ocuğun yaşamında okul aileden sonra ikinci toplumsal kurumdur. Okula yeni başlayan çocukların okulla ilgili ilk tepkileri önemlidir. Çocuğun özgüveninin artmasında, kimlik ve kişilik gelişiminin tamamlanmasında ve şekillenmesinde, sosyalleşmesinde, paylaşımı öğrenmesinde eğitimin rolü inkar edilmez bir gerçektir. Çocukta bu yetileri geliştirecek, işleyecek olanlar ebeveyn ve öğretmenlerdir. Öğretmen ayrıca çocuk için vazgeçilmez modeldir. Ayrıca öğretmenin sergilediği tutum ve yaklaşım çocuğun okula olan uyumunu artıracaktır.
Okul dönemi çocuk için eğitim ve öğrenimini etkileyen duygusal ve ruhsal sorunlar açısından dikkat edilmesi gerekmektedir.Bu dönemde en sık gözlenen sorun anksiyete (kaygı) kendini yaş gruplarına göre değişen belirtilerle karşımıza çıkmaktadır.
Okul öncesi dönemde anksiyetenin kaynağı anneden kısa süreli de olsa ayrılmadır. Bu dönemlerde; huysuzlanma, aşırı ağlama, tepinme nöbetleri, annenin yanından uzaklaşmama, uyku ve yeme problemleri sık rastlanmaktadır.
5-12 yaş arasındaki okul çağı döneminde anksiyetenin kaynağı; genellikle olağandışı değişiklikler, yeni çevre ve insanlara uyum, aile dışı ilişkiler, okul kural ve beklentilerine uyum zorluklarıdır. Bu kendini bir takım duygusal ve davranışsal sorunlarla göstermektedir.
Gün boyu aşırı gerginlik ve huzursuzluk
Fiziksel nedenlere bağlı olmayan bedensel belirtiler(karın ağrısı, baş ağrısı)
Ayrılma korkuları
Regresyon yani yaşıtlarından daha geri yaşlara özgü immmatür davranışlarda bulunma (tuvalet, yeme, uyku, konuşma sorunları gibi)
Tikler
Duygudurumda kısa süreli değişiklikler
Enürezis-enkoprezis
Anksiyetenin dışında başlıca sorun okul fobisidir. Okul çağı çocuklarında özellikle 5-7 yaşlarında sık gözlenen bir olgudur. Okula ilk başladığı dönemlerde belirginleşir. Problemin esas kaynağı annesinden ayrışmasındaki zorluk olup başlıca belirtileri şöyle sıralanabilir.
- Çocuk anneden ayrılma durumlarında şiddetli tepkiler gösterebilir. Ağlama, bağırma, tepinme, anneye sıkıca yapışma
- Okula gitmeyi reddetme, zorlandığı dönemlerde aşırı huysuzlanma, somatik yakınmalarda bulunma(karın ağrısı, baş ağrısı vb.)
- Uyku ve yeme bozuklukları
- Okulda sempatik olmayan özellikler bulma, öğretmenden yakınma, ilgi görmeme vb bahanelerle okula gitmeyi zorlaştıracak sebepler ileri sürme
Yukarıda sıralanan bulgular basite alınmamalı, çünkü bu sorunlar çocuğun sosyalitesini ve mesleki uyumunu bozmaktadır.
Okula ilk başlayan çocukların anne-babalarının en sık dile getirdikleri soru ve sorunlar şunlardır.
Okula yeni gidecek çocuğa neler söylenmeli?
Bu sık karşılaşılan soru devamlı sorulmaktadır. Çocuklar genelde okula gitmek için sabırsızlanır. Çocuğunuzu okula hazırlarken karşılaşacağı somut gerçeklerden söz edin.
- Ona okulda öğretmen ve diğer öğrencilerle kalacağını,
- ders gününün sonunda eve geleceğini,
- ilk günlerde bazen kendini yapayalnız ve mutsuz hissedebileceğini, birkaç gün içinde alışacağını,
- bazı çocukların, annelerinden ayrıldığı için ağlayabileceğini söyleyin.
Ona karşılaşacağı her şeyi anlatın. Bu olaylar gerçekleşince şaşırıp paniğe kapılmasın. Ona tozpembe bir tablo çizerseniz, endişe edeceği durumla karşılaşırsa yaşadığı düş kırıklığı onun ruhsal durumunu öyle sarsar ki ne diğer çocuklarla oynar, ne öğretmeni ile konuşur, ne de derse ilgi duyar.
Neden bazı çocuklar okula gitmeye karşı olumsuz davranır ?
Okula gitmek istemeyen çocukların çoğu zaman anneden uzak kalma korkusu yaşadıkları bilinmektedir. Ayrıca ev küçük kardeşin varlığı sevilmediği, istenmediği duygularını körükler. Bazıları öğretmeni sert ve ihtiyaçlarına karşı ilgisiz bulduğundan olumsuz tepki gösterir. Bazen de sınıfta korku ve telaş saçan çocukların varlığı olumsuz tepkinin doğmasına yol açar. Aile içi çatışmalar çocuğun endişe içinde olmasına yol açtığı gibi, evden uzakta oluşu kaygısını artırmaktadır.
Çocuğun okula karşı olumsuz tutumu devam ederse ne yapılmalı?
Böyle bir durumla karşı karşıya kalınınca yapılması gereken ilk şey, bir süre okulda onunla birlikte kalmak. Okulun ikinci bir yuva olduğu fikrini yerleştirene dek okula onunla birlikte giderseniz, güveni artacak, koruma ve teselli ihtiyacı duyduğunda öğretmenin kendine yardımcı olacağını öğrenecektir.Bazen annenin aşırı koruyucu kollayıcı tutumu çocuğun karşılaşabileceği tehlikeler konusunda aşırı uyarıcı davranışlar, onun kendini anneden uzak durumda emniyette olmadığı duygusunu pekiştirir.
Çocuk okula alıştıktan bir süre sonra okula gitmek istemediğini söylerse nasıl davranılmalı ?
Bu, sık görülen bir tepkidir. Böyle bir durumda anne baba sanki bütün suç çocuğunmuş gibi davranır. İlk önce okulda neyin olup bittiğine bakmak gerekir. Çocuk çoğu zaman; onu hırpalayan bir çocuk, sözünü etmekten ürktüğü korkutucu bir olay, öğretmenin olumsuz bir tavrı ile karşılaşmış olabilir. Hemen harekete geçip, ona yardım etmek için çalıştığınızı, sorunun çözümü için savaştığınızı anlamasına yardımcı olun. Diğer bir sebep ise kendinden beklenilen başarı seviyesine varamamış olmalarıdır. Bu konudaki yeteneksizlik onda başarısızlık duygusunun gelişmesine ve bu tatsız duygudan kaçmasına yol açar.
Çocuğun okula alışıp alışmadığını nasıl anlaşılır?
Çocuğun okula olumlu bir uyum sağlamış olması, çocuğun okula hevesle gitmesinden, sevmese bile ödevlerini düzenli yapmasından, sınıf arkadaşları ile dostluk kurup okul dışında da onlarla görüşmek istemesi ve öğrenme sürecine duyduğu ilgiden anlaşılır.İyi notlat alması tamamen uyumun güçlü kanıtı değildir.Çünkü bazı çocuklar cezalandırılmaktan korktukları ya da başarısızlıktan ürktükleri için iyi not almaya çalışırlar.
Okula iyi uyum sağlayamamanın belirtileri nelerdir?
Genel olarak okula uyum sağlamayan çocuk okula gitmekten kaçınacaktır. Okula gitmekteki isteksizlik her ne kadar güvenilir bulgu olsa da bazı çocuklar uyum sağlamasa da okuldan hoşlanır.Bir şeyler öğrenmemesine rağmen okulda duygusal ihtiyaçları karşılanır. Zayıf notlar, gittikçe daha sinirli, daha endişeli olma ve sebepsiz yere korku duyma gibi davranım sorunları, tırnak yeme, altını ıslatma, uyku sorunları, kekemelik gibi konuşma sorunları okula uyum sağlamada karşılaşılan güçlüklerin belirtisi olabilir.
Dr Metin TURAN
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
alıntı
Okul dönemi çocuk için eğitim ve öğrenimini etkileyen duygusal ve ruhsal sorunlar açısından dikkat edilmesi gerekmektedir.Bu dönemde en sık gözlenen sorun anksiyete (kaygı) kendini yaş gruplarına göre değişen belirtilerle karşımıza çıkmaktadır.
Okul öncesi dönemde anksiyetenin kaynağı anneden kısa süreli de olsa ayrılmadır. Bu dönemlerde; huysuzlanma, aşırı ağlama, tepinme nöbetleri, annenin yanından uzaklaşmama, uyku ve yeme problemleri sık rastlanmaktadır.
5-12 yaş arasındaki okul çağı döneminde anksiyetenin kaynağı; genellikle olağandışı değişiklikler, yeni çevre ve insanlara uyum, aile dışı ilişkiler, okul kural ve beklentilerine uyum zorluklarıdır. Bu kendini bir takım duygusal ve davranışsal sorunlarla göstermektedir.
Gün boyu aşırı gerginlik ve huzursuzluk
Fiziksel nedenlere bağlı olmayan bedensel belirtiler(karın ağrısı, baş ağrısı)
Ayrılma korkuları
Regresyon yani yaşıtlarından daha geri yaşlara özgü immmatür davranışlarda bulunma (tuvalet, yeme, uyku, konuşma sorunları gibi)
Tikler
Duygudurumda kısa süreli değişiklikler
Enürezis-enkoprezis
Anksiyetenin dışında başlıca sorun okul fobisidir. Okul çağı çocuklarında özellikle 5-7 yaşlarında sık gözlenen bir olgudur. Okula ilk başladığı dönemlerde belirginleşir. Problemin esas kaynağı annesinden ayrışmasındaki zorluk olup başlıca belirtileri şöyle sıralanabilir.
- Çocuk anneden ayrılma durumlarında şiddetli tepkiler gösterebilir. Ağlama, bağırma, tepinme, anneye sıkıca yapışma
- Okula gitmeyi reddetme, zorlandığı dönemlerde aşırı huysuzlanma, somatik yakınmalarda bulunma(karın ağrısı, baş ağrısı vb.)
- Uyku ve yeme bozuklukları
- Okulda sempatik olmayan özellikler bulma, öğretmenden yakınma, ilgi görmeme vb bahanelerle okula gitmeyi zorlaştıracak sebepler ileri sürme
Yukarıda sıralanan bulgular basite alınmamalı, çünkü bu sorunlar çocuğun sosyalitesini ve mesleki uyumunu bozmaktadır.
Okula ilk başlayan çocukların anne-babalarının en sık dile getirdikleri soru ve sorunlar şunlardır.
Okula yeni gidecek çocuğa neler söylenmeli?
Bu sık karşılaşılan soru devamlı sorulmaktadır. Çocuklar genelde okula gitmek için sabırsızlanır. Çocuğunuzu okula hazırlarken karşılaşacağı somut gerçeklerden söz edin.
- Ona okulda öğretmen ve diğer öğrencilerle kalacağını,
- ders gününün sonunda eve geleceğini,
- ilk günlerde bazen kendini yapayalnız ve mutsuz hissedebileceğini, birkaç gün içinde alışacağını,
- bazı çocukların, annelerinden ayrıldığı için ağlayabileceğini söyleyin.
Ona karşılaşacağı her şeyi anlatın. Bu olaylar gerçekleşince şaşırıp paniğe kapılmasın. Ona tozpembe bir tablo çizerseniz, endişe edeceği durumla karşılaşırsa yaşadığı düş kırıklığı onun ruhsal durumunu öyle sarsar ki ne diğer çocuklarla oynar, ne öğretmeni ile konuşur, ne de derse ilgi duyar.
Neden bazı çocuklar okula gitmeye karşı olumsuz davranır ?
Okula gitmek istemeyen çocukların çoğu zaman anneden uzak kalma korkusu yaşadıkları bilinmektedir. Ayrıca ev küçük kardeşin varlığı sevilmediği, istenmediği duygularını körükler. Bazıları öğretmeni sert ve ihtiyaçlarına karşı ilgisiz bulduğundan olumsuz tepki gösterir. Bazen de sınıfta korku ve telaş saçan çocukların varlığı olumsuz tepkinin doğmasına yol açar. Aile içi çatışmalar çocuğun endişe içinde olmasına yol açtığı gibi, evden uzakta oluşu kaygısını artırmaktadır.
Çocuğun okula karşı olumsuz tutumu devam ederse ne yapılmalı?
Böyle bir durumla karşı karşıya kalınınca yapılması gereken ilk şey, bir süre okulda onunla birlikte kalmak. Okulun ikinci bir yuva olduğu fikrini yerleştirene dek okula onunla birlikte giderseniz, güveni artacak, koruma ve teselli ihtiyacı duyduğunda öğretmenin kendine yardımcı olacağını öğrenecektir.Bazen annenin aşırı koruyucu kollayıcı tutumu çocuğun karşılaşabileceği tehlikeler konusunda aşırı uyarıcı davranışlar, onun kendini anneden uzak durumda emniyette olmadığı duygusunu pekiştirir.
Çocuk okula alıştıktan bir süre sonra okula gitmek istemediğini söylerse nasıl davranılmalı ?
Bu, sık görülen bir tepkidir. Böyle bir durumda anne baba sanki bütün suç çocuğunmuş gibi davranır. İlk önce okulda neyin olup bittiğine bakmak gerekir. Çocuk çoğu zaman; onu hırpalayan bir çocuk, sözünü etmekten ürktüğü korkutucu bir olay, öğretmenin olumsuz bir tavrı ile karşılaşmış olabilir. Hemen harekete geçip, ona yardım etmek için çalıştığınızı, sorunun çözümü için savaştığınızı anlamasına yardımcı olun. Diğer bir sebep ise kendinden beklenilen başarı seviyesine varamamış olmalarıdır. Bu konudaki yeteneksizlik onda başarısızlık duygusunun gelişmesine ve bu tatsız duygudan kaçmasına yol açar.
Çocuğun okula alışıp alışmadığını nasıl anlaşılır?
Çocuğun okula olumlu bir uyum sağlamış olması, çocuğun okula hevesle gitmesinden, sevmese bile ödevlerini düzenli yapmasından, sınıf arkadaşları ile dostluk kurup okul dışında da onlarla görüşmek istemesi ve öğrenme sürecine duyduğu ilgiden anlaşılır.İyi notlat alması tamamen uyumun güçlü kanıtı değildir.Çünkü bazı çocuklar cezalandırılmaktan korktukları ya da başarısızlıktan ürktükleri için iyi not almaya çalışırlar.
Okula iyi uyum sağlayamamanın belirtileri nelerdir?
Genel olarak okula uyum sağlamayan çocuk okula gitmekten kaçınacaktır. Okula gitmekteki isteksizlik her ne kadar güvenilir bulgu olsa da bazı çocuklar uyum sağlamasa da okuldan hoşlanır.Bir şeyler öğrenmemesine rağmen okulda duygusal ihtiyaçları karşılanır. Zayıf notlar, gittikçe daha sinirli, daha endişeli olma ve sebepsiz yere korku duyma gibi davranım sorunları, tırnak yeme, altını ıslatma, uyku sorunları, kekemelik gibi konuşma sorunları okula uyum sağlamada karşılaşılan güçlüklerin belirtisi olabilir.
Dr Metin TURAN
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
alıntı