Ey nefsim dinle beni sana yan diyorum
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
O’na can diyorum anla beni
Canımın da içinde canan gibi can..
Yaprak düşerse dalından isyana
Öğütülürse yaz akşamları sevda sözcüklerinde
Temmuz Ağustos uzaklaşırsa
Yani bir sonbaharsa iklim, Ağlama..
El yapımı zanlar hükmederse uzun gün dostluklarına
Gece başucundan uykusuzluk ekerse gözbebeklerinin vadisine
Yüreğinin yıldızları kulağına fısıldayıp işte ağlama vakti derse
Sen yine de ağlama..
Çünkü bize ağlamak düşmez..
Ağlama..
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez..
Güzeldir hayranı olmak nebinin
Ama sadece hayranlık yetmez..
Onun gibi olmadıktan sonra bu yol ilelebet bitmez..
Ağaç gölgesinde gölgelenip yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı..
O’nun gibi olmak..
Şu geçen ömründe nelere kandın..
Sen ki dünyanın süsüne aldandın..
Yandın ağladın yine de uslanmadın..
Nereye bu gidiş?
Nereye ey yolcu?
Ey nefsim beni dinle yan diyorum sana
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
Can diyorum O’na anla beni
Canımın içinde canan gibi can..
Alev sararda gözlerimi..
Bir rüzgar soğutmaya çalışır..
Zamanla alevlere o rüzgarda alışır..
Bilemez ki bu dünyanın bir oyunu..
Bilemez ateşin içimde olduğunu..
Hala yanmaktadır gözbebeklerim..
Ve ben ateşten bir mektup oldumda
Özgürlüğümü yaktım dünya adına..
O’nun adına adımı yaktım..
Ve artık adına ortaktım..
Rüzgarsa dilbeste olmuştu nara
Söndürme gözyaşlarında..Ağlama..
Çünkü bize ağlamak düşmez..
Ağlama..
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez..
Güzeldir hayranı olmak nebinin
Ama sadece hayranlık yetmez..
Onun gibi olmadıktan sonra bu yol ilelebet bitmez..
Ağaç gölgesinde gölgelenip yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı..
O’nun gibi olmak..
Şu geçen ömründe nelere kandın..
Sen ki dünyanın süsüne aldandın..
Yandın ağladın yine de uslanmadın..
Nereye bu gidiş?
Nereye ey yolcu?
Dursun Ali Erzincanlı
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
O’na can diyorum anla beni
Canımın da içinde canan gibi can..
Yaprak düşerse dalından isyana
Öğütülürse yaz akşamları sevda sözcüklerinde
Temmuz Ağustos uzaklaşırsa
Yani bir sonbaharsa iklim, Ağlama..
El yapımı zanlar hükmederse uzun gün dostluklarına
Gece başucundan uykusuzluk ekerse gözbebeklerinin vadisine
Yüreğinin yıldızları kulağına fısıldayıp işte ağlama vakti derse
Sen yine de ağlama..
Çünkü bize ağlamak düşmez..
Ağlama..
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez..
Güzeldir hayranı olmak nebinin
Ama sadece hayranlık yetmez..
Onun gibi olmadıktan sonra bu yol ilelebet bitmez..
Ağaç gölgesinde gölgelenip yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı..
O’nun gibi olmak..
Şu geçen ömründe nelere kandın..
Sen ki dünyanın süsüne aldandın..
Yandın ağladın yine de uslanmadın..
Nereye bu gidiş?
Nereye ey yolcu?
Ey nefsim beni dinle yan diyorum sana
Ateşlerin içinde yanan gibi yan
Can diyorum O’na anla beni
Canımın içinde canan gibi can..
Alev sararda gözlerimi..
Bir rüzgar soğutmaya çalışır..
Zamanla alevlere o rüzgarda alışır..
Bilemez ki bu dünyanın bir oyunu..
Bilemez ateşin içimde olduğunu..
Hala yanmaktadır gözbebeklerim..
Ve ben ateşten bir mektup oldumda
Özgürlüğümü yaktım dünya adına..
O’nun adına adımı yaktım..
Ve artık adına ortaktım..
Rüzgarsa dilbeste olmuştu nara
Söndürme gözyaşlarında..Ağlama..
Çünkü bize ağlamak düşmez..
Ağlama..
Bize yürümek düşer sevgilinin ardından
Sadece ağlamak yetmez..
Güzeldir hayranı olmak nebinin
Ama sadece hayranlık yetmez..
Onun gibi olmadıktan sonra bu yol ilelebet bitmez..
Ağaç gölgesinde gölgelenip yoluna devam eden yolcu gibi olmak vardı..
O’nun gibi olmak..
Şu geçen ömründe nelere kandın..
Sen ki dünyanın süsüne aldandın..
Yandın ağladın yine de uslanmadın..
Nereye bu gidiş?
Nereye ey yolcu?
Dursun Ali Erzincanlı