İletişim tüm insani ilişkiler açısından çok önem taşır ama özellikle çocuklar söz konusu olduğunda daha fazla önem kazanır. Maalesef toplum olarak karşımızdaki insanları dinleme konusunda çok dikkatli olduğumuz söylenemez.
Çocuklarımızla olan ilişkilerde daha önemsemez davrandığımız da bir gerçek. Oysa çocuklarımızla sağlıklı iletişim kuramamışsak etkili bir iletişimden de söz edemeyiz.
Etkili iletişim ne demek?
• Sana önem veriyorum demenin her tür yolu.
• İyi bir dinleyici olma becerisi.
• Çocuklarımızın duygularını anlama ve saygı göstermek.
• Komutlar vermek yerine işbirliği yapabilmek.
• Sorularla boğmadan ve yargılamadan dinleyebilmek.
• Olumlu her davranışı öne çıkartmak, pekiştirmek.
• Çocukla sağlam bir güven duygusu oluşturabilmek.
• Başarısızlıkları değil, başarıları konuşmak.
Bütün bunlar öncelikle doğru ve sağlıklı bir iletişimin kapısını açacaktır. Ayrıca ebeveyn olarak söylediklerinizle yaptıklarınızın aynı olması ve tutarlılık içermesi beklenir. Kendi içinde çelişen bir ebeveynin çocuğun gözünde hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Çocukla konuşurken dikkat
Çocuklar yapı olarak daha bebekliklerinden itibaren çevrelerindeki bireylerin sözel olmayan davranışlarını çok doğru biçimde yorumlarlar. Yani daha siz konuşmadan onlar sizin ne söyleyeceğinizi, ne yapacağınızı, ne istediğinizi bilirler. Çünkü sizin beden dilinizi çok erken yaşta keşfetmişlerdir. O nedenle konuşmalarınızda kesinlikle içten ve tutarlı olmak zorundasınız. İnanmadığınız hiçbir şeyi çocuklarınıza söylemeye kalkmayın. Onlar sizin neredeyse röntgeninizi çektiklerinden aslında ak derken kara demek istediğinizi bileceklerdir. Onların gözünde yalancı ve güvenilmez duruma düşmeyin.
Ayrıca çocuğunuzla konuşurken en önemli üç kuralı asla ihmal etmeyin.
• Konuşurken mutlaka göz teması kurmaya dikkat edin.
• Tensel teması yani fiziksel olarak çocuğunuza dokunmayı unutmayın.
• Mutlaka anlattıklarını sonuna kadar dinleyin. Sadece siz konuşmayın.
Yaşı kaç olursa olsun, unutmayın karşınızdaki sadece bir çocuk. Üstelik sizin çocuğunuz. Hayatı keşfetmeye çalışan, kendi hayat deneyimlerini oluşturan çocuğunuz için her şeyin en iyisini isterken aslında ona verebileceğiniz en iyi şey onunla aranızda kurulmuş sağlıklı bir iletişimdir.
İletişimde Anne-Baba farkı
Çocukla ilişkilerde genellikle baskın tarafın anne olduğu bilinir. Anne çocuğun her şeyiyle ilgilenen ebeveyndir. Hatta bazı çatışmalarda babayla çocuk arasındaki arabulucu konumundadır. Ailedeki taraflar bundan pek şikâyet etmezler. Herkes durumu kabullenmiş gözükür ama bunun çok sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bir çocuk yetiştirilirken her iki ebeveyn de eşit olarak sorumludur. Çocukla olan her tür iletişimde de aynı şekilde anne ve baba olarak etkin biçimde yer almak zorundadırlar.
Annelerin her ne kadar başlarda direnç gösterdikleri bilinse de genellikle çocuğun isteklerini yerine getirdikleri ama yasak koyucu ve otorite uygulayıcı tarafın baba olduğu görülmektedir. Oysa çocuk için hem anne hem de baba çok önemlidir. Özellikle temsil ettikleri figürler açısından her birinin çocuğun gözündeki yeri ayrıdır. Bu açıdan çocuğun anne ve babayla ayrı ayrı sağlıklı bir iletişim kurması hayati önem taşır.
İletişimde sen dili-ben dili
İletişimde kullanılan dil ve takınılan tavır önemlidir. Ancak en önemlisi konuşma sırasında belirlenmiş üsluptur. Genellikle alışık olduğumuz konuşma biçimi
• Çocuklarımıza sürekli talimat vermek,
• Hedef göstermek,
• Suçlamak,
• Yargılamak şeklindedir. Oysa bu tip konuşmalar karşılıklı
iletişim kurmaktan uzak tek taraflı bir konuşmadan başka bir şey değildir.
Sürekli konuşan çocuğuna "sus artık" diye bağıran bir anne ya da "kes sesini" diyen bir ebeveyn zaten iletişim kurmak gibi bir amaç taşımıyordur. Emir içeren, ya da talimat taşıyan sözlü mesajlar etkili olmazlar. Çünkü duygu içermezler, saygı içermezler ve sonuç getirmezler.
"Bu kadar çok konuşma varken, dikkatimi toplamam zor oluyor" şeklinde kurulmuş bir cümle hem hedef göstermediği için, hem de suçlamadığı ve yargılamadığı için daha etkilidir
Çocuklarımızla olan ilişkilerde daha önemsemez davrandığımız da bir gerçek. Oysa çocuklarımızla sağlıklı iletişim kuramamışsak etkili bir iletişimden de söz edemeyiz.
Etkili iletişim ne demek?
• Sana önem veriyorum demenin her tür yolu.
• İyi bir dinleyici olma becerisi.
• Çocuklarımızın duygularını anlama ve saygı göstermek.
• Komutlar vermek yerine işbirliği yapabilmek.
• Sorularla boğmadan ve yargılamadan dinleyebilmek.
• Olumlu her davranışı öne çıkartmak, pekiştirmek.
• Çocukla sağlam bir güven duygusu oluşturabilmek.
• Başarısızlıkları değil, başarıları konuşmak.
Bütün bunlar öncelikle doğru ve sağlıklı bir iletişimin kapısını açacaktır. Ayrıca ebeveyn olarak söylediklerinizle yaptıklarınızın aynı olması ve tutarlılık içermesi beklenir. Kendi içinde çelişen bir ebeveynin çocuğun gözünde hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Çocukla konuşurken dikkat
Çocuklar yapı olarak daha bebekliklerinden itibaren çevrelerindeki bireylerin sözel olmayan davranışlarını çok doğru biçimde yorumlarlar. Yani daha siz konuşmadan onlar sizin ne söyleyeceğinizi, ne yapacağınızı, ne istediğinizi bilirler. Çünkü sizin beden dilinizi çok erken yaşta keşfetmişlerdir. O nedenle konuşmalarınızda kesinlikle içten ve tutarlı olmak zorundasınız. İnanmadığınız hiçbir şeyi çocuklarınıza söylemeye kalkmayın. Onlar sizin neredeyse röntgeninizi çektiklerinden aslında ak derken kara demek istediğinizi bileceklerdir. Onların gözünde yalancı ve güvenilmez duruma düşmeyin.
Ayrıca çocuğunuzla konuşurken en önemli üç kuralı asla ihmal etmeyin.
• Konuşurken mutlaka göz teması kurmaya dikkat edin.
• Tensel teması yani fiziksel olarak çocuğunuza dokunmayı unutmayın.
• Mutlaka anlattıklarını sonuna kadar dinleyin. Sadece siz konuşmayın.
Yaşı kaç olursa olsun, unutmayın karşınızdaki sadece bir çocuk. Üstelik sizin çocuğunuz. Hayatı keşfetmeye çalışan, kendi hayat deneyimlerini oluşturan çocuğunuz için her şeyin en iyisini isterken aslında ona verebileceğiniz en iyi şey onunla aranızda kurulmuş sağlıklı bir iletişimdir.
İletişimde Anne-Baba farkı
Çocukla ilişkilerde genellikle baskın tarafın anne olduğu bilinir. Anne çocuğun her şeyiyle ilgilenen ebeveyndir. Hatta bazı çatışmalarda babayla çocuk arasındaki arabulucu konumundadır. Ailedeki taraflar bundan pek şikâyet etmezler. Herkes durumu kabullenmiş gözükür ama bunun çok sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bir çocuk yetiştirilirken her iki ebeveyn de eşit olarak sorumludur. Çocukla olan her tür iletişimde de aynı şekilde anne ve baba olarak etkin biçimde yer almak zorundadırlar.
Annelerin her ne kadar başlarda direnç gösterdikleri bilinse de genellikle çocuğun isteklerini yerine getirdikleri ama yasak koyucu ve otorite uygulayıcı tarafın baba olduğu görülmektedir. Oysa çocuk için hem anne hem de baba çok önemlidir. Özellikle temsil ettikleri figürler açısından her birinin çocuğun gözündeki yeri ayrıdır. Bu açıdan çocuğun anne ve babayla ayrı ayrı sağlıklı bir iletişim kurması hayati önem taşır.
İletişimde sen dili-ben dili
İletişimde kullanılan dil ve takınılan tavır önemlidir. Ancak en önemlisi konuşma sırasında belirlenmiş üsluptur. Genellikle alışık olduğumuz konuşma biçimi
• Çocuklarımıza sürekli talimat vermek,
• Hedef göstermek,
• Suçlamak,
• Yargılamak şeklindedir. Oysa bu tip konuşmalar karşılıklı
iletişim kurmaktan uzak tek taraflı bir konuşmadan başka bir şey değildir.
Sürekli konuşan çocuğuna "sus artık" diye bağıran bir anne ya da "kes sesini" diyen bir ebeveyn zaten iletişim kurmak gibi bir amaç taşımıyordur. Emir içeren, ya da talimat taşıyan sözlü mesajlar etkili olmazlar. Çünkü duygu içermezler, saygı içermezler ve sonuç getirmezler.
"Bu kadar çok konuşma varken, dikkatimi toplamam zor oluyor" şeklinde kurulmuş bir cümle hem hedef göstermediği için, hem de suçlamadığı ve yargılamadığı için daha etkilidir