Defter-i â'mâl:
İnsanların amellerinin iyilik veya, kötülüklerinin meleklerce kaydolunduğu manevî defter.
( .......kelimesiyle ifade eder ki: Haşirde herkesin bütün a'mâli bir sahife içinde yazılı olarak neşrediliyor. Şu mes'ele kendi kendine çok acib olduğundan akıl ona yol bulamaz. Fakat, surenin işaret ettiği gibi haşr-i bahâride başka noktaların naziresi olduğu gibi, şu neşr-i suhuf naziresi pek zâhirdir.
Çünki her meyvedar ağaç ve çiçekli bir otun da amelleri var. Fiilleri var, vazifeleri var. Esmâ-i İlâhiyeyi ne şekilde göstererek tesbihat etmiş ise ubudiyetleri var. İşte onun bütün bu amelleri tarih-i hayatlarıyla beraber umum çekirdeklerinde, tohumcuklarında yazılıp başka bir baharda, başka bir zeminde çıkar.
Gösterdiği şekil ve suret lisanıyla gayet fasih bir surette analarının ve asıllarının a'mâlini zikrettiği gibi dal, budak, yaprak, çiçek ve meyveleriyle sahife-i a'mâlini neşreder. S.)
Defter:
(C.: Defâtir) (Yunanca iki kanatlı manasına gelen bir kelimeden alınmıştır).
Not yazmağa, ders için veya ticari hesablara mahsus kağıttan beyaz kitab. Pusula.
* Liste.
Defterdâr:
Defter tutan. Devletin gelir ve masraflarını tutan vazifeli memur. Eskiden Maliye Nâzırı bu nam ile anılırdı. Bir vilayetin maliye işlerine bakan memur.
Defterdarlık:
Eskiden maliye bakanlığı.
* Şimdi vilâyetlerin mali işlerine bakan daire.
K:Yeni Lûgat
İnsanların amellerinin iyilik veya, kötülüklerinin meleklerce kaydolunduğu manevî defter.
( .......kelimesiyle ifade eder ki: Haşirde herkesin bütün a'mâli bir sahife içinde yazılı olarak neşrediliyor. Şu mes'ele kendi kendine çok acib olduğundan akıl ona yol bulamaz. Fakat, surenin işaret ettiği gibi haşr-i bahâride başka noktaların naziresi olduğu gibi, şu neşr-i suhuf naziresi pek zâhirdir.
Çünki her meyvedar ağaç ve çiçekli bir otun da amelleri var. Fiilleri var, vazifeleri var. Esmâ-i İlâhiyeyi ne şekilde göstererek tesbihat etmiş ise ubudiyetleri var. İşte onun bütün bu amelleri tarih-i hayatlarıyla beraber umum çekirdeklerinde, tohumcuklarında yazılıp başka bir baharda, başka bir zeminde çıkar.
Gösterdiği şekil ve suret lisanıyla gayet fasih bir surette analarının ve asıllarının a'mâlini zikrettiği gibi dal, budak, yaprak, çiçek ve meyveleriyle sahife-i a'mâlini neşreder. S.)
Defter:
(C.: Defâtir) (Yunanca iki kanatlı manasına gelen bir kelimeden alınmıştır).
Not yazmağa, ders için veya ticari hesablara mahsus kağıttan beyaz kitab. Pusula.
* Liste.
Defterdâr:
Defter tutan. Devletin gelir ve masraflarını tutan vazifeli memur. Eskiden Maliye Nâzırı bu nam ile anılırdı. Bir vilayetin maliye işlerine bakan memur.
Defterdarlık:
Eskiden maliye bakanlığı.
* Şimdi vilâyetlerin mali işlerine bakan daire.
K:Yeni Lûgat