slymndzgn
Tecrübeli
Küçük bir çocuk ağlıyor gecenin derinliklerinde,
kimsesiz, istikbali çalınmış, garip bir çocuk.
Oyuncak tutmayan o küçük elleri, taşlara sarılıyor tankların karşısında.
Küçük bir çocuk ağlıyor Filistin'de,
gecenin derinliklerinde yaşlar dökülüyor göz pınarlarından.
Toz toprak içerisinde üstü başı,
ne giyecek güzel bir elbisesi var, ne de yiyecek bir aşı.
Duvarlar örülü etrafında,
zulmün ördüğü beton duvarlar.
Nasır tutmuş taş kavrayan elleri, ayakları çıplak, sırtı ince,
üşüyor gecenin serinliğinde.
Öte yanda bir başka çocuk;
aynı gecede, aynı gökyüzü ve aynı yıldızlar altında,
epeyce rahat zulmün ördüğü duvarlar arkasında,
karnı tok, sırtı pek, kim bilir kaçıncı uykusunda.
Zorbaların kurduğu yeni dünya düzeni;
zulüm, hırsızlık ve gasp...
Çalınan yarınlar bizim yarınlarımız,
Filistin'de, Irak'ta, Keşmir'de ağlayan çocuklar bizim çocuklarımız.
Yürekler hissiz, yürekler baygın,
bize ait olmayan sözler aramızda pek yaygın.
Yüreklerini Hüseyince koyamayanlar ortaya,
uzak sanıyorlar kendilerinden zilleti.
Heyhat! Konuşmakla elde eder mi insan hiç izzeti ?
Filistin'de yerden taş toplarken minik eller,
Buralarda dünyalık için çarpıyor yürekler.
Sabah işe, akşam eve
mekik dokurken arada,
imanını yitirmiş, aklı bir karış havada.
Gözler uykuda, kulaklar sağır,
zillet üstüne zillet, ölmekteyiz ağır ağır.
Duyulmaz oldu artık mazlumların feryadı,
elbet bulacaktır bizi bir gün mustaz'afların ahı.
Ağlama çocuğum, dimdik ayaktasın,
sen dimdik ayaktayken oturanlar ağlasın !
(alıntı)
kimsesiz, istikbali çalınmış, garip bir çocuk.
Oyuncak tutmayan o küçük elleri, taşlara sarılıyor tankların karşısında.
Küçük bir çocuk ağlıyor Filistin'de,
gecenin derinliklerinde yaşlar dökülüyor göz pınarlarından.
Toz toprak içerisinde üstü başı,
ne giyecek güzel bir elbisesi var, ne de yiyecek bir aşı.
Duvarlar örülü etrafında,
zulmün ördüğü beton duvarlar.
Nasır tutmuş taş kavrayan elleri, ayakları çıplak, sırtı ince,
üşüyor gecenin serinliğinde.
Öte yanda bir başka çocuk;
aynı gecede, aynı gökyüzü ve aynı yıldızlar altında,
epeyce rahat zulmün ördüğü duvarlar arkasında,
karnı tok, sırtı pek, kim bilir kaçıncı uykusunda.
Zorbaların kurduğu yeni dünya düzeni;
zulüm, hırsızlık ve gasp...
Çalınan yarınlar bizim yarınlarımız,
Filistin'de, Irak'ta, Keşmir'de ağlayan çocuklar bizim çocuklarımız.
Yürekler hissiz, yürekler baygın,
bize ait olmayan sözler aramızda pek yaygın.
Yüreklerini Hüseyince koyamayanlar ortaya,
uzak sanıyorlar kendilerinden zilleti.
Heyhat! Konuşmakla elde eder mi insan hiç izzeti ?
Filistin'de yerden taş toplarken minik eller,
Buralarda dünyalık için çarpıyor yürekler.
Sabah işe, akşam eve
mekik dokurken arada,
imanını yitirmiş, aklı bir karış havada.
Gözler uykuda, kulaklar sağır,
zillet üstüne zillet, ölmekteyiz ağır ağır.
Duyulmaz oldu artık mazlumların feryadı,
elbet bulacaktır bizi bir gün mustaz'afların ahı.
Ağlama çocuğum, dimdik ayaktasın,
sen dimdik ayaktayken oturanlar ağlasın !
(alıntı)