BUKALEMUNLAR
Bukalemunların bulundukları ortama göre renk değiştirebilmeleri son derece şaşırtıcı ve en az o kadar da estetik bir olaydır. Bukalemun öylesine üstün bir kamuflaj yeteneğine sahiptir ki, bu işi yapmaktaki çabukluğu ile insanı hayrete düşürür.
Bukalemun, derisinin altındaki kırmızı ve sarı renk taşıyıcılarını, mavi ve beyaz yansıtıcı tabakayı ve en önemlisi de rengini koyulaştıran "kramotofor" hücrelerini büyük bir ustalıkla kullanabilir.
Bukalemunlar avlarını bir ok gibi fırlattıkları dilleri sayesinde yakalarlar. Hayvanın neredeyse kendi boyunun 2 katı kadar fırlatabildiği bu dilin ucunda özel bir vantuz sistemi bulunur. Bukalemun dili ağızdan ilk çıktığı anda ucu dışbükey haldedir. Avına yaklaşmış ve iyice gerilmiş olduğunda dilin ucu şekil değiştirerek içbükey bir hal alır. Böylece dilin ucunda oluşan dudaklar ava çarpar ve bir vantuz gibi yapışır.
Mükemmel av mekanizmasıyla donatılmış olan bukalemunlar, oldukça ağır avları bile dillerini kullanarak kendilerine doğru çekebilirler.
Tüm bunlar insan gözünün takip edemeyeceği kadar kısa bir sürede gerçekleşir. Dilin fırlaması, ava yapışması ve ağıza geri çekilmesi saniyenin yalnızca onda biri kadar bir sürede gerçekleşir. Söz konusu vantuz sisteminin keşfedilmesi ancak yüksek hızlı X ışını sinematografi sayesinde mümkün oldu.
Bukalemun dili durağan değil dinamiktir. Yani dilin şekli duruma göre değişken bir özellik gösterir. Hayvanın ağzında katlı biçimde duran dil, tam da gerekli olduğu anda; dil ava çarpmadan az önce vantuz şekli alır. Bukalemundaki bu balistik mekanizmanın temelinde dildeki kaslar ve onları kontrol eden sinirler yatıyor. Dilin dışbükey şekilden içbükeye geçirilerek ortaya bir vantuz çıkarılması, darbeden hemen önce kasılan iki kas sayesinde mümkün oluyor.
Bukalemunların bulundukları ortama göre renk değiştirebilmeleri son derece şaşırtıcı ve en az o kadar da estetik bir olaydır. Bukalemun öylesine üstün bir kamuflaj yeteneğine sahiptir ki, bu işi yapmaktaki çabukluğu ile insanı hayrete düşürür.
Bukalemun, derisinin altındaki kırmızı ve sarı renk taşıyıcılarını, mavi ve beyaz yansıtıcı tabakayı ve en önemlisi de rengini koyulaştıran "kramotofor" hücrelerini büyük bir ustalıkla kullanabilir.
Bukalemunlar avlarını bir ok gibi fırlattıkları dilleri sayesinde yakalarlar. Hayvanın neredeyse kendi boyunun 2 katı kadar fırlatabildiği bu dilin ucunda özel bir vantuz sistemi bulunur. Bukalemun dili ağızdan ilk çıktığı anda ucu dışbükey haldedir. Avına yaklaşmış ve iyice gerilmiş olduğunda dilin ucu şekil değiştirerek içbükey bir hal alır. Böylece dilin ucunda oluşan dudaklar ava çarpar ve bir vantuz gibi yapışır.
Mükemmel av mekanizmasıyla donatılmış olan bukalemunlar, oldukça ağır avları bile dillerini kullanarak kendilerine doğru çekebilirler.
Tüm bunlar insan gözünün takip edemeyeceği kadar kısa bir sürede gerçekleşir. Dilin fırlaması, ava yapışması ve ağıza geri çekilmesi saniyenin yalnızca onda biri kadar bir sürede gerçekleşir. Söz konusu vantuz sisteminin keşfedilmesi ancak yüksek hızlı X ışını sinematografi sayesinde mümkün oldu.
Bukalemun dili durağan değil dinamiktir. Yani dilin şekli duruma göre değişken bir özellik gösterir. Hayvanın ağzında katlı biçimde duran dil, tam da gerekli olduğu anda; dil ava çarpmadan az önce vantuz şekli alır. Bukalemundaki bu balistik mekanizmanın temelinde dildeki kaslar ve onları kontrol eden sinirler yatıyor. Dilin dışbükey şekilden içbükeye geçirilerek ortaya bir vantuz çıkarılması, darbeden hemen önce kasılan iki kas sayesinde mümkün oluyor.