Cin ve Şeytan - 7.Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konu Anlatımı

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Cin : Kelime anlamı örtülü, gizli şey demektir. Terim olarak ateşten yaratılmış, her şekle girebilen, duyu organları ile algılanamayan ruhanî ve gizli varlıklardır. Bizler cinleri göremiyoruz. Ancak cinlerin varlığını Kur’anıkerim’den öğreniyoruz.


Cinler, insanlara göre farklı bir yaradılışta olduklarından çok hızlı hareket edebilen,

kısa sürede uzun mesafelere gidebilen varlıklardır. Tarih; insanların bazı dönemlerde cin, melek ve şeytanlara taptıklarını kaydeder. Kur’an bu davranış ve inancı reddeder. Kur’an cinlerin insanlar gibi bir topluluk olduğunu haber vermektedir Zariyat suresi 56. ayette: "İnsanları ve cinleri ancak beni bilip ibadet etmeleri için yarattım" buyrulmaktadır.


Cinler de insanlar gibi Allah’a karşı yaptıklarından sorumludurlar. Yani Allah’ın emir ve yasakları da cinlere iletilmiş, onların bir kısmı inanmış bir kısmı ise Allah’a inanmamıştır. Yine Kur’an’da:


“Ey Peygamber! Onlara de ki: Cinlerden bir grubun Kur’anıkerim dinlediği bana bildirildi. Onlar şöyle demişlerdi: Muhakkak ki biz doğru yola götüren, akıllara durgunluk ve hayranlık veren bir Kur’an dinledik, ona inandık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.” (Cin 1-2) denilmektedir.


Müslüman bir kimsenin cinlerden korkmaması ve Allah’ın izni olmadan kimsenin başkasına zarar veremeyeceğine inanması gerekir. Kur’anıkerim’de “Felâk” ve “Nas” sureleri her türlü kötü varlığın şerrinden Allah’a sığınmak için okunabileceği hadislerde belirtilmiştir.


Şeytan, ateşten yaratılmış, cinler alemine ait bir varlıktır. Ateşten yaratılmış olmayı ileri sürerek Adem’e secde etmekten kaçınmıştır. Böylece Allah’a isyan etmiş ve Allah’ın lanetine uğramıştır. Cezası kıyamet gününe kadar ertelenmiş ve bu zamana kadar doğru olmayan isyancı insanları saptırmak görevini üstlenmiştir. Kur’an’da onun isyanı şu şekilde anlatılmaktadır;


“Meleklere, Adem’e secde edin demiştik. İblisten başka hepsi secde etmişti. O cinlerden idi, Rabbinin buyruğu dışına çıktı.” (Kehf 50)


“Allah şeytana buyurdu ki sana emrettiğim vakit seni secde etmekten alıkoyan nedir? İblis; ‘Ben ondan daha hayırlıyım. Çünkü beni ateşten, onu topraktan yarattın.’dedi. Allah ise (cennetten ve meleklerin arasından) ‘oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık çünkü sen aşağılıklardansın’ dedi. Şeytan ‘bana tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver’ dedi. Allah ‘haydi sen mühlet verilenlerdensin’ buyurdu” (Araf 12-15)


Şeytan ilk günahı Cennette bulunan Hz. Adem ve Havva’ya işletmiştir. Allah, Cennette bulunan Hz. Adem ve Havva’ya bütün nimetleri serbest bırakmış fakat tek bir ağaca yaklaşmamalarını istemiştir. Şeytanın onlara tuzak kurması sonucu onlar o yasak ağacın meyvesinden yemişler ve Allah’a verdikleri sözü tutmamalarının bir cezası olarak Cennetten çıkarılmışlar ve yeryüzüne gönderilmişlerdir. Bundan sonra şeytan kıyamete kadar insanları Allah’ın yolundan ayırmak ve günah işlemelerini sağlamak amacıyla çalışacaktır.


Şeytan, melek ve cin gibi Kur’an’da varlığı kesin olarak bildirilmiş varlıklardandır. İnsanları kötülüğe çağırmaya gayret eder. Çünkü kibir ve gururundan dolayı Allah’a isyan etmiş ve kıyamete kadar insanları Allah’ın yolundan uzaklaştırmak için bir imtihan aracı olmuştur. Önemli olan, bizlerin kötülüğün sembolü olan şeytanın çağrısına kulak vermemesidir.
 
Üst