak bu gün oruç tutuyoruz.” diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Peygamber ‘imiz onlara «Biz Hz. Musa’ya (A.S.) sizden daha saygiliyiz» diye buyurarak ümmetine asure günü oruç tutmalarini emretti.
Asure Günü’nün üstünlük sebebi hakkinda bize genis bilgiler gelmistir. Bunlara göre bu gün Hz. Âdem’in {A.S.) tevbesi kabul edildi, yine Hz. Âdem (A.S.) bu gün yaratildi ve Cennete girisi de bu güne rastlar.
Ars, Kürsî, Gökler, yeryüzü, günes, ay, yildizlar ve Cennet bu gün yaratildi. Hz. Ibrahim (A.S) bu gün yaratildi ve yine bu gün atesten yanmaksizin kurtuldu. Yine bu gün Hz. Musa (A.S.) ile yanindaki mü’minler, suda bogulmaktan kurtuldular. Fir’avn ve adamlari bugün boguldu.
Hz. Isâ (A.S.) bu gün dogdu ve yine bu gün göge Çikarildi. . Nuh (A.S)‘un Gemisi bu gün Cûdî tepesinde karaya oturtuldu. Hz. Süleyman (A.S)’a muhtesem saltanat bu gün verildi.
Hz. Yûnus (A.S) baligin karnindan bu gün çikarildi. Hz. Yâkûb’un (A.S.) bu gün gözleri yeniden açildi. Hz. Yûsuf (A.S)‘un kuyudan çikarilmasi bu güne rastlar. Hz. Eyyüb (A.S) tutuldugu hastaliktan bu gün kurtuldu. Yeryüzüne ilk yagmurun düsmesi de bu güne rastlar.
Daha önceki ümmetler zamaninda bu gün oruç tutmak yaygindi. Hatta Ramazandan önce bu günde oruç tutmanin önce farz kilinip sonra bu emrin ortadan kalktigi ileri sürülür.
Hicretten sonra bu günü oruçla geçiren Peygamber ‘imiz Medine’ye gelince, emrini yeniledi.
Hattâ. Peygamberimizin (S.A.S.) fâni ömrünün son yilinda «Eger gelecek seneye kadar yasarsam. Asure Günlerin dokuzuncu ve onuncusunda oruç tutacagim» diye buyurdugu ve fakat o yıl içinde Allah’a kavustugu, buna göre onuncu günden baska bir gün oruç tutmadi ise de bu arzuyu gösterdigi ileri sürülür.
Zilhicce’nin dokuzuncu ve onbirinci günü tutulmasi «Siz Asure Günü’nden bir gün önce ve bîr gün daha oruç tutarak Yahudilerin geleneginden ayrilin.» seklindeki hadisine dayanir. Cünki, yahudiler sirf Asure Günü oruç tutuyorlardi.
Beyhâkî’ye göre Peygamber’imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Asure Günü kim aile halkina ve yakinlarina karsi cömert davranirsa. Allah da onu bütün sene boyunca genislige kavusturur.»
Taberânî’nin kaydettigi ve rivayet zincirinde belirsizlik bulunan bir hadise göre. Peygamber’imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
“Asure Günü verilen bir dîrhemlik sadakaya yediyüz bin dirhem gibi sevâb verilir.”
Öte yandan. Asure Günü gözüne sürme çekenin o yil göz agrisina yakalanmiyacagini ve o gün yikananin hasta olmiyacagini ileri süren hadis uydurmadir.
Hakim’in belirttigine göre, o gün gözlere sürme çekmek, bid´attir, Ibni Kayyum (R.A.) «Asure Günü sürme çekmeyi, tanegillerden yemek pisirmeyi, yag sürün meyi ve kokulanmayi tesvik ettigi Heri sürülen hadis, yakmalarin uydurmasidir» der.
Bilesin ki, Asure Günü Hz. Hüseyin (R.A)’in ugradigi ihanet, onun derece yüceliginin artisina ve Allâh Katindaki yüksek mertebesini ve temiz ehli beytin safina katilisini gösteren bir delildir.
Bu günde Hz. Hüseyin’in (R.A.) ugradigi ihaneti anmak isteyen kimse, Allah’in emrine uyarak ve Ulu Allah’in «Onlara Allâh’dan magfiret ve rahmet vardir. Iste onlar hidayete erenlerdir» mealindeki âyetle Hz. Hüseyin’e (R.A.) ayirdigi mertebeye saygi duyarak sadece sık sık «Innâ lillâhi ve in-na ileyhl râciûn» demesi gerekir.
Bunun disinda hic kimsenin, sakın ve sakın râfizilerin ve benzerlerinin yas tutma, aglasma ve dögünme gibi geleneklerine uymamalidir. Çünki böyle davranmak, mü’min ahlâkina uymaz. Eger böyle davranmak mesru olsaydi, Hz. Hüseyin’in (R.A.) dedesi olan Peygamber imizin ölüm gününde yas tutmak daha yerinde oturdu.
Yüce Allâh, bize kafidir, O ne gürel vekildir.
Bu güzel yazıyı bize gönderen degerli ŞERİFE ŞEVVAL KARDELEN hocamizdan Allah razı olsun,Sizlerinde dualarını bekleriz.
