Dağdâr:
f. Pek acıklı, üzüntülü.
* Gönlü yaralı.
* Kızgın demirle nişan vurulu. Damgalı.
(Milletimde ihtilâf u tefrika endişesi Kûşe-i kabrimde hattâ bi-karar eyler beni,
İttihadken savlet-i a'dâyı def'a çâremiz, ittihad etmezse millet, dağdar eyler beni.)
Yavuz Sultan Selim Hân.
Dağdar-ı teessüf:
Çok acı olup, teessüf edilen.
K:Yeni Lûgat
f. Pek acıklı, üzüntülü.
* Gönlü yaralı.
* Kızgın demirle nişan vurulu. Damgalı.
(Milletimde ihtilâf u tefrika endişesi Kûşe-i kabrimde hattâ bi-karar eyler beni,
İttihadken savlet-i a'dâyı def'a çâremiz, ittihad etmezse millet, dağdar eyler beni.)
Yavuz Sultan Selim Hân.
Dağdar-ı teessüf:
Çok acı olup, teessüf edilen.
K:Yeni Lûgat