Devir ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Devir:
(Devr) (C: Edvâr) Nakil. Birisinin uhdesinden diğerinin uhdesine geçirmek.
* Bir şeyi sonuna kadar okuyup bitirmek. Geçmiş dersleri hatırlama.
* Bir şeyin çevresinde dolaşmak. Dönme.
* Seyahat. Bir memleketi dolaşmak.
* Bir şeyin kendi mihveri üzerinde dönmesi.
* Aktarma, bir şeyin bir kaptan veya bir yerden diğerine nakli.
* Bir şeyin diğerine teslimi.
* Bir bölük veya takım askerin teftiş veya emniyeti muhafaza için dolaşması.
* Bazı ehl-i tarikatın dönerek ettikleri zikir, sema.
* Müzikte, her ölçüye verilen isim olup, umumiyetle büyük ölçüler ve peşrevler için kullanılır.
* Tas: Dünyaya gelme (Nüzul), geldiği yere dönme hali (Uruc).
* Dairevî bir hareket. Bir şeyin diğer bir şey etrafında dönmesi. Dolaşmak.
* Müddet. Zaman. Çağ.
* Bir şeyi başkasına devretmek.
* Biri birisini icad etmek. (Bak: Hudus)


Devr-i âlem:
Dünya seyahati, dünya gezisi, dünyayı gezmek.


Devr-i bâtıl:
Man: Kısır devir. Bir hükmü ikinci bir hüküm ile, bunu da birincisi ile isbatlamaya çalışma yolu.


Devr-i ebvâb:
Kapı kapı gezip dolaşmak.


Devr-i kasır:
(Devre-i kasire) Fiz: Kısa devre


Devr-i lâle:
Lâle devri, lâle mevsimi, lâle zamanı.


Devr-i mihnet:
Dünya, cihan, küre-i arz.


Devr-i sâbık:
Bir önceki hükümet. Geçmiş devir.


Devr-i tefrih:
Kuluçka devri.


Devr-i terakkî:
İlerleme devri.


Devr-i zaman:
(Devr-i felek) Tali, kader. şans.

Devir dairesi:
Denizde geminin çeşitli hızla ve muhtelif dümen açısı ile çizdiği dâire.


Devirli:
Fiz: Müsavi zaman aralıkları ile tekrarlanan hareket. Periyodik.



K:Yeni Lûgat
 
Üst