Ibni Abbâs buyurur ki;
«Peygamber ‘imiz Medine’ye gelince Yahudilerin Asure Günü oruç tuttugunu gördü. Sebebini sorunca O’na “Bu gün ulu Allah Hz. Musa (A.S.) ile Israilogullarini Firavn’in kavmi karsisinda üstün çikardi. Biz de Hz. Musa’ya (A.S.) duydugumuz hürmete dayanarak bu gün oruç tutuyoruz.” diye cevap verdiler.
Bunun üzerine Peygamber ‘imiz onlara «Biz Hz. Musa’ya (A.S.) sizden daha saygiliyiz» diye buyurarak ümmetine asure günü oruç tutmalarini emretti.
Asure Günü’nün üstünlük sebebi hakkinda bize genis bilgiler gelmistir. Bunlara göre bu gün Hz. Âdem’in {A.S.) tevbesi kabul edildi, yine Hz. Âdem (A.S.) bu gün yaratildi ve Cennete girisi de bu güne rastlar.
Ars, Kürsî, Gökler, yeryüzü, günes, ay, yildizlar ve Cennet bu gün yaratildi. Hz. Ibrahim (A.S) bu gün yaratildi ve yine bu gün atesten yanmaksizin kurtuldu. Yine bu gün Hz. Musa (A.S.) ile yanindaki mü’minler, suda bogulmaktan kurtuldular. Fir’avn ve adamlari bugün boguldu.
Hz. Isâ (A.S.) bu gün dogdu ve yine bu gün göge Çikarildi. . Nuh (A.S)‘un Gemisi bu gün Cûdî tepesinde karaya oturtuldu. Hz. Süleyman (A.S)’a muhtesem saltanat bu gün verildi.
Hz. Yûnus (A.S) baligin karnindan bu gün çikarildi. Hz. Yâkûb’un (A.S.) bu gün gözleri yeniden açildi. Hz. Yûsuf (A.S)‘un kuyudan çikarilmasi bu güne rastlar. Hz. Eyyüb (A.S) tutuldugu hastaliktan bu gün kurtuldu. Yeryüzüne ilk yagmurun düsmesi de bu güne rastlar.
Daha önceki ümmetler zamaninda bu gün oruç tutmak yaygindi. Hatta Ramazandan önce bu günde oruç tutmanin önce farz kilinip sonra bu emrin ortadan kalktigi ileri sürülür.
Hicretten sonra bu günü oruçla geçiren Peygamber ‘imiz Medine’ye gelince, emrini yeniledi.
Hattâ. Peygamberimizin (S.A.S.) fâni ömrünün son yilinda «Eger gelecek seneye kadar yasarsam. Asure Günlerin dokuzuncu ve onuncusunda oruç tutacagim» diye buyurdugu ve fakat o yıl içinde Allah’a kavustugu, buna göre onuncu günden baska bir gün oruç tutmadi ise de bu arzuyu gösterdigi ileri sürülür.
Zilhicce’nin dokuzuncu ve onbirinci günü tutulmasi «Siz Asure Günü’nden bir gün önce ve bîr gün daha oruç tutarak Yahudilerin geleneginden ayrilin.» seklindeki hadisine dayanir. Cünki, yahudiler sirf Asure Günü oruç tutuyorlardi.
Beyhâkî’ye göre Peygamber’imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Asure Günü kim aile halkina ve yakinlarina karsi cömert davranirsa. Allah da onu bütün sene boyunca genislige kavusturur.»
Taberânî’nin kaydettigi ve rivayet zincirinde belirsizlik bulunan bir hadise göre. Peygamber’imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
“Asure Günü verilen bir dîrhemlik sadakaya yediyüz bin dirhem gibi sevâb verilir.”
Öte yandan. Asure Günü gözüne sürme çekenin o yil göz agrisina yakalanmiyacagini ve o gün yikananin hasta olmiyacagini ileri süren hadis uydurmadir.
Hakim’in belirttigine göre, o gün gözlere sürme çekmek, bid´attir, Ibni Kayyum (R.A.) «Asure Günü sürme çekmeyi, tanegillerden yemek pisirmeyi, yag sürün meyi ve kokulanmayi tesvik ettigi Heri sürülen hadis, yakmalarin uydurmasidir» der.
Bilesin ki, Asure Günü Hz. Hüseyin (R.A)’in ugradigi ihanet, onun derece yüceliginin artisina ve Allâh Katindaki yüksek mertebesini ve temiz ehli beytin safina katilisini gösteren bir delildir.
Bu günde Hz. Hüseyin’in (R.A.) ugradigi ihaneti anmak isteyen kimse, Allah’in emrine uyarak ve Ulu Allah’in «Onlara Allâh’dan magfiret ve rahmet vardir. Iste onlar hidayete erenlerdir» mealindeki âyetle Hz. Hüseyin’e (R.A.) ayirdigi mertebeye saygi duyarak sadece sık sık «Innâ lillâhi ve in-na ileyhl râciûn» demesi gerekir.
Bunun disinda hic kimsenin, sakın ve sakın râfizilerin ve benzerlerinin yas tutma, aglasma ve dögünme gibi geleneklerine uymamalidir. Çünki böyle davranmak, mü’min ahlâkina uymaz. Eger böyle davranmak mesru olsaydi, Hz. Hüseyin’in (R.A.) dedesi olan Peygamber imizin ölüm gününde yas tutmak daha yerinde oturdu.
Yüce Allâh, bize kafidir, O ne gürel vekildir.
Bu güzel yazıyı bize gönderen degerli ŞERİFE ŞEVVAL KARDELEN hocamizdan Allah razı olsun,Sizlerinde dualarını bekleriz.