Evde Resimli Eşya Bulundurmanın ve Resmin Hükmü

DoganKartal

Tecrübeli
1) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Bir gün üstünde bir takım resimler bulunan küçük bir yastık, bir şilte satın almıştım. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu görünce kapının önünde durdu ve içeriye girmedi. Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzündeki hoşnutsuzluğu anladım ve:

−Ya Rasulallah! Ben Allah’a ve Rasulüne tevbe ederim. Ben ne günahı işledim ki? dedim.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Şu yastığın hali nedir?’ dedi.

Ben:

−Onu sen üzerine oturasın ve yaslanasın diye, senin için satın aldım dedim.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Bu resimlerin sahipleri kıyamet gününde muhakkak azab edilirler. İçinde resim bulunan eve melekler girmez’ buyurdu.”

Buhari 1946, 1947, 3038, 3039, 5959, 5962, 5963, Müslim 96

2) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferden geldi. Ben de kapının üzerine, kendisinde kanatlı at şekilleri bulunan bir örtü asmıştım. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çıkarmamı emretti ben de çıkardım.”

Müslim 90, 94, Nesei 5317

3) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir seferden geldi. Ben de üzerinde resimler bulunan bir perdeyi rafın üzerine örtmüştüm. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu görünce yerinden çıkarıp yırttı ve:

−‘Kıyamet gününde insanların en şiddetli azablıları, Allah’ın yaratmasına benzetmeye çalışan kimselerdir’ buyurdu.”

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Bende o perdeyi bir veya iki yastık yaptım.”

Müslim 2109/98, Buhari 5957, 5958, Nesei 5320, 5321, 5322, 5328

4) Ebu Talha el-Ensari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Melekler içinde köpek ve resim bulunan eve girmezler’ buyurdu.”

Ravi Zeyd ibn Halid dedi ki:

“Bunun üzerine Aişe (Radiyallahu Anha)’ya geldim ve:

−Ebu Talha (Radiyallahu Anh) bana Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:

‘Melekler içinde köpek ve resimler bulunan eve girmezler’ buyurduğunu haber veriyor. Sen Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den bunu zikrettiğini işittin mi? diye sordum.

Aişe (Radiyallahu Anha) dedi ki:

−Hayır, ben bunu işitmedim, lakin size Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yaptığını gördüğüm şeyi size tahdis edeceğim:

−Ben kenarı saçaklı bir yatak örtüsü almış ve bunu kapı üzerine asmıştım. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) seferden geldiğinde bu perdeyi kapıda gördü. Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yüzündeki hoşnutsuzluğu hissetmiştim.

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) perdeyi çektip yırttı ve:

−‘Allah, bize taşlara ve çamurla kumaş giyindirmemizi emretmedi’ buyurdu.”

Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Bu örtüyü parçaladım da ondan iki yastık yaptım, bu iki yastığın içine hurma yaprakları doldurdum. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benim bu işimi bana karşı ayıplamadı.”

Müslim 2107/87, Ebu Davud 4153

5) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Cebrail (Aleyhisselam), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına inmeyi vaat etmişti ama inmedi, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun sebebini sordu ve Cebrail (Aleyhisselam):

−‘Biz melekler içinde suret ve köpek bulunan eve girmeyiz’ dedi.”

Buhari 3040, 5960

6) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle demiştir:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’nin fetih edildiği gün Beyte yani Kâbe’ye girdi ve Kâbe’nin içinde İbrahim (Aleyhisselam) ile Meryem (Aleyhisselam)’ın resimlerini buldu da:

−‘Dikkat edin! Bu Kureyş’e ne oluyor? Muhakkak ki onlar, içinde suret bulunan bir eve meleklerin girmeyeceğini işitmişlerdir. Şu İbrahim elinde fal oklarıyla suretlendirilmiş! İbrahim’in bunlarla kısmet araması nasıl olur!’ buyurdu.”

Buhari 3145

7) Said ibni Ebi’l-Hasen şöyle dedi:

“Ben Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’nın yanında idim. Ona bir kimse geldi ve:

−Ey ibni Abbas! Ben öyle bir insanım ki benim maişetim ancak elimin sanatından ibarettir. Ben şu resimleri yaparım, dedi. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma):

−Ben sana başka bir şey değil Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittiğim bir hadisi söyleyeceğim:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Herkim bir suret yaparsa şüphesiz Allah o kimseye yaptığı surete can üfleyinceye kadar azab edecektir. Hâlbuki sureti yapan o kişi, yaptığı surete ebediyen ruh üfleyip can veremeyecektir’ buyurdu.”

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’nın bu cevabı üzerine o ressam kişi şiddetli bir hışıltı ile har har soludu, benzi sarardı. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) ona acıyarak:

−Vah sana yazıklar olsun! Muhakkak resim yapmak istiyorsan şu ağaç ve kendisinde ruh olmayan her şeyin resmini yapmanı tavsiye ederim dedi.”

Buhari 2060, 2061, 5964, Müslim 2110/99, 100, Nesei 5323, 5324, 5325, Tirmizi 1804

8) Abdullah ibni Mesud (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Şüphesiz kıyamet gününde Allah katında insanların en şiddetli azaplıları, suret yapanlardır’ buyurdu.”

Buhari 5955, Nesei 5329

9) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Şüphesiz bu suretleri yapmakta olanlar, kıyamet gününde azap olunurlar, onlara:

−Haydi, yaptığınız suretlere can veriniz! denilir’ buyurdu.”

Buhari 5955, Müslim 2108/97, Nesei 5326

10) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle etmiştir:

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evinde, içinde haç resimleri nakşedilmiş bulunan hiçbir şeyi bırakmaz, muhakkak onu nakzedip bozardı.”

Buhari 5956

11) Ebu Zur’a tahdis edip şöyle dedi:

“Ben bir kere Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) ile beraber Medine’de bir eve girdim. Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) bu evin üst katında bir ressamın resim ve suretler yapmakta olduğunu gördü de şöyle dedi:

−Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim o:

−‘Yüce Allah; Benim yarattığım gibi yaratmaya çalışan kişiden daha zalim kim vardır? Haydi, onlar birtek zerre yaratsınlar! buyurdu’ dedi.”

Buhari 5956, Müslim 2111/101

12) Ebu Cuhayfe (Radiyallahu Anh) hacamatcı (kan alıcı) bir köle satın almıştı.

“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hacamat ücretinden, köpek bedelinden, zina kazancından nehyetti. Faiz yiyene, faiz yedirene, döğme yapana, döğme yaptırana ve resim yapana lanet etti, dedi.”

Buhari 5963

13) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Cebrail (Aleyhisselam) geleceği bir saat hakkında Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile vâdleşti. Nihayet vâdleşilen bu saat geldi fakat Cebrail (Aleyhisselam) o satte gelmedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elinde bir deynek olduğu halde beklemekte idi. Deyneği elinden attı ve:

‘Allah vâdinden dönmez, Rasulleride dönmezler’ buyurdu, sonra arkasını döndü ve sedirinin altında bir köpek yavrusu gördü. Bunun üzerine:

−‘Ya Aişe! Bu köpek buraya ne zaman girdi?’ diye sordu.

Aişe (Radiyallahu Anha):

−Allah’a yemin ederim ki bilmiyorum, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) köpeğin çıkarılmasını emretti, oda çıkardı. Akabinde Cebrail (Aleyhisselam) geldi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:

−‘Bana geleceğin saati vâat ettin bende senin için oturup bekledim, fakat sen gelmedin!’ dedi.

Cebrail (Aleyhisselam):

−‘Benim gelmemi evinde bulunan köpek men etmiştir. Biz melekler, içinde köpek ve suret bulunan eve girmeyiz’ dedi.”

Müslim 2104/81, İbni Mace 3651

14) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Cebrail aleyhisselam bana geldi ve şöyle dedi:

−‘Dün sana gelmiştim, ancak kapının üzerinde hayvan sureti olan ince yünlü renkli bir perde vardı. Evde de köpek vardı. Evdeki suretlerin başlarının koparılmasını emret. O zaman ağaç şeklinde olur. Resimli perdelerin kesilerek yere serilip çiğnenen iki yastık yapılmasını emret.’

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de bunu yaptı. Bu köpek Hasan ve Hüseyin (Radiyallahu Anhuma)’nın idi. Elbise gardolaplarının arkasında idi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) emretti köpek çıkarıldı.”

Nesei 5330, Ebu Davud 4158, Tirmizi 2857

15) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evde resim bulundurmayı ve resim yapmayı yasakladı.”

Tirmizi 1802

16) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘İçerisinde heykeller yahut resimler bulunan her hangi bir eve melekler girmezler’ buyurdu.”

Müslim 2112/102

17) Hüseyin bin Ali (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) duvarların perdelerle örtülmesini yasakladı.”

Beyhaki 7/272, Albânî Sahiha 2384

18) Muhammed bin Ka’b şöyle dedi:

“Abdullah bin Yezid (Radiyallahu Anh) bir yemeğe davet olunmuştu. Davete gelince evi çeşitli kıymetli taşlarla süslenmiş olarak gördü. Evin dışında oturup ağladı. Muhammed dedi ki:

−Seni ağlatan nedir? dedi.

Abdullah (Radiyallahu Anh):

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir ordu gönderdiği zaman onu yolcu eder ve Ukbetu’s-Seniyye mevkiine ulaştığında:

‘Estevdiğullahe Dînekum ve Emânetekum ve Havâtîme Ağmalikum’ diye dua ederdi dedi.

Abdullah (Radiyallahu Anh) dedi ki:

−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün bir parça kumaşla bürdesini yamamış bir adam gördü. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) güneşin doğduğu tarafa döndü ve:

−‘İşte böyle üç kere dünya sizin üzerinize doğuyor’ yani size doğru geliyor buyurdu.

Abdullah (Radiyallahu Anh):

−Nihayet biz dünyanın üzerimize düşeceğini zannettik dedi.

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Bu gün sizler hayırdasınız. Siz, yemek tabağının biri gittiği diğerinin geldiği, birinizin, bir elbiseyi giyip diğerine çıkarttığı ve Kâbe duvarlarının örtüldüğü gibi evlerinizin duvarlarını örttüğünüz zaman hayırda değilsiniz’ buyurdu.”

Duanın Manası: “Dininizi, eminliğinizi ve işlerinizin neticesini Allah’a ısmarlıyorum.”

Albânî Sahiha 2384, Beyhaki 14587

19) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma)’nın oğlu Salim şöyle dedi:

“Babam, Abdullah ibni Ömer’in zamanında kendi düğünümün yemeğini tertip ettim. Babam, insanları davet etti. Daveti duyurduğumuz insanlar içerisinde Ebu Eyyub (Radiyallahu Anh)’da bulunuyordu. Evim yeşil Nicâd ile örtülenmiş idi. Ebu Eyyub (Radiyallahu Anh) gelip eve girdi ve beni ayakta gördü. Eve çıktı ve evi yeşil Nicâd ile örtülenmiş olarak gördü.

Bunun üzerine:

−Ey Abdullah! Duvarları da mı örtülüyorsunuz?! dedi.

Babam utanarak:

−Kadınlar bize galip geldi ey Ebu Eyyub dedi.

Ebu Eyyub (Radiyallahu Anh):

−Kadınların galip geleceğinden aleyhine korktuğum kimse kendim idim. Sana galip geleceklerinden senin aleyhine korkan değildim dedi. Sonra:

−Sizin yemeğinizi yemem, sizin evinize de girmem dedi Allah ona rahmet etsin ve çıkıp gitti.”

Nicâd: En-Necd kelimesinin çoğuludur. Manası: “Halı, yastık ve minder gibi şeylerdir.”

Tabarani, Beyhaki 14590, Begavi 9/148, Albânî Zifaf 201

20) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hastalanınca hanımlarından birisi Habeşistan’daki Mariye adlı bir kiliseden bahsetti. Ümmü Seleme ve Ümmü Habibe Habeşistan’a gitmişlerdi. Onlar bu kilisenin güzelliğinden ve kilisedeki resimlerden söz ettiler. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) başını kaldırarak:

−‘Onlar aralarından salih bir kimse varsa, onun kabri üzerine bir mescid yaparlar, sonra da o gördüğünüz resimleri yaparlardı. İşte onlar kıyamet günü Allah katında yaratılmışların en kötüleridir’ buyurdu.”

Buhari, Müslim

Hafız ibni Receb (Rahmetullahi Aleyh) Fethu’l-Barî’de şöyle söylemiştir:

“Bu hadis, salih kimselerin kabirleri üzerine mescid inşa etmenin ve Hristiyanların yaptığı gibi orada bu salihlerin resimlerini yapmanın haram olduğunu göstermektedir. Bunlardan her birinin tek başına haram olduğunda şüphe yoktur.

Hem Âdemoğullarının resimlerini yapmak, hemde mescidlere kabir yapmak haramdır. Ümmü Habibe ve Ümmü Seleme’nin sözünü ettiği, kilisedeki resimler, duvar ve benzeri şeylerin üzerindeydi ve onların gölgeleri yoktu.

Bereket ve şefaatlerini ummak ve aracı olmalarını istemek için Nebiler ve salihlerin resimlerini yapmak, İslam‘a göre haramdır! Bu, putlara tapmaya benzer. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in, kıyamet günü Allah katında, yaratılmışların en kötüleri olacaklarını bildirdiği kimseler bunlardır.

Seyretmek, teselli bulmak, bununla vakit geçirmek veya eylenmek için resim yapmak haramdır. Bu, büyük günahlardandır. Bu şekilde resim yapan, kıyamet gününde, en şiddetli azaba uğrayan kimsedir. Çünkü o, Allah’tan başka hiçbir kimsenin yapmaya kâdir olmadığı Allah’ın fiillerinin benzerlerini yapmaya kalkışan bir zalimdir. Allah eş ve benzerden yüce ve münezzehtir. Zatı, sıfatları ve fiilleri yönünden, hiçbir şey Allah’a benzemez.”

Kevakibu’d-Derâri 65/82, Albânî Tahziru’s-Sacid min İttihazi’l-Guburi Mesâcid

Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh) şöyle demiştir:

“Elle yapılan resimle, aletle veya fotoğraf çekmekle yapılan resimler arasında hiçbir fark yoktur. Hatta bunlar arasında ayırım yapmak, donukluk ve çağdaş bir zahiriliktir. Nitekim ben bunu, Adâbu’z-Zifaf, adlı eserimde açıkladım.”

Albânî Tahziru’s-Sacid min İttihazi’l-Guburi Mesâcid 18, 19, 20

Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh) bu sözleri 1972 yılında şöylemiştir. Eğer o zaman cep telefonu olsaydı elbette onuda söylerdi.

Sonuç: Yukarıda geçen hadislerden ve âlimlerin sözlerinden şunlar anlaşılmaktadır:

1) İnsan ve hayvan dışında her şeyin resmini yapmak caizdir.

2) Nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport, evlenme cüzdanı, resmi belge vb. şeyler haricinde fotoğraf çekmek ve çektirmek resim yapmak ve yaptırmak haramdır.

3) Evin duvarlarına, dolaplara ve kapının üstüne hayvan veya insan resmi olan herhangi bir şey asmak haramdır.

4) Evin içinde köpek bulundurmak haramdır.

5) Yukarıda geçen hadislerden, resim yapan kimselere Allah (Azze ve Celle)’nin kıyamet günü azap edeceğini ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’inde lanet ettiğini anlamaktayız.

6) Evdeki resimli kumaşların ve perdelerin kullanılması için resmin başının kopartılması gerekir.

7) Fotoğraf makinası ve cep telefonu ile resim çekmek veya video kaydı yapmak haramdır.

8) Hafız ibni Receb (Rahmetullahi Aleyh)’in söylediği gibi, seyretmek, teselli bulmak, bununla vakit geçirmek veya eylenmek için resim yapmak haramdır. Bu, büyük günahlardandır. Bu şekilde resim yapan, kıyamet gününde, en şiddetli azaba uğrayan kimsedir.

9) Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh)’in söylediği gibide, elle yapılan resimle, aletle veya fotoğraf çekmekle yapılan resimler arasında hiçbir fark yoktur.
 
Üst