Ezan Duasında geçen Ve'd-deraceter refîate ilavesi

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Ezan Duasında geçen Ve'd-deraceter refîate ilavesinin kaynağı var mıdır?

Evet “Ve’d-deracete’r-refî'ate" ifadesi İbn Sinni’nin Cabir b. Abdullah’tan yaptığı rivayette (Amelu’l-yevmi ve’l-leyle, 1/87) geçiyor.

Ancak sahih hadis kaynaklarında, yine Hz. Cabir’den yapılan rivayette (diğer bütün ifadeler aynı olmakla beraber) bu ifadeye yer verilmemiştir. (bk. Buhari; Ezan, 8, tefsiru sureti 17,11; Ebu Davud, Salat, 37; Tirmizi, Salat,157; Nesaî, Ezan, 38; İbn Mace, Ezan, 4)

Bu kaynakların hepsinde Hz. Cabir’den naklen aktarılan hadis rivayetleri şöyledir:

“Her kim müezzinin okuduğu ezanı dinledikten sonra: ‘Allahümme Rabbe hazihi’d-da’veti’t-tammeti ve’s-salati’l-kaimeti Ati Muhammeden el-vesilete ve’l-fazilete ve’b-ashü mekamen mahmüdeni’l-lezî veadtehu’ derse kıyamet günü ona şefaatim hasıl olur”.

Kütüb-ü Sittenin bu sahih kaynaklarında “Ve’d-deracete’r -refîate" ifadesine yer verilmemesi, İbn Sinni’nin rivayetinin -ilgili fazlalık hususunda- zayıf olduğunun göstergesidir.

Nitekim, İmam Sahavi, “Ve’d-deracete’r -refîate" fazlılığının “müdrec” olduğunu (fazladan hadisin metninin içine katıldığını), bununla ilgili herhangi bir hadis rivayeti görmediğini belirtmiştir. (bk. es-Sahavî, el-Makasıdu’l-Hasene, 1405/1985, 1/343; Aliyyu’l-Kari, Mirkatu’l-Mefatih, Beyrut, 1422/2002, 2/561)

İbn Hacer de bu konuyla ilgili rivayetlerin hiç birinde “Ve’d-deracete’r-refîate" ifadesinin bulunmadığını söylemiştir. (bk. İbn Hacer, et-Telhisu’l-habir, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, 1419/1989, 1/518)

Kaynak: sorularlaislamiyet.com/soru/228764/ezan-duasinda-gecen-ve-d-deraceter-refiate-ilavesinin-kaynagi-var-midir.html
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

kurtuluş

KF Ailesinden
Özel Üye
İmam Ahmed b. Hanbel… Ebû Hüreyre’den rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bana salât okuduğunuzda Allahtan benim için vesileyi isteyin.” Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlü! Vesile nedir?” diye sordu. RasûluIIah (s.a.v.) buyurdu ki: “Cennetteki en yüksek derecedir. Oraya ancak bir adam ulaşacaktır. Umarım ki o adam da ben olurum.“

İmam Ahmed b. Hanbel… Ebû Saîd el-Hudrî’den rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Vesile, Allah katında bir derecedir. Onun üstünde bir derece daha yoktur. Vesileyi bana bahşetmesini Allah’tan dileyin.“

İmam Ahmed b. Hanbel… İbn Abbas’tan rivayet etti ki; RasûluIIah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah’tan benim için vesileyi isteyin. O makamı dünyadayken benim için isteyen kula kıyamet gününde mutlaka şefaatçi -bir rivayete göre şahid-Olurum.”

Kaynak : Ölüm ve Ötesi – İbni Kesir
Alıntı.
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Tekrar söylenmiş oluyor sadece, ısrarla rica etmek gibi....

Her kim ezanı işitir de, "Ya Rabbi, şu tam davetin ve daimî sulatın Rabbi olan Allahım! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver. O'nu va'd buyurduğun makam-ı Mahmûd'a gönder" derse, kıyamet gününde o kimseye şefaatim vâcib olur."

Açıklama :

Vesile kelimesinin buradaki anlamı cennette bir makamdır. Bu makam sadece Cenab-ı Peygamber için hazırlanmıştır. Oraya ondan başkası lâyık değildir. Fakat bununla beraber Efendimiz (s.a.) O'nun büyüklüğünü ümmetine öğretmek, o mertebeye ermenin zevkini tatmak ve şefaat etme ümidini yaşatmak gibi duygu ve düşüncelerle Cenab-ı Hakk'ın bu makamı kendisine nasibetmesi için duâ etmelerini ümmetine tavsiye etmiştir.

Fazîlet kelimesi ise, Cennette vesîleden ayrı bir makam olabileceği gibi, vesile kelimesinin bir açıklaması da olabilir.

Makâm-ı Mahmûd Cenab-ı Peygamber (s.a.)'e verilen, bütün Ümmet-i Muhammed'in yararlanacağı şefaat-i uzmâ makamıdır.

[Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/349]

 

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Olsun,biraz önce Kurtuluş'a duanın çeşitlerinden bahşetmiştiniz.Efendimiz risâletiyle,ubudiyyetiyle ve Allah'ın lütfuyla o makamı kazanmış.Tıpkı sınava çok iyi hazırlanan öğrenci gibi.Fiili dua yapıldı diye kavlî duayı da kazanacağını biliyoruz diye biz yapmayalım mı?
 

İlim Talebesi

KF Ailesinden
Özel Üye
Olsun,biraz önce Kurtuluş'a duanın çeşitlerinden bahşetmiştiniz.Efendimiz risâletiyle,ubudiyyetiyle ve Allah'ın lütfuyla o makamı kazanmış.Tıpkı sınava çok iyi hazırlanan öğrenci gibi.Fiili dua yapıldı diye kavlî duayı da kazanacağını biliyoruz diye biz yapmayalım mı?

Fiili dua yapılmazsa , kavli duanın tesiri olmaz.Tevekküle aykırı olur.Eğer Fiili dua yapılır , kavli dua da yapılırsa tesiri olur.
 
Üst