Seni sen olduğun için sevmek isterdim
hatta belki sen olmak,
zaten hiç kendim olamadım ki.
Ben kendim olmayı başaramadım.
Kayıp hüviyetim hüzümlerimde saklı.
Kar yağdıktan sonraki güneş neyse aşktan sonra yalnızlıkta odur.
Mekanı varmı aşkın,baksana ben onu kalbimde bile tutamadım.
Besleyip büyüttüm içimde önce,sonra bir hüzün sonrası salıverdim geceye.
Benim gecem hasretti.
Gündüzümse ayrılık,
Güneş olup açamadım belki ama kimseyede vermedim benim olan karanlıkları.
Şimdi ellerimde kırık hüzünler
hüznümü bile üzdüler.
Hüzümlerim;
İçinde kendimi bulduğum,
Her defasında biraz daha kendim olduğum.
Sabrımı çağıran hüzünler ve isyanımı gemleyen.
kimseye kızmıyorum
Ben en çok hüznümü sevdim.
Ben en çok üzüldüğümde bendim.
En kayıp şehrin bilinmeyen yolcusuda üzgün,
En güzel şehrin en tanınan oyuncusu da.
Benim gülmelerimde üzgün şimdi,ağlamalarımda.
Beni ben yapacak herneyse o hüzünde saklı olmalı
Yaşam veda ettiğinde bize hüzün işte o zaman çekip gidecek ardına bakmadan.
Ama yaşıyorken hüznünle bile vedalaşacak kadar içli dışlı oldunuzsa onunla ,çekip giden siz olacaksınız.
Derdimi seviyorum, çünkü:
.Takdir eden yaradan
.Bu benim derdimse,bu dert bana verildiğine göre çekecek güçte verilmiştir.
.Dert insanlara mahsustur!!!!!!!!!!
.Mutluluğa bir ön avanstır bazen. ya bu dünya ya öteki alem için.
.Derdin varlığı Allahla kul arasındaki özel yakınlığın nişanesidir çoğu zaman
.Günahlara ya peşin ceza ya ufak bir ikazdır.öbür dünyaya kalmaması bizim açımızdan hayırlı.
.Dostlukların baş kaynağı dertlerdir.insanın derdi olmasa dosta ihtiyacıda olmaz bazen...
. Yaradanın tüm dertlerinizi rızasına yol yapması temennisiyle.