Emri bil maruf nehyi anil münker
İnsan deyince sadece üç beş karbon, oksijen ve hidrojen atomunun çeşitli şekillerde dizilmesiyle oluşmuş bir et ve kemik yığınını zannedenler, insanlığın ve insan olmanın yüksek ve derin manasını idrak edememişler demektir.
Hele bir de maymunu atası kabul eden hasta bir ruh sahibinin hatası üzerine çıkarlarını bina eden ve sırf menfaatleri için bin kuyruklu bir yalana ve onun savunucularına dalkavukluk edenler ise, insanlıktan nasibini alamamışlar demektir. Günümüzde baş döndürücü bir hızla gelişen dünya teknolojisi ve onun çevrimleri sayesinde daha da hızlı artan insanlığın bilgi hazinesi, bulduğu her yeni ve güzel şey ile; kuranın sayısız hikmetlerinden ve 14 asır önce yaşayan bir insan olan efendimizin sünnetlerinin mükemmelliklerinden bazılarına ışık tutmaktadır. Hal böyle iken “Dünya yaşlandıkça kur’an gençleşiyor.” sözü canlı bir şekilde müşahede edilebilmektedir.
Peki bu noktada insanoğlunun görevi nedir, böyle bir asırda herşey ayan beyan meydana çıkarken, daha insandan beklenen nedir?
Elbette Allah vaadinden dönmez: ve o dinini galip edeceğini vaadetmiştir. O halde insan büyük dairedeki siyaset cereyanlarından ziyade; kendi imanını kurtarmaya ve sonrasında başkalarının iman nurunu kazanmasına vesile olabilmeye çalışmalıdır.
Yani geçmişte olduğu gibi, ahirzamanda da en birinci görevimiz “Emr-i bi’l maruf nehy-i ani’l münker” iyiliği emredip kötülükten sakındırma görevidir.
http://www.islamiyet.tk/emr-i-bil-maruf-nehy-i-anil-munker/
sahasan
18.09.2011
İnsan deyince sadece üç beş karbon, oksijen ve hidrojen atomunun çeşitli şekillerde dizilmesiyle oluşmuş bir et ve kemik yığınını zannedenler, insanlığın ve insan olmanın yüksek ve derin manasını idrak edememişler demektir.
Hele bir de maymunu atası kabul eden hasta bir ruh sahibinin hatası üzerine çıkarlarını bina eden ve sırf menfaatleri için bin kuyruklu bir yalana ve onun savunucularına dalkavukluk edenler ise, insanlıktan nasibini alamamışlar demektir. Günümüzde baş döndürücü bir hızla gelişen dünya teknolojisi ve onun çevrimleri sayesinde daha da hızlı artan insanlığın bilgi hazinesi, bulduğu her yeni ve güzel şey ile; kuranın sayısız hikmetlerinden ve 14 asır önce yaşayan bir insan olan efendimizin sünnetlerinin mükemmelliklerinden bazılarına ışık tutmaktadır. Hal böyle iken “Dünya yaşlandıkça kur’an gençleşiyor.” sözü canlı bir şekilde müşahede edilebilmektedir.
Peki bu noktada insanoğlunun görevi nedir, böyle bir asırda herşey ayan beyan meydana çıkarken, daha insandan beklenen nedir?
Elbette Allah vaadinden dönmez: ve o dinini galip edeceğini vaadetmiştir. O halde insan büyük dairedeki siyaset cereyanlarından ziyade; kendi imanını kurtarmaya ve sonrasında başkalarının iman nurunu kazanmasına vesile olabilmeye çalışmalıdır.
Yani geçmişte olduğu gibi, ahirzamanda da en birinci görevimiz “Emr-i bi’l maruf nehy-i ani’l münker” iyiliği emredip kötülükten sakındırma görevidir.
http://www.islamiyet.tk/emr-i-bil-maruf-nehy-i-anil-munker/
sahasan
18.09.2011
Moderatörün son düzenlenenleri:
