Tarikatı aliyyede bir çok hallerahvaller zuhur eder.
İhlaslı kimsenin kalp gözü açılabilir.
Bunlar kalbin hususiyetlerindendir.
Bu gibi hallere hiç iltifat etmemek hiç meşgul
olmamak lazımdır.
Bizim iltifatımız mahviyet ve istikamettir.
Bunlar tarikat oyunlarıdır.
Yusuf hmedani kuddise sirruh Hazretlerimiz,
Bunlarla tarikat çocoklarını yetiştirirler. buyurmuşlardır.
Bilen gören ve yapan kimin yaptığını gördüğü için
katiyyen o yola tevessül etmez.
Görmemiş bilmemiş yapmamış gibi görünür.
Allahu-Teala ne indirirse o olur.
O'nun indirmediğini hiç kimse kendisine çekemez.
O'nun indirdiğine lütuf buyurduğuna hiç kimse mani olamaz.
Şu halde telaşa teşvişe de lüzum yok.
Allahu-Tealanın tuttuğu kimseler kerametten kaçınmışlardır.
Gaye Allah demişlerdir.
Bir insan değersiz bir mahluk olduğunu herşeyin Hakkın olduğunu
bilirse Hakka dayanır.
Allah-u Tealanın tutmadığı kimseler kendisinde bir şey olduğunu zanneder.
Allah-u Tealanın emanet olarak ihsan buyurduğunu kendisine maleder.
Allah-u Tealanın varlığını kendisinin miş gibi ortaya koyarsa
Allah-u Teala dilerse onu o anda helak eder.
Her şey O'nun ve O'ndandır.
Oldu oldum diye bir şey yoktur.
Aslında Allah-u Teala nasıl yarattıysa ne lütfettiyse o var o görülür.
Halk yaratanı ihsan edeni görmüyor ve bilmiyor.
Bilmediği için kendi nefsine bağlıyor.
Veya kişide arıyor ona bağlıyor.
Oysa yaratan O, yaşatan O, öldüren O, dirilten O.
Amma sen O'nu görmüyorsun da nefsin putuna dayandın.
Veyahut karşıdakini putlaştırdın.
Ayeti kerimede:
Dirilten de O'dur. Öldüren de O'dur. ( Müminun 80)
Hazreti Allah hükmünü koyuyor oluyorsun sen ben.
Hükmünü çekince ölüyorsun oluyorsun bir hiç.
Şu kabirlerde yatanlar ben biliyorum ben yapıyorum derlerdi.
Ama Yaradan hükmünü çekince hepsini yerlere serdi.
H.z Allah celalehü cümlemizi nefsine uyup helak olanlardan eylemesin.
Velhamdü lillahi Rabbil Alemin.
Ömer Öngüt Efendi h.z Tasavvufun aslı,( sahife 137)
İhlaslı kimsenin kalp gözü açılabilir.
Bunlar kalbin hususiyetlerindendir.
Bu gibi hallere hiç iltifat etmemek hiç meşgul
olmamak lazımdır.
Bizim iltifatımız mahviyet ve istikamettir.
Bunlar tarikat oyunlarıdır.
Yusuf hmedani kuddise sirruh Hazretlerimiz,
Bunlarla tarikat çocoklarını yetiştirirler. buyurmuşlardır.
Bilen gören ve yapan kimin yaptığını gördüğü için
katiyyen o yola tevessül etmez.
Görmemiş bilmemiş yapmamış gibi görünür.
Allahu-Teala ne indirirse o olur.
O'nun indirmediğini hiç kimse kendisine çekemez.
O'nun indirdiğine lütuf buyurduğuna hiç kimse mani olamaz.
Şu halde telaşa teşvişe de lüzum yok.
Allahu-Tealanın tuttuğu kimseler kerametten kaçınmışlardır.
Gaye Allah demişlerdir.
Bir insan değersiz bir mahluk olduğunu herşeyin Hakkın olduğunu
bilirse Hakka dayanır.
Allah-u Tealanın tutmadığı kimseler kendisinde bir şey olduğunu zanneder.
Allah-u Tealanın emanet olarak ihsan buyurduğunu kendisine maleder.
Allah-u Tealanın varlığını kendisinin miş gibi ortaya koyarsa
Allah-u Teala dilerse onu o anda helak eder.
Her şey O'nun ve O'ndandır.
Oldu oldum diye bir şey yoktur.
Aslında Allah-u Teala nasıl yarattıysa ne lütfettiyse o var o görülür.
Halk yaratanı ihsan edeni görmüyor ve bilmiyor.
Bilmediği için kendi nefsine bağlıyor.
Veya kişide arıyor ona bağlıyor.
Oysa yaratan O, yaşatan O, öldüren O, dirilten O.
Amma sen O'nu görmüyorsun da nefsin putuna dayandın.
Veyahut karşıdakini putlaştırdın.
Ayeti kerimede:
Dirilten de O'dur. Öldüren de O'dur. ( Müminun 80)
Hazreti Allah hükmünü koyuyor oluyorsun sen ben.
Hükmünü çekince ölüyorsun oluyorsun bir hiç.
Şu kabirlerde yatanlar ben biliyorum ben yapıyorum derlerdi.
Ama Yaradan hükmünü çekince hepsini yerlere serdi.
H.z Allah celalehü cümlemizi nefsine uyup helak olanlardan eylemesin.
Velhamdü lillahi Rabbil Alemin.
Ömer Öngüt Efendi h.z Tasavvufun aslı,( sahife 137)