Fî:
Arabçada harf-i cerrdir. Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir. Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır. Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer. Te'kid mânası da vardı. (L.R.)
Başka bir ifade ile kısaca (fî) : "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir. Kelimenin başına yazılır ve o kelimeyi "i" diye okuttuğu için ona harf-i cerr denir. Farsçada "Der", "Fî" yerinde kullanılır.
Fi aman-illâh:
Allahın muhafaza, siyânet ve hıfzında.
Fîh:
(Fî-h) Onda, onun hakkında.
Fîhi:
Onda.
*İçinde.
Fîhi nazar(un):
Şüphe edilen bir mes'ele hakkında söylenir. "Ona bir bakmak, tetkik etmek lâzımdır" demektir.
Filasl:
(Fi-l-asl)Aslında olduğu gibi.
Filcümle:
(Fi-l-cümle) Ezcümle, minelcümle. Bir hayli. Emsalinden beri.
Filhakika:
(Fi-l-hakika) Hakikatte, esasında, hakikaten, doğrusu.
Filhal:
(Fi-l-hâl) Şimdi, hemen.
* Bu halde.
* Hadd-i zâtında.
Filmedine(ti):
(Fi-l-Medine(ti)) : Medine şehrinde.
Filmesel:
Misaldeki gibi, meselâ.
Filvâki':
Vâki hâle göre. Vakide olduğu gibi.
Fî-mâba'd:
Bundan böyle, bundan sonra, bundan itibaren, bir daha.
Fî-zamâninâ:
Devrimizde. Zamanımızda.
K:Yeni Lûgat
Arabçada harf-i cerrdir. Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir. Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır. Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer. Te'kid mânası da vardı. (L.R.)
Başka bir ifade ile kısaca (fî) : "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir. Kelimenin başına yazılır ve o kelimeyi "i" diye okuttuğu için ona harf-i cerr denir. Farsçada "Der", "Fî" yerinde kullanılır.
Fi aman-illâh:
Allahın muhafaza, siyânet ve hıfzında.
Fîh:
(Fî-h) Onda, onun hakkında.
Fîhi:
Onda.
*İçinde.
Fîhi nazar(un):
Şüphe edilen bir mes'ele hakkında söylenir. "Ona bir bakmak, tetkik etmek lâzımdır" demektir.
Filasl:
(Fi-l-asl)Aslında olduğu gibi.
Filcümle:
(Fi-l-cümle) Ezcümle, minelcümle. Bir hayli. Emsalinden beri.
Filhakika:
(Fi-l-hakika) Hakikatte, esasında, hakikaten, doğrusu.
Filhal:
(Fi-l-hâl) Şimdi, hemen.
* Bu halde.
* Hadd-i zâtında.
Filmedine(ti):
(Fi-l-Medine(ti)) : Medine şehrinde.
Filmesel:
Misaldeki gibi, meselâ.
Filvâki':
Vâki hâle göre. Vakide olduğu gibi.
Fî-mâba'd:
Bundan böyle, bundan sonra, bundan itibaren, bir daha.
Fî-zamâninâ:
Devrimizde. Zamanımızda.
K:Yeni Lûgat