Öncelikle kelimelerle oynadılar
Aynı hissiyatı yaşamaktan ve kaynağından dem almaktan koparttılar
Alalel üsül sözcükler çıkarttılar,manasınd an ayıkladılar,ızdırabı anlamadılar
Neden insana ve hassaten müslümana zülmetmekten bıkmadılar ve hep ağlattılar
Yoksa fedretti niye hatırlattılar
Tufanın en müstenasını sinelerde başlattılar, esir kaplarında ezip bunalttılar
Tesim olan, hukukundan feragat eden, korkunun kadresinde inleyen cana kıydılar
Neden hor ve hakitr görmeyi medeniyet sandılar, sinsi iblisleşmeyi niye sakladılar
Nasıl bir hesabın eşiğinde kaldılar
Yoksa hiç güneş doğmayacak mı sandılar, garbın afakında fazilet mi bıraktılar
İşgal etmeyi, gasp ederek nefeslerin umutlarını kesmeyi,kan dökmeyi ne sandılar
Emperyalizmin her bahanesini sinemelerize zerk etmeyi evet, bir marifet saydılar
Ruhumun şevkini niye kırdılar
Ufkumu karartmak için binbir bahaneyle şart koştular, kimi zaman zorladılar
Ne olmuştu imanıma, derbeder olan vaadıma, akitleşen ruhum firkat için ağıdına
Neyi ihmal ettim, niçin tahkik etmeyi klabim için önemsemedim,neden aldandım
Ezan okunurken, sala verilirken
Nerdeydim ve hangi halin çıkmaz saiklarinde viraneliğimle yüzyüzeydim
Ne kadar imanımdan emindip, şek ve şüpheden arileştirmeyi neden beceremedim
Eğlenmeyi, macera için yaşamayı, nefsi meyilimle yol almayı kimseye bırakmadım
Aziz kitabı neden ihmale aldım
Lisanını bilmiyorum diye yıllarca hiç arlanmadan kaçtım, neyle avundum
Çekiştirmeyi ne şey sandım, aman ha derinlerde gezme diyenlere koşulsuz inandım
Yıllardır sessizlik içinde bizarlığı sinemde yaşattım, yanımda kimseyi bulamadım
Mustafa CİLASUN