Yapılan bir iyiliği yüze vurup ondan sözetmek.
Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan biri de "başa kakmak"dır. Yapılan yardım ve iyilik hiç bir zaman başa kakılmamalıdır. Başa kakılarak yapılan sevabın yararı yoktur. İyilik yerine fenalık yapmamak gerekir. Hiç şüphe yok ki, başa kakmanın vereceği üzüntü, maddî yardımın sevincinden çok daha fazla olur.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Mallarını Allah yolunda sarfedip, sonra sarfettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve ezâ etmeyenlerin ecirleri Rableri'nin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden ezâ gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah Müstağnî'dir. Halîm'dir.
Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp da insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kayanın hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince, üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş halinde bırakır. Onlar (gösteriş için amel edenler) yaptıkları şeyden hiç bir sevap kazanamazlar. Allah kâfirler topluluğuna hidayet etmez. " (el-Bakara, 2/261-264).
Allah Teâlâ başa kakarak yardım yapanları kötülerken, aksine böyle davranmayanlara ahirette mükâfat vadetmektedir:
Mallarını Allah yolunda sarfeden, sonra bu infak ettikleri şeyler ardından başa kakmayan ve incitmeyenler için Allah katında mükâfatlar vardır. "
Yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere, başa kakmadan ve incitmeden yardım etmek müslümanların özelliğidir. Aksine davranış ise, Allah'a inanmayan kâfirlerin özelliği olarak belirtilmiştir.
Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmaktadır:
"Üç sınıf insan vardır ki Allah Teâlâ kıyamet gününde bunlara iltifat buyurmaz, yüzlerine bakmaz, onları tezkiye etmez, korumaz. Onlar için can yakıcı bir azap vardır. Bunlar: Elbiselerini kibirlenerek yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve satılık eşyasını yalan yeminle kıymetlendirmeye çalışan kimselerdir. " (Müslim, İman, 171; Ebû Davûd, Libas, 25; Nesâî, Buyû, 5; İbn Hanbel, V, 148, 158)
Yine Peygamberimiz (s.a.s.):
"Düzenbaz, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse Cennet'e giremeyecektir (ilk girenlerden olmayacaktır). " buyurmakta ve böylece başa kakmanın ne kadar kötü bir davranış olduğunu, ahirette insanı ne büyük felâketlere sürükleyeceğini anlatmaktadır.
Osman ÇETİN
Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan biri de "başa kakmak"dır. Yapılan yardım ve iyilik hiç bir zaman başa kakılmamalıdır. Başa kakılarak yapılan sevabın yararı yoktur. İyilik yerine fenalık yapmamak gerekir. Hiç şüphe yok ki, başa kakmanın vereceği üzüntü, maddî yardımın sevincinden çok daha fazla olur.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Mallarını Allah yolunda sarfedip, sonra sarfettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve ezâ etmeyenlerin ecirleri Rableri'nin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden ezâ gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah Müstağnî'dir. Halîm'dir.
Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp da insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi sadakalarınızı başa kakma ve ezâ etmekle boşa çıkarmayın. Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kayanın hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince, üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş halinde bırakır. Onlar (gösteriş için amel edenler) yaptıkları şeyden hiç bir sevap kazanamazlar. Allah kâfirler topluluğuna hidayet etmez. " (el-Bakara, 2/261-264).
Allah Teâlâ başa kakarak yardım yapanları kötülerken, aksine böyle davranmayanlara ahirette mükâfat vadetmektedir:
Mallarını Allah yolunda sarfeden, sonra bu infak ettikleri şeyler ardından başa kakmayan ve incitmeyenler için Allah katında mükâfatlar vardır. "
Yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere, başa kakmadan ve incitmeden yardım etmek müslümanların özelliğidir. Aksine davranış ise, Allah'a inanmayan kâfirlerin özelliği olarak belirtilmiştir.
Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmaktadır:
"Üç sınıf insan vardır ki Allah Teâlâ kıyamet gününde bunlara iltifat buyurmaz, yüzlerine bakmaz, onları tezkiye etmez, korumaz. Onlar için can yakıcı bir azap vardır. Bunlar: Elbiselerini kibirlenerek yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve satılık eşyasını yalan yeminle kıymetlendirmeye çalışan kimselerdir. " (Müslim, İman, 171; Ebû Davûd, Libas, 25; Nesâî, Buyû, 5; İbn Hanbel, V, 148, 158)
Yine Peygamberimiz (s.a.s.):
"Düzenbaz, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse Cennet'e giremeyecektir (ilk girenlerden olmayacaktır). " buyurmakta ve böylece başa kakmanın ne kadar kötü bir davranış olduğunu, ahirette insanı ne büyük felâketlere sürükleyeceğini anlatmaktadır.
Osman ÇETİN