Padisah´in bir is veya gereklilik ile ilgili arzusunu gösteren yazili emri. Kelime Farsca´dan gelmis olup, "emir, buyruk" manalarina gelmektedir.
Ferman ilk olarak Islamiyeti kabul eden ilhanlilarda daha sonra ise Osmanlilarda kullanilmistir. Padisah yazdirdigi yaziya kendi tugrasini basarak bir resmi emir cikarmis olur. Padisah´in bu emrine "Ferman-i Hümayun veya Ferman-i serif" de denmektedir.
Fermanin kendine has sartlari ve özellikleri vardir. Öncelikle gönderilen mesajin Ferman oldugunu belirtilir. Ferman´in gönderildigi kisiye dua ve niyaz edilir. Ferman´in gönderilis sebebi, Ferman cikaranin arzusuna aciklandiktan sonra fermanin cikarildigi gerekli emir verilir. Söylenmesi ve yapilmasi istenen sey aciklanir, Ferman´da istenilen seyin yerine getirilmesi ve muvaffakiyeti icin dua edilir ayrica fermanin tarihi ve gönderildigi yer belirtilir (M. Zeki Pakalim, Osman Tarihi Deyimleri ve terimleri Sözlügü, I, 607).
Osmanlilarda hükümdarin tugrali fermani, icindeki bilgi ve malumatin cesitine göre; hüküm, tibi, misal, tevki, nisan, berat, mensur ve yarlig denilirdi. Bunlarin hepsi padisahin yazili emrine delil teskil eden kelimelerdi.
Fermanlar cok cesitli sebeplere göre cikarilirdi. Mesela Fatih Sultan Mehmed dönemi hakkinda 1551-1552´de tedavüle cikarilan akceler ile ilgili bir ferman´a göre, darphane amili", yeni akceleri Anadolu vilayetleri saraflar ve yasakcilar araciligi ile gönderir. Akce naklinin güvenligini saglamak amaciyla Sancak beylerine, Kadilara, Timar Sahiplerine Kethüdalarin güzergah üzerinde emniyet tedbirlerini almasi istenerek geceleri konaklamalarda kesif yapmasi emredilmistir. Sultan, herhangi bir sekilde emrinin ifasinda ihmal gösterenlere agir cezalar verir.
Fermanlar, Osmanlilardan önce Anadolu Selcuklu Devletinde de vardi. Anadolu Selcuklu devleti ilhanlilara bagli oldugundan Han, Selcuk Hükümdarina kilic, hil´at, murassa külah ve bir de ferman göndermis ve Naib Semsuddin Isfehani´yi kendi tarafindan Memalik-i Rum´a hakim yapip eline bir de YArlig vermisti.
Anadolu Selcuklularda büyük divanda bulunan arazi defterlerinde has ve iktaa yani dirlik olan timara ait tevcihati yapan ve buna dair mensur ve beratlari hazirlayan mühim bir dairenin reisine Pervaneci denmis ve bu berat ve mensurlara da Pervane denilmistir (I. Hakki Uzuncarsili, Osmanli Devleti Teskilatina Medhal, Ankara 1970, s. 95).
Pervane bircok lugat ve eserlerde Ferman ve hükm-i padisahi demek olup, bir nevi yazinin adina da pervane denildigi ve Mogollarda devletin dört mühüründen birinin adi oldugu ve altindan yapilmis olan bu kücük hükümdar mührüyle hazineye ait vesikalarin damgalandigi Hacib veya Perdedara Pervane denildigi kaydedilmektedir (Tarih-i Osmani Ercümeneni Mecmuasi, sene 8, s. 46).
(Samil Islam Ansiklopedisi.C.2.Sf.168-169/Heyet) .....
Ferman ilk olarak Islamiyeti kabul eden ilhanlilarda daha sonra ise Osmanlilarda kullanilmistir. Padisah yazdirdigi yaziya kendi tugrasini basarak bir resmi emir cikarmis olur. Padisah´in bu emrine "Ferman-i Hümayun veya Ferman-i serif" de denmektedir.
Fermanin kendine has sartlari ve özellikleri vardir. Öncelikle gönderilen mesajin Ferman oldugunu belirtilir. Ferman´in gönderildigi kisiye dua ve niyaz edilir. Ferman´in gönderilis sebebi, Ferman cikaranin arzusuna aciklandiktan sonra fermanin cikarildigi gerekli emir verilir. Söylenmesi ve yapilmasi istenen sey aciklanir, Ferman´da istenilen seyin yerine getirilmesi ve muvaffakiyeti icin dua edilir ayrica fermanin tarihi ve gönderildigi yer belirtilir (M. Zeki Pakalim, Osman Tarihi Deyimleri ve terimleri Sözlügü, I, 607).
Osmanlilarda hükümdarin tugrali fermani, icindeki bilgi ve malumatin cesitine göre; hüküm, tibi, misal, tevki, nisan, berat, mensur ve yarlig denilirdi. Bunlarin hepsi padisahin yazili emrine delil teskil eden kelimelerdi.
Fermanlar cok cesitli sebeplere göre cikarilirdi. Mesela Fatih Sultan Mehmed dönemi hakkinda 1551-1552´de tedavüle cikarilan akceler ile ilgili bir ferman´a göre, darphane amili", yeni akceleri Anadolu vilayetleri saraflar ve yasakcilar araciligi ile gönderir. Akce naklinin güvenligini saglamak amaciyla Sancak beylerine, Kadilara, Timar Sahiplerine Kethüdalarin güzergah üzerinde emniyet tedbirlerini almasi istenerek geceleri konaklamalarda kesif yapmasi emredilmistir. Sultan, herhangi bir sekilde emrinin ifasinda ihmal gösterenlere agir cezalar verir.
Fermanlar, Osmanlilardan önce Anadolu Selcuklu Devletinde de vardi. Anadolu Selcuklu devleti ilhanlilara bagli oldugundan Han, Selcuk Hükümdarina kilic, hil´at, murassa külah ve bir de ferman göndermis ve Naib Semsuddin Isfehani´yi kendi tarafindan Memalik-i Rum´a hakim yapip eline bir de YArlig vermisti.
Anadolu Selcuklularda büyük divanda bulunan arazi defterlerinde has ve iktaa yani dirlik olan timara ait tevcihati yapan ve buna dair mensur ve beratlari hazirlayan mühim bir dairenin reisine Pervaneci denmis ve bu berat ve mensurlara da Pervane denilmistir (I. Hakki Uzuncarsili, Osmanli Devleti Teskilatina Medhal, Ankara 1970, s. 95).
Pervane bircok lugat ve eserlerde Ferman ve hükm-i padisahi demek olup, bir nevi yazinin adina da pervane denildigi ve Mogollarda devletin dört mühüründen birinin adi oldugu ve altindan yapilmis olan bu kücük hükümdar mührüyle hazineye ait vesikalarin damgalandigi Hacib veya Perdedara Pervane denildigi kaydedilmektedir (Tarih-i Osmani Ercümeneni Mecmuasi, sene 8, s. 46).
(Samil Islam Ansiklopedisi.C.2.Sf.168-169/Heyet) .....