Beytullah

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Allah evi, Kâbe. Beyt, Arapça'da ev demektir. Tertip olarak Beytullah, Allah'ın evi demek olup Kâbe* hakkında kullanılan bir tabirdir. Kur'an-ı Kerîm'de daha çok belirti harfiyle "el-beyt" şeklinde kullanılır ve bununla Beytullah, Kâbe kasdedilir. Ayrıca iki ayette el-Beytü'l-Haram* yani mukaddes ev (el-Mâide 5/2, 97), iki ayette de eski ev anlamında el-Beytü'l-Atîk, (el-Hac, 22/29, 33) şeklinde kullanılır. Kâbe ismi ise Kur'an-ı Kerîm'de sadece iki yerde (el-Mâide, 5/95, 97) zikredilir.

Aslında yer ve gök ile bunların arasında bulunan her şeyin, kısaca kâinatın gerçek sahibi Allah'tır. Bunlar içerisinde Kâbe'ye Beytullah (Allah'ın evi) denilmesi, onun sırf Allah'a ibadet için yapılmasından, orada sadece Allah'a ibadet edilmesinden dolayıdır. Böylece Allah onu kendine nisbet etmek suretiyle şerefini yüceltmiştir.

Kur'an-ı Kerîm'den öğrendiğimize göre yer yüzünde ilk yapılan mabed Beytullah'tır: "İnsanlar için yeryüzüne ilk konulan ibadet evi Mekke'de olan Kâbe'dir. " (Âli İmrân, 3/96).

Beytullah'ı Hz. İbrahim (a.s.) ile oğlu İsmail (a.s.) inşa edip o esnada Allah'a şöyle dua etmişlerdir: "Ey Rabbimiz bunu bizden kabul buyur. Şüphesiz ki daima işiten, hakkıyle bilen ancak sensin. Ey Rabbimiz! İkimizi müslüman olarak sana boyun eğmekte sabit kıl, soyumuzdan da yalnız sana boyun eğen bir ümmet meydana getir. Bize hac ibadetimizi göster, tövbelerimizi de kabul buyur. Şüphesiz ki tövbeyi en çok kabul eden, en çok merhametli olan sensin sen. " (el-Bakara, 2/127-129).

Allah, Beytullah'ı yüce gayelerin gerçekleştirilmesi için toplantı ve güven yeri kılmıştır: "Biz Beytullah'ı insanlara toplantı ve güven yeri yaptık. " (el-Bakara, 2/125).

Allah, Beytullah'ın, tavaf edenler, ibadet yapanlar, rukû ve secde edenler için temiz tutulmasını emretmiştir. (bk. El-Bakara, 2/125).

Durak PUSMAZ
 
Üst