Hacerül Esved Put mudur?

SETR

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Hacerul Esved namı diğer kara taş hakkında günümüzde bazı kendini bilmezler iftiralarda bulunmaktalar. Bu iftiraların hülasası hacerülesvedin de bir put olduğu ve mekke fethinden sonra kabe'deki putların temizlendiği ve hacerül esvedin ise bırakıldığı yönünde. Biz de bu konuyu araştırdık ve hacerülesved gibi kıymetli bir taş hakkında atılan iftiralarla zihinleri bulandırmak isteyenlere cevaplarını paylaşıyoruz.
 

SETR

© ◄ كُن فَيَكُونُ ►
Haceru’l-Esved, Hz. İbrahim’den beri kutsal bir taş olarak kabul edilmiştir. Cahiliye dönemi Arapları onu hiç bir zaman bir put gibi görmemişler. Bilakis dedeleri Hz. İbrahim’den gelen geleneği sürdürmüş ve ona saygı göstermişler.

Bir şeye gösterilen saygı ile ona tapmak arasında dağlar kadar fark vardır. Bu açıdan bakıldığı zaman görülecektir ki; Meleklerin Hz. Adem’e -saygı anlamında- secde etmeleri, insanların beytullah’ı tavaf etmeleri, bir putçuluk değil, bir saygının ifadesidir.

Bilindiği gibi, Kâbenin kıymeti tevhid akidesinin simgesi, Allah’ın hakikî mabud olduğunun nişanesi, gökteki meleklerin beytu’l-mamur kâbesine mukabil, yeryüzü sakinleri olan insanlar tarafından kendisine yapılan ibadet için bir mâbed olmasından kaynaklanmaktadır.

Diğer bir ifadeyle Kâbenin şerefi, fazileti mekândan kaynaklanan fiziki bir unsur olmasından değil, manevî konumundan kaynaklanan tevhidin simgesi, metafizik bir üstünlük nişanesi olmasındandır.

Beytullah’ın en kutsal tarafını teşkil eden Haceru’l-Esvede saygı göstermek de hiç bir zaman bir tapma manasına gelmez. Haceru’l-Esvedin bu saygın konumu, Allah’ın tevhidini simgeleyen yeryüzