“Her canlı ölümü tadacaktır”. (Âl’i İmran, 3/185) Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) “Ölülerimizin güzel işlerini yad edin, kötü taraflarını dile getirmeyin.” (Tirmizi, “Cenâiz”, 34) buyurmuştur.
İslam dinine göre ölüm yok oluş değil bilakis ebedi alemde var olmaktır. Hal böyle olunca, ölen kişiye yapılan hazırlıklara teçhiz ölünün yıkanmasına gasil, kefenlenmesine tekfin, tabuta konup taşınmasına teşyi ve kabre konmasına defin denir.
Cenaze namazı kıyamda rükû ve secdesi olmayan dört tekbirli bir namazdır. Allah’a hamd Rasulüllaha salavat, ölüye duadır ve şöyle kılınır:
Cenazeye ve kıbleye yönelik saf tutularak niyet edilir. İmam tekbir alarak ellerini bağlar; cemaat da tekbir alarak imama uyar. İmam ve cemaat içinden “Sübhanekeyi vecelle senâuk” duasıyla okurlar. Sonra imam ellerini kaldırmadan tekbir alır, cemaat da içinden tekbir alır; hepsi içinden “salli” ve “barik” dualarını okurlar, tekrar tekbir alırlar; bilenler cenaze duasını, bilmeyenler “Fatiha” suresini veya başka bir dua okurlar. Yine aynı şekilde tekbir alarak sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarlar.
Cenaze, definden sonra telkin, taziye ve okunan Kur’an-ı Kerim’le yapılan dualarla ebedi aleme uğurlanır.