Emir:(Emr)
Emredici olan. Seyyid. Şerif. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi.
* Büyük ve meşhur bir soydan gelen.
* Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen.
* Zengin.
Emir-ül ceyş:
Serasker, serdar, başkumandan.
Emir-ül mâ:
Amiral. Deniz kuvvetlerinde albaydan büyük rütbede bulunan subaylar.
Emir-ül mü'minîn:
Müminlerin, İslâmların işlerinde emir ve tedbir eden reis. Halife. İslâm Devlet Reisi.
Emirâne:
f. Emredene yakışır bir surette. Emir gibi.
Emirber:
f. Subayların kıt'a ve daire dışında emirlerinde bulunan erler.
Emirkulu:
Aldığı emri yapmağa mecbur olan, verilen emri yerine getirmekle görevli kimse.
Emirnâme:
f. Âmirin emri yazılı olan kağıt. Üst makamdan verilen emir kağıdı.
K:Yeni Lûgat
Emredici olan. Seyyid. Şerif. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi.
* Büyük ve meşhur bir soydan gelen.
* Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen.
* Zengin.
Emir-ül ceyş:
Serasker, serdar, başkumandan.
Emir-ül mâ:
Amiral. Deniz kuvvetlerinde albaydan büyük rütbede bulunan subaylar.
Emir-ül mü'minîn:
Müminlerin, İslâmların işlerinde emir ve tedbir eden reis. Halife. İslâm Devlet Reisi.
Emirâne:
f. Emredene yakışır bir surette. Emir gibi.
Emirber:
f. Subayların kıt'a ve daire dışında emirlerinde bulunan erler.
Emirkulu:
Aldığı emri yapmağa mecbur olan, verilen emri yerine getirmekle görevli kimse.
Emirnâme:
f. Âmirin emri yazılı olan kağıt. Üst makamdan verilen emir kağıdı.
K:Yeni Lûgat