DARBE KORKUSU VE
SAKALDAN RAHATSIZLIK DUYANLAR
(Yıl 2005) Viyana caddelerinden birinde adetim icabı yürüyüşe çıkmıştım.
Bir noktada karşıma avusturyalı bir sarhoş rastladı.
Yüzüme bakıp sakalımı işaret ederek senin yüzünde uzattığını, ben aşağısını göstererek, burada bırakıyorum dedi.
Ve sırıtarak uzaklaştı ben hiç muhatap olmamıştım.
Yanlız içimden, Yarabbi çıkarma karşıma böyle insanları dedim ve içimden eğer türkiyede yaşasaydım böyle insanlar karşıma çıkmazdı diye düşünmüştüm.
Aynı sene izinimizi geçirmek üzere türkiyeye memleketimize gittik.
Esenler terminalinde Çanakkale otobüsüne en öndeki iki numaralı koltuğa bilet aldım.
Otobüsün hareket saatine az bir zaman kala ben yerime oturmuş gazete okuyordum.
Biraz sonra üç numara olan yolcu arkadaşım geldi yüzüme baktı ve hiç konuşmadan oturdu.
Ben korüdor tarafında o ise cam tarafında oturuyorduk. En az beş saat yol gidecektik.
Bir saat kadar yol almamıza rağmen yolcu arkadaşım devamlı camdan dışarı bakıyor benim tarafıma ancak servis yapan muavin ile muhatap oluyordu.
İçimden geçirdim bu da Avusturyalı sarhoş gibi bizim sakaldan rahatsız mı oldu acaba diye kendi kendimi sorgulamıştım.
Biraz sonra ona dönerek merhaba yol uzun biraz konuşursak vakit çabuk geçer dedim.
Tamamda ne konuşabiliriz dedi.
Bende, siz konuşmak isterseniz biz konuşacak bir şeyler buluruz dedim.
Pekii o zaman sana bir şey soracağım.
Yüzünü neden sakal ile örtüyorsun dedi.
İkinci sorum ise madımak otelinde yakılan insanların durumu hakkındaki düşünceni öğrenmek istiyorum orada yapılan caniliği tasdik ediyormusun fikrini söyle ondan sonra seninle konuşuruz dedi.
Bende, Sakalımı neden bıraktığımı soruyorsan ona cevabım.
İnandığım dinimin önderinin sakallı oluşundan imanım gereği bıraktım.
Madımak otelinin yakılmasını da Allaha inanmadığını söyleyen şeytana tapan aziz nesinin şeytanının müslümanları kışkırtmasından olduğunu söyleyince iyice öfkelendi, ve bak tahminim çıktı sende irticacısın dedi.
Fakat Az kaldı, sizin kökünüz kazınacak sizin hakkınızdan asker gelir dedi.
Ne demek yani deyince.
Sen pek alâ benim ne demek istediğimi anlamışsındır dedi.
Ben de ben senin ne demek istediğini anladım fakat sen beni anlıyamadın, biz rejim düşmanı olmadık.
Fakat ben sizi din düşmanı olarak algıladım deyince.
Dinden kitaptan bahsediyorsun hangi
dinde var insanları diri diri yakmak dedi.
Ben de şunu kesinlikle bil ki, o olayın meydana gelmesine bir gün evvel aziz nesin dağıttığı ben Allaha değil şeytana inanıyorum sözleri yazılan ve dağıtılan broşürlerden kaynaklandığını ve bu broşürlerin cuma namazından çıkmakta olan cemaate dağıtılıp tahrik edilmesinden kaynaklandığını ve ben şahsen o olayların yaşanmasından üzüntü duyduğumu bu olayların patlak vermesine aziz nesinin sebep olduğunu söyleyince biraz sakinleşti.
Ve ona, şeytan onu aldattı imandan etti ve ona, ölümünden sonra kendisini parça parça etmelerini cesedinin yerinin belli olmamasını telkin ederek vasiyet etmesini sağladı o vasiyeti üzerine cesedini parçalara böldüler ayrı ayrı yerlere gömdüler.
Yakın zamanda da yakınları kabrini nerede olduklarını bilmedikleri için şaşkın vaziyette dolaştıklarını medyada seyretmişsindir deyince.
Haberim olmadı dedi.
Bak kardeşim ben buğün uçaktan indim bu otobüse bindim sen gurbete çıkmadı isen anlamzsın bizim ömrümüz gurbette geçti biz vatan sevgisini çok iyi biliyoruz.
Devletimiz içindeki bu ayrımcılıklara da çok üzülüyoruz az evvel darbe lafına benzer bir laf ettin sakın temenni etme.
Allah bizi darbelerden korusun sen de biliyorsun geçmişte yapılan darbeler yüzünden devletimiz yerinde saymadı mı dedim.
O ise sizin gibi sakallılar başta olacağına darbe olsun daha iyi deyip muavini çağırdı ben biraz uyumak istiyorum en arkada boş koltuk varmı deyiverdi.
O öyle söyleyip arka tarafa geçince çok mahzun olmuş üzülmüştüm çünkü Avusturya sarhoşu sakalımı beğenmedi önünü gösterdi, bu Türk ırkdaşım yolcu arkadaşım da sakalıma taktı ve darbeyi gösterdi ve benim izin heyecanımı kırdı.
Yolculuğum bitti biz evimize geldik.o günün gecesi yatağıma yatarken yolcu arkadaşın söylediği sözler aklıma takıldı bu kadar darbe bekleyen insanlar var ya gelirse eskiden menderes zamanında başlayan bu ateş yine ortalığı yakar kavurursa diye içimden geçti.
Kendi adetim olan dualarımı yapıp uykuya daldım. Manada kendimi çok yüksek bir tepeden aşağıya bakarken çok uzakta duran Atatürkün çok büyük bir anıtını gördüm ben anıtı seyrederken heykelin etrafında çok şiddetil bir fırtına çıktı.
Öyle bir fırtına ki, onun şiddetinden o çok büyük anıt sallanmaya sallandıkça da küçülmeye başladı iyice küçülünce de olduğu yerde çukur oluştu küçülen anıt oluşan çukurun içinde kayboldu.
Aynı şiddetle esen rüzgar da etraftaki topraklarla çukurun üzerini doldurdu.
Ve ben uyandım. Allahım şahid ki, böyle gördüm. ondan sonra benden darbe korkusu gitti.
Sakal konusuna gelince çoğunuzun bildiği bir kıssa var Evliyanın biri çarşıda gezergen ükelanın bir de eşeğinle gidiyormuş.
Ona hitaben eşeğinin kuyruğunu göstererek bu kuyruk mu daha güzel yoksa senin sakalın mı, deyince,
Eğer ben imansız isem senin eşeğinin kuyruğu daha güzel,
Fakat İmanlı isem benim sakalım daha değerli demiş.
Keşke onun gibi düşünebilsek. Zamanımızın mürşidinden de duymuştum şöyle demişti;
Bu dünyada sakallıyı insanlar sevmiyor Ahirette ise sakallıyı melekler seviyor.
Tabidir ki başta iman geliyor sakala da fazla takılıp kalmamak lazım h.z. Allah c.c. kulunun kalbine bakar ondan sonra da diğer amellerine...
H.Z. cümlemizi Zatına kul peygamber efendimize ümmet etsin. AMİN.
YANLIZ HZ.ALLAH C.C KORK
Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.
Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma.
Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma.
Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma.
Sadece ve yanlız,azab ile azab edecek olan ALLAH c.c den kork ..
Kalpteniman.
SAKALDAN RAHATSIZLIK DUYANLAR
(Yıl 2005) Viyana caddelerinden birinde adetim icabı yürüyüşe çıkmıştım.
Bir noktada karşıma avusturyalı bir sarhoş rastladı.
Yüzüme bakıp sakalımı işaret ederek senin yüzünde uzattığını, ben aşağısını göstererek, burada bırakıyorum dedi.
Ve sırıtarak uzaklaştı ben hiç muhatap olmamıştım.
Yanlız içimden, Yarabbi çıkarma karşıma böyle insanları dedim ve içimden eğer türkiyede yaşasaydım böyle insanlar karşıma çıkmazdı diye düşünmüştüm.
Aynı sene izinimizi geçirmek üzere türkiyeye memleketimize gittik.
Esenler terminalinde Çanakkale otobüsüne en öndeki iki numaralı koltuğa bilet aldım.
Otobüsün hareket saatine az bir zaman kala ben yerime oturmuş gazete okuyordum.
Biraz sonra üç numara olan yolcu arkadaşım geldi yüzüme baktı ve hiç konuşmadan oturdu.
Ben korüdor tarafında o ise cam tarafında oturuyorduk. En az beş saat yol gidecektik.
Bir saat kadar yol almamıza rağmen yolcu arkadaşım devamlı camdan dışarı bakıyor benim tarafıma ancak servis yapan muavin ile muhatap oluyordu.
İçimden geçirdim bu da Avusturyalı sarhoş gibi bizim sakaldan rahatsız mı oldu acaba diye kendi kendimi sorgulamıştım.
Biraz sonra ona dönerek merhaba yol uzun biraz konuşursak vakit çabuk geçer dedim.
Tamamda ne konuşabiliriz dedi.
Bende, siz konuşmak isterseniz biz konuşacak bir şeyler buluruz dedim.
Pekii o zaman sana bir şey soracağım.
Yüzünü neden sakal ile örtüyorsun dedi.
İkinci sorum ise madımak otelinde yakılan insanların durumu hakkındaki düşünceni öğrenmek istiyorum orada yapılan caniliği tasdik ediyormusun fikrini söyle ondan sonra seninle konuşuruz dedi.
Bende, Sakalımı neden bıraktığımı soruyorsan ona cevabım.
İnandığım dinimin önderinin sakallı oluşundan imanım gereği bıraktım.
Madımak otelinin yakılmasını da Allaha inanmadığını söyleyen şeytana tapan aziz nesinin şeytanının müslümanları kışkırtmasından olduğunu söyleyince iyice öfkelendi, ve bak tahminim çıktı sende irticacısın dedi.
Fakat Az kaldı, sizin kökünüz kazınacak sizin hakkınızdan asker gelir dedi.
Ne demek yani deyince.
Sen pek alâ benim ne demek istediğimi anlamışsındır dedi.
Ben de ben senin ne demek istediğini anladım fakat sen beni anlıyamadın, biz rejim düşmanı olmadık.
Fakat ben sizi din düşmanı olarak algıladım deyince.
Dinden kitaptan bahsediyorsun hangi
dinde var insanları diri diri yakmak dedi.
Ben de şunu kesinlikle bil ki, o olayın meydana gelmesine bir gün evvel aziz nesin dağıttığı ben Allaha değil şeytana inanıyorum sözleri yazılan ve dağıtılan broşürlerden kaynaklandığını ve bu broşürlerin cuma namazından çıkmakta olan cemaate dağıtılıp tahrik edilmesinden kaynaklandığını ve ben şahsen o olayların yaşanmasından üzüntü duyduğumu bu olayların patlak vermesine aziz nesinin sebep olduğunu söyleyince biraz sakinleşti.
Ve ona, şeytan onu aldattı imandan etti ve ona, ölümünden sonra kendisini parça parça etmelerini cesedinin yerinin belli olmamasını telkin ederek vasiyet etmesini sağladı o vasiyeti üzerine cesedini parçalara böldüler ayrı ayrı yerlere gömdüler.
Yakın zamanda da yakınları kabrini nerede olduklarını bilmedikleri için şaşkın vaziyette dolaştıklarını medyada seyretmişsindir deyince.
Haberim olmadı dedi.
Bak kardeşim ben buğün uçaktan indim bu otobüse bindim sen gurbete çıkmadı isen anlamzsın bizim ömrümüz gurbette geçti biz vatan sevgisini çok iyi biliyoruz.
Devletimiz içindeki bu ayrımcılıklara da çok üzülüyoruz az evvel darbe lafına benzer bir laf ettin sakın temenni etme.
Allah bizi darbelerden korusun sen de biliyorsun geçmişte yapılan darbeler yüzünden devletimiz yerinde saymadı mı dedim.
O ise sizin gibi sakallılar başta olacağına darbe olsun daha iyi deyip muavini çağırdı ben biraz uyumak istiyorum en arkada boş koltuk varmı deyiverdi.
O öyle söyleyip arka tarafa geçince çok mahzun olmuş üzülmüştüm çünkü Avusturya sarhoşu sakalımı beğenmedi önünü gösterdi, bu Türk ırkdaşım yolcu arkadaşım da sakalıma taktı ve darbeyi gösterdi ve benim izin heyecanımı kırdı.
Yolculuğum bitti biz evimize geldik.o günün gecesi yatağıma yatarken yolcu arkadaşın söylediği sözler aklıma takıldı bu kadar darbe bekleyen insanlar var ya gelirse eskiden menderes zamanında başlayan bu ateş yine ortalığı yakar kavurursa diye içimden geçti.
Kendi adetim olan dualarımı yapıp uykuya daldım. Manada kendimi çok yüksek bir tepeden aşağıya bakarken çok uzakta duran Atatürkün çok büyük bir anıtını gördüm ben anıtı seyrederken heykelin etrafında çok şiddetil bir fırtına çıktı.
Öyle bir fırtına ki, onun şiddetinden o çok büyük anıt sallanmaya sallandıkça da küçülmeye başladı iyice küçülünce de olduğu yerde çukur oluştu küçülen anıt oluşan çukurun içinde kayboldu.
Aynı şiddetle esen rüzgar da etraftaki topraklarla çukurun üzerini doldurdu.
Ve ben uyandım. Allahım şahid ki, böyle gördüm. ondan sonra benden darbe korkusu gitti.
Sakal konusuna gelince çoğunuzun bildiği bir kıssa var Evliyanın biri çarşıda gezergen ükelanın bir de eşeğinle gidiyormuş.
Ona hitaben eşeğinin kuyruğunu göstererek bu kuyruk mu daha güzel yoksa senin sakalın mı, deyince,
Eğer ben imansız isem senin eşeğinin kuyruğu daha güzel,
Fakat İmanlı isem benim sakalım daha değerli demiş.
Keşke onun gibi düşünebilsek. Zamanımızın mürşidinden de duymuştum şöyle demişti;
Bu dünyada sakallıyı insanlar sevmiyor Ahirette ise sakallıyı melekler seviyor.
Tabidir ki başta iman geliyor sakala da fazla takılıp kalmamak lazım h.z. Allah c.c. kulunun kalbine bakar ondan sonra da diğer amellerine...
H.Z. cümlemizi Zatına kul peygamber efendimize ümmet etsin. AMİN.
YANLIZ HZ.ALLAH C.C KORK
Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan.Yalancı olma,hakikatın hılafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi Allahdan korkuyorum'diyorsun halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.
Cinden de,İnsandan da,Melekden de korkma.
Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma.
Dünya azabından da korkma,ahiret azabından da korkma.
Sadece ve yanlız,azab ile azab edecek olan ALLAH c.c den kork ..
Kalpteniman.