Huzur bulur bu gün seninle âlem;
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Sürur bulur bugün seninle âdem,
Ey bir rahmet-i âlem Risal-i Nur!
Bu hasta gönüller çoktan perişan;
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan;
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gelmez mi sonu bu uzun hicenin,
Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin,
Zâri arttı, sabrı bitti nicenin,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Fahr-i Âlem, Arştan bu yere indi;
Şâh-ı velâyet gelip Düldüle bindi;
Zülfikara bugün, artık nur dendi,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Dertlere dermansın, mahbub-u cansın;
Hem câmi-ül-esma vel-Kur'ansın;
Hem de Nur-u Hakdan bize ihsansın,
Ey bir rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bu âlemde madde değil, bir özsün;
Her zerreden bakan bütün bir gözsün;
Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Çünki sensin bu asırda Rahmetenlilâlemînin cilvesi,
Çünki sensin şimdi Şefi-ül-Müznibînin vârisi,
Ağisna ya gıyas-el-müstagîsîn, bir duası
Ey şule-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Şifa bulsun şimdi biraz yaramız,
Revaç bulsun geçmez olan paramız;
Saç nurunu, aka dönsün karamız,
Ey ziyâ-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Meylimiz yok yalancı bir dünyaya,
Son verdik biz bid'alara, riyaya;
Kapılmayız öyle kuru hülyaya,
Ey bir hakikat-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Yok bizde cemiyet kurma hülyası,
Yok başka bir yola gitme sevdası;
Olduk, ancak nurun dertli şeydâsı,
Ey dertlilere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Geçmişiz hep medihlerden senadan,
Yüz çevirdik servetlerden gınadan;
Nur isteriz, geçmeden bu fenadan,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Âşıkların, arşa çıkan feryâdı
Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdâdı;
Allah için eyle bize imdadı,
Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gökler saldı belâ, yer verdi belâ,
Sarsdı âfâkı bir acı vâveylâ,
Rahmet et âleme ey Nur-u Mevlâ!
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bir yanda sel var, bir yanda kan akar,
Bu belâ âteşi âlemi yakar;
Ağlayan bu beşer hep sana bakar,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Çevrildi âteşle bu koca dünya,
Bir Cehennem gibi kaynadı derya!
Yetiş imdada ey şâh-ı evliya,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Zındıkaya, küfre karşı saldırdın,
Gönüllerden kederleri kaldırdın,
Bizi nurun deryasına daldırdın,
Ey bîçârelere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kaldıramaz sana asla kimse el,
Bağlıyoruz bizler sana candan bel;
Dünyalara sensin ümid ve emel,
Ey ziya-yı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Sen ordu kurmazsın erle, uşakla,
Savaşmazsın öyle, topla, bıçakla;
Nurunla şu asrı tutup kucakla,
Ey şimdi rahmet-i âlem Risalet-i Nur!
Bitsin de, bu korkunç tufan-ı şedid,
Açılsın yep yeni bir devr-i mes'ud;
Onsekiz bin âlem eylesin hep iyd,
Ey ehl-i Kur'ana rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet,
Fakat sensin bugün atâ-yı rahmet,
Boğacaksın onu nurunla elbet,
Ey bir rahmet-i âlem Risalet-i Nur!
Kızıl ejder yuvamıza girmesin,
Zehirli eli yakamıza ermesin;
Karşı durup nurun fırsat vermesin,
Ey seyf-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kara duman üstümüzden dağılsın,
Kızıl alev sönüp âlem ayılsın,
Bu zaferin haşre kadar anılsın,
Ey zülfikar-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
O soydandır nice canlar yakanlar;
O soydandır evler barklar yıkanlar,
O soydandır sana kinle bakanlar.
Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Mâsumların kanlarını içerler!
Ebu Cehl'i Nemrudları geçerler,
Ölümlerden ölümleri seçerler,
Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bir mikrop ki, ciğerleri dişliyor,
Kanımızla kendisini besliyor;
Temiz yurdu telvis edip pisliyor,
Ey bir eczahane-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gazilerin, fâtihlerin konağı,
Seyyidlerin, serverlerin otağı
Bu vatandır, şehidlerin yatağı..
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
O şehidlerin ala, dönmüş kefeni;
Miskler kokar, güle benzer bedeni.
Öper Melekler de nurlu na'şını,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kur'an diyor; ölmemiştir, diridir..
Her birisi, Hakkın arslan eridir!
Türbeleri yürekleri titretir,
Ey âyine-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Armağansın çünki asîl millete,
Düşmeyelim bir gün bile zillete..
Götür bizi şanlı büyük devlete,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!.
Eyleyeler nurun ile hep savlet,
Zaferlerle şanlar bulur bu millet,
Şarka, garba ziya salsın bu devlet,
Ey bizlere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Nurdan kanadın, hem sağlam kolun var,
Nurdan senin Hakka giden yolun var.
Kabûl et bir kemter Feyzi kulun var..
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
**************************************************
Üstadım, Efendim Hazretleri!
Bîçâre talebeniz
HASAN FEYZİ
(Rahmetullahi aleyhi ebeden dâima)
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ âyetinin nurlarından nurun sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım. Ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabûlünü rica eder, selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz.
* * *
(Tarihçe-i Hayat - 537)
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Sürur bulur bugün seninle âdem,
Ey bir rahmet-i âlem Risal-i Nur!
Bu hasta gönüller çoktan perişan;
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan;
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gelmez mi sonu bu uzun hicenin,
Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin,
Zâri arttı, sabrı bitti nicenin,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Fahr-i Âlem, Arştan bu yere indi;
Şâh-ı velâyet gelip Düldüle bindi;
Zülfikara bugün, artık nur dendi,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Dertlere dermansın, mahbub-u cansın;
Hem câmi-ül-esma vel-Kur'ansın;
Hem de Nur-u Hakdan bize ihsansın,
Ey bir rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bu âlemde madde değil, bir özsün;
Her zerreden bakan bütün bir gözsün;
Kâinatı hayran eden bütün bir yüzsün,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Çünki sensin bu asırda Rahmetenlilâlemînin cilvesi,
Çünki sensin şimdi Şefi-ül-Müznibînin vârisi,
Ağisna ya gıyas-el-müstagîsîn, bir duası
Ey şule-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Şifa bulsun şimdi biraz yaramız,
Revaç bulsun geçmez olan paramız;
Saç nurunu, aka dönsün karamız,
Ey ziyâ-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Meylimiz yok yalancı bir dünyaya,
Son verdik biz bid'alara, riyaya;
Kapılmayız öyle kuru hülyaya,
Ey bir hakikat-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Yok bizde cemiyet kurma hülyası,
Yok başka bir yola gitme sevdası;
Olduk, ancak nurun dertli şeydâsı,
Ey dertlilere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Geçmişiz hep medihlerden senadan,
Yüz çevirdik servetlerden gınadan;
Nur isteriz, geçmeden bu fenadan,
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Âşıkların, arşa çıkan feryâdı
Ağlatıyor o pâk ruhlu ecdâdı;
Allah için eyle bize imdadı,
Ey muhtaçlara rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gökler saldı belâ, yer verdi belâ,
Sarsdı âfâkı bir acı vâveylâ,
Rahmet et âleme ey Nur-u Mevlâ!
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bir yanda sel var, bir yanda kan akar,
Bu belâ âteşi âlemi yakar;
Ağlayan bu beşer hep sana bakar,
Ey nümune-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Çevrildi âteşle bu koca dünya,
Bir Cehennem gibi kaynadı derya!
Yetiş imdada ey şâh-ı evliya,
Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
................................................
Zındıkaya, küfre karşı saldırdın,
Gönüllerden kederleri kaldırdın,
Bizi nurun deryasına daldırdın,
Ey bîçârelere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kaldıramaz sana asla kimse el,
Bağlıyoruz bizler sana candan bel;
Dünyalara sensin ümid ve emel,
Ey ziya-yı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Sen ordu kurmazsın erle, uşakla,
Savaşmazsın öyle, topla, bıçakla;
Nurunla şu asrı tutup kucakla,
Ey şimdi rahmet-i âlem Risalet-i Nur!
Bitsin de, bu korkunç tufan-ı şedid,
Açılsın yep yeni bir devr-i mes'ud;
Onsekiz bin âlem eylesin hep iyd,
Ey ehl-i Kur'ana rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Geliyor şu karşıdan gerçi bir zulmet,
Fakat sensin bugün atâ-yı rahmet,
Boğacaksın onu nurunla elbet,
Ey bir rahmet-i âlem Risalet-i Nur!
Kızıl ejder yuvamıza girmesin,
Zehirli eli yakamıza ermesin;
Karşı durup nurun fırsat vermesin,
Ey seyf-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kara duman üstümüzden dağılsın,
Kızıl alev sönüp âlem ayılsın,
Bu zaferin haşre kadar anılsın,
Ey zülfikar-ı rahmet-i âlem Risale-i Nur!
O soydandır nice canlar yakanlar;
O soydandır evler barklar yıkanlar,
O soydandır sana kinle bakanlar.
Ey hüccet-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Mâsumların kanlarını içerler!
Ebu Cehl'i Nemrudları geçerler,
Ölümlerden ölümleri seçerler,
Ey şimdi bir rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Bir mikrop ki, ciğerleri dişliyor,
Kanımızla kendisini besliyor;
Temiz yurdu telvis edip pisliyor,
Ey bir eczahane-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Gazilerin, fâtihlerin konağı,
Seyyidlerin, serverlerin otağı
Bu vatandır, şehidlerin yatağı..
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
O şehidlerin ala, dönmüş kefeni;
Miskler kokar, güle benzer bedeni.
Öper Melekler de nurlu na'şını,
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Kur'an diyor; ölmemiştir, diridir..
Her birisi, Hakkın arslan eridir!
Türbeleri yürekleri titretir,
Ey âyine-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Armağansın çünki asîl millete,
Düşmeyelim bir gün bile zillete..
Götür bizi şanlı büyük devlete,
Ey misâl-i rahmet-i âlem Risale-i Nur!.
Eyleyeler nurun ile hep savlet,
Zaferlerle şanlar bulur bu millet,
Şarka, garba ziya salsın bu devlet,
Ey bizlere rahmet-i âlem Risale-i Nur!
Nurdan kanadın, hem sağlam kolun var,
Nurdan senin Hakka giden yolun var.
Kabûl et bir kemter Feyzi kulun var..
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur!
**************************************************
Üstadım, Efendim Hazretleri!
Bîçâre talebeniz
HASAN FEYZİ
(Rahmetullahi aleyhi ebeden dâima)
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللَّهِ وَ بَرَكَاتُهُ وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلاَّ رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ âyetinin nurlarından nurun sayesinde alabildiğim bir zerreyi bu şekilde yazdım. Ve huzur-u irfanınıza sundum. Kabûlünü rica eder, selâmlarımızı sunar ve mübarek ellerinizi öperiz efendimiz.
* * *
(Tarihçe-i Hayat - 537)