Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Olur ki siz bir toplumla savaşırsınız. Canlarını ve çocuklarını kurtarmak için sizinle malları ile barışa kalkışırlar. Bunun üzerine onlara ilişmez ve barış yaparsınız. işte bundan sonra onlara saldırmanız sözleşmede yazılanlar dışında bir şey almanız da doğru olmaz."
Cüheyneli bir adam. Ebû Dâvud.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah yolunda yola koyulmak dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır."
Sehl radıyallahu anh. Müslim.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda bir savaşçıyı donatırsa kendisi savaşa katılmış gibi sevap alır. Kim geride kalıp savaşçının çoluk çocuğuna bakarsa o da savaşmış gibi olur."
İbn Hâlid radıyallahu anh. Buhârî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cennete giren hiç kimse dünyaya geri dönmek istemez. Yeryüzünde bulunan her şey orada da vardır. Ancak şehîd şehîdlik mertebesinin yüksekliğini gördüğü için dünyaya on kere dönüp her seferinde öldürülüp şehîd düşmeyi isteyecektir."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kimsenin bir toplumla arasında bir antlaşma olursa süre bitinceye dek ya da karşı taraf antlaşmayı bozuncaya kadar antlaşma düğümünü ne sıksın ne de çözsün."
Süleym radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet gününde verdiği sözde durmayan ve ahdini bozan her kişinin vefasızlık ve döneklik derecesi kadar yükseltilecek olan bir bayrağı vardır.
Haberiniz olsun ki sözünde durmayan genel yönetici kadar dönek olan hiç kimse yoktur."
Ebû Saîd radıyallahu anh. Müslim.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah tek bir ok sebebiyle tam üç kişiyi cennete koyar: Sevap umarak onu yapanı onu kullanıp atanı ve atana yardım edeni.
Atın ve ata binin! Bence atış yapmanız ata binmenizden daha sevimli ve iyidir. Her eğlence boştur. Övgüye lâyık olan oyunlar ise üç tanedir:
Kişinin atını eğitmesi hanımıyla oynaşması yay çekip ok atması sonra atılan okları toplaması. Çünkü bunlar Haktandır. Kim öğrendikten sonra atışı bırakırsa bir nimeti terketmiş olur."
Ukbe radıyallahu anh. Tirmizî.
"Olur ki siz bir toplumla savaşırsınız. Canlarını ve çocuklarını kurtarmak için sizinle malları ile barışa kalkışırlar. Bunun üzerine onlara ilişmez ve barış yaparsınız. işte bundan sonra onlara saldırmanız sözleşmede yazılanlar dışında bir şey almanız da doğru olmaz."
Cüheyneli bir adam. Ebû Dâvud.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah yolunda yola koyulmak dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır."
Sehl radıyallahu anh. Müslim.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim Allah yolunda bir savaşçıyı donatırsa kendisi savaşa katılmış gibi sevap alır. Kim geride kalıp savaşçının çoluk çocuğuna bakarsa o da savaşmış gibi olur."
İbn Hâlid radıyallahu anh. Buhârî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Cennete giren hiç kimse dünyaya geri dönmek istemez. Yeryüzünde bulunan her şey orada da vardır. Ancak şehîd şehîdlik mertebesinin yüksekliğini gördüğü için dünyaya on kere dönüp her seferinde öldürülüp şehîd düşmeyi isteyecektir."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kimsenin bir toplumla arasında bir antlaşma olursa süre bitinceye dek ya da karşı taraf antlaşmayı bozuncaya kadar antlaşma düğümünü ne sıksın ne de çözsün."
Süleym radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet gününde verdiği sözde durmayan ve ahdini bozan her kişinin vefasızlık ve döneklik derecesi kadar yükseltilecek olan bir bayrağı vardır.
Haberiniz olsun ki sözünde durmayan genel yönetici kadar dönek olan hiç kimse yoktur."
Ebû Saîd radıyallahu anh. Müslim.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah tek bir ok sebebiyle tam üç kişiyi cennete koyar: Sevap umarak onu yapanı onu kullanıp atanı ve atana yardım edeni.
Atın ve ata binin! Bence atış yapmanız ata binmenizden daha sevimli ve iyidir. Her eğlence boştur. Övgüye lâyık olan oyunlar ise üç tanedir:
Kişinin atını eğitmesi hanımıyla oynaşması yay çekip ok atması sonra atılan okları toplaması. Çünkü bunlar Haktandır. Kim öğrendikten sonra atışı bırakırsa bir nimeti terketmiş olur."
Ukbe radıyallahu anh. Tirmizî.