Depremlerde bir yandan insanlar ölüp, telef olurken, diğer taraftan da evleri, iş yerleri ve servetleri de zarar görüyor. Bunun sebepleri ve hikmetleri ne olabilir.
Depremde ölenler, peygamberlikten sonraki makam olan şehitlik makamına liyakat kesbediyorlar. Giden malları ise, sadaka hükmüne geçiyor. Bu az bir mükâfat değildir. Böyle bir sonuç için, her şey feda edilir ve her musibete sabırla yaklaşılabilir.
Depremde ölen insanlar hiç ölmeyecek ve ebedi dünyada kalacak değillerdir. Eninde sonunda, bir şekilde öleceklerdi. Hiç ölmeyecek insanlar olsalardı itirazın bir anlamı olabilirdi.
Mademki öleceğiz, öyleyse şehit olarak ölmeyi kim istemez. Sağ iken iki kuruşunu vermekten sakınan bazı insanların, bütün mallarının sadaka olması ve büyük sevaplar kazandırması gibi büyük mükâfatlar nasıl küçümsenebilir.
Evi, arabası ve serveti ile gururlanan, âdeta dünyayı ebedi gibi görerek gafl ete dalan bir insan için, depremler bir uyarı görevi yapıyor ve her şeyin fani olduğunu, ebedi olan ahirete yönelmesi gerektiğini haber veriyor.
Not: Bu çalışma Bediüzzaman Said Nursi’nin “Sözler”adlı kitabının “On Dördüncü Söz” Risalesinde geçen deprem konusundan yararlanılarak hazırlanmıştır. (SUFFA VAKFI)
Depremde ölenler, peygamberlikten sonraki makam olan şehitlik makamına liyakat kesbediyorlar. Giden malları ise, sadaka hükmüne geçiyor. Bu az bir mükâfat değildir. Böyle bir sonuç için, her şey feda edilir ve her musibete sabırla yaklaşılabilir.
Depremde ölen insanlar hiç ölmeyecek ve ebedi dünyada kalacak değillerdir. Eninde sonunda, bir şekilde öleceklerdi. Hiç ölmeyecek insanlar olsalardı itirazın bir anlamı olabilirdi.
Mademki öleceğiz, öyleyse şehit olarak ölmeyi kim istemez. Sağ iken iki kuruşunu vermekten sakınan bazı insanların, bütün mallarının sadaka olması ve büyük sevaplar kazandırması gibi büyük mükâfatlar nasıl küçümsenebilir.
Evi, arabası ve serveti ile gururlanan, âdeta dünyayı ebedi gibi görerek gafl ete dalan bir insan için, depremler bir uyarı görevi yapıyor ve her şeyin fani olduğunu, ebedi olan ahirete yönelmesi gerektiğini haber veriyor.
Not: Bu çalışma Bediüzzaman Said Nursi’nin “Sözler”adlı kitabının “On Dördüncü Söz” Risalesinde geçen deprem konusundan yararlanılarak hazırlanmıştır. (SUFFA VAKFI)