Cümle ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Cümle:
Hep, bütün, tam.
* Gr: Tam mânâyı ifade eden, kaideye uygun söz.

Cümle-i asabiye:
Tıb: Sinir sistemi.

Cümle-i cezâiye:
Şart cümlesinin ikinci kısmı. Misâl: "Eğer lügatı rehber edinirsen, kelimelerin mânasını anlarsın" cümlesindeki "kelimelerin mânasını anlarsın" cümlesi, cümle-i cezâiyedir.

Cümle-i fiiliye:
f. Fiil ile başlayan arabça cümle. Fiil cümlesi.

Cümle-i ihbâriye:
(Cümle-i haberiye de denir) Bir hâdiseyi, bir nesneyi bildiren cümle. Bunun zıddı: cümle-i inşâiyedir; emir ve nehiyleri bildirmek gibi.

Cümle-i ismiye:
f. İsimle başlayan arabça cümle. İsim cümlesi.

Cümle-i mu'terize:
Cümlenin mânasını açıklamak için parantez içine yazılan cümle.

Cümle-i müste'nefe:
Kendinden önceki cümleden bağımsız, müstakil cümle.

Cümle-i şartiye:
(Bak: şart)

Cümle-i tefsiriye:
(Cümle-i müfessire) "Yâni, meselâ" gibi sözlerle başlayıp önceki cümleyi açıklayan cümle.

Cümle-i ûlâ:
Birinci cümle. Evvelki cümle.

Cümle kapısı:
Sarayın büyük kapısı.
* Dış kapı.

Cümle şirân-ı cihân:
f. Cihânın bütün arslanları.

Cümleten:
Bütün, hep, kâffeten, cemian, hep birden.


K:Yeni Lûgat
 
Üst