Ekser:
Pek fazla. Daha çok. Kesrette olan. En çok.
Ekseri:
f. Çoğu zaman, çok defa, ekseriyetle.
Ekseriyâ:
(Ekseriyya) Pek çok zaman, en ziyade, sık sık, ekseriyet üzere, alel-ekser.
Ekseriyyet:
(Ekseriyyet) En büyük kısım, çokluk.
* Bir topluluk ve hey'etin yarısından fazlası.
* Bir mecliste üyelerin verdikleri rey'lerin büyük kısmı ve bunların üstünlüğü.
Ekseriyet-i mutlaka:
f. Yarımın bir fazlasıyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet.
Ekseriyet-i sülüsan:
Ekseriyet kazanacak tarafın en az mevcudun sülüsânı (üçte ikisi) miktarında olması şartıyla olan ekseriyet.
Ekseriyetle:
Daha ziydesiyle. Çoklukla.
K:Yeni Lûgat
Pek fazla. Daha çok. Kesrette olan. En çok.
Ekseri:
f. Çoğu zaman, çok defa, ekseriyetle.
Ekseriyâ:
(Ekseriyya) Pek çok zaman, en ziyade, sık sık, ekseriyet üzere, alel-ekser.
Ekseriyyet:
(Ekseriyyet) En büyük kısım, çokluk.
* Bir topluluk ve hey'etin yarısından fazlası.
* Bir mecliste üyelerin verdikleri rey'lerin büyük kısmı ve bunların üstünlüğü.
Ekseriyet-i mutlaka:
f. Yarımın bir fazlasıyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet.
Ekseriyet-i sülüsan:
Ekseriyet kazanacak tarafın en az mevcudun sülüsânı (üçte ikisi) miktarında olması şartıyla olan ekseriyet.
Ekseriyetle:
Daha ziydesiyle. Çoklukla.
K:Yeni Lûgat