Çanakkale Seyit Onbaşının anıları ve hikayesi. Seyit onbaşı çanakkale savaşında eşi benzeri olmayan bir muciziye imza atan bir askerimiz olup askere 1909 yılında alınmıştır. Eğitimini alarak askerliğinin 6. yılında 1915 yılında Çanakkale Rumeli Mecidiye Bataryasında görevlendirilmiştir. Çanakkale savaşının başında itilaf devletleri Rumeli Mecidiye Bataryasından ittifak devletlerinin donanması olan Queen Elizabeth'e 28'lik bir top fırlatır ve bu top gemiye isabet eder. Bunun üzerine Queen Elizabeth'in bütün namluları bataryamıza yöneltilir ve bataryamız susar.
Bataryamızda Yüzbaşı Hilmi Bey hariç herkes şehit olmuştur. Komutan askerlerini kaybetmenin hüznü içerisindeyken bir ses "beni kurtarın komutanım" der. Komutan hemen sesin geldiği yere gider ve ilk kurtulan er niğdeli Ali olmuştur. Niğdeli ali ve komutan erlerin arasında gezerken toprağın üstünde dikili bir ayak görürler ve kazarak bu kişiyi toprağın altından çıkarırlar. Bu kişi seyit onbaşıdır. Yüzbaşı kurtarma işleminin 2 kişiyle yetersiz olduğunu anlayınca niğdeli Aliye seyit onbaşının yanında durmasını ve kendisinin de yardım istemek için boğaz komutanlığına gideceğini belirtir ve gider.
Seyit onbaşı yavaş yavaş kendine gelmiştir. Niğdeli Aliye sorar: komutan ve askerlerimiz nerede diye. Yattığı yerden doğrulur yavaş yavaş. Bu sırada gözü ayakta kalan tek top mermisine takılmıştır. Etrafında parçalanmış şekilde arkadaşlarını görünce yanardağın lavları gibi püskürmeye başlar ve ayağa kalkarak top mermisine koşmaya başlar. Niğdeli Ali şaşkınlıkla bakarken gerçekleşen bu olayda seyit onbaşı görür ki topu kaldıracak mataforası (Vinci) bozulmuştur.
Vatan millet aşkı ve iman gücüyle 275 kg'lık mermiyi Niğdeli Alinin yardımıyla sırtına alan koca seyit, merdivenlerden çıkararak topu namluya koyar ve infilak ettirir. Niğdeli Ali topun hedefe gitmesi için gözetleme yerine gitmiştir. Görmüştür ki hedef tam isabet vurulmuştur. Bu bütün savaş sahalarında sevinç meydana getirmiştir.
Bataryamızda Yüzbaşı Hilmi Bey hariç herkes şehit olmuştur. Komutan askerlerini kaybetmenin hüznü içerisindeyken bir ses "beni kurtarın komutanım" der. Komutan hemen sesin geldiği yere gider ve ilk kurtulan er niğdeli Ali olmuştur. Niğdeli ali ve komutan erlerin arasında gezerken toprağın üstünde dikili bir ayak görürler ve kazarak bu kişiyi toprağın altından çıkarırlar. Bu kişi seyit onbaşıdır. Yüzbaşı kurtarma işleminin 2 kişiyle yetersiz olduğunu anlayınca niğdeli Aliye seyit onbaşının yanında durmasını ve kendisinin de yardım istemek için boğaz komutanlığına gideceğini belirtir ve gider.
Seyit onbaşı yavaş yavaş kendine gelmiştir. Niğdeli Aliye sorar: komutan ve askerlerimiz nerede diye. Yattığı yerden doğrulur yavaş yavaş. Bu sırada gözü ayakta kalan tek top mermisine takılmıştır. Etrafında parçalanmış şekilde arkadaşlarını görünce yanardağın lavları gibi püskürmeye başlar ve ayağa kalkarak top mermisine koşmaya başlar. Niğdeli Ali şaşkınlıkla bakarken gerçekleşen bu olayda seyit onbaşı görür ki topu kaldıracak mataforası (Vinci) bozulmuştur.
Vatan millet aşkı ve iman gücüyle 275 kg'lık mermiyi Niğdeli Alinin yardımıyla sırtına alan koca seyit, merdivenlerden çıkararak topu namluya koyar ve infilak ettirir. Niğdeli Ali topun hedefe gitmesi için gözetleme yerine gitmiştir. Görmüştür ki hedef tam isabet vurulmuştur. Bu bütün savaş sahalarında sevinç meydana getirmiştir.
Moderatörün son düzenlenenleri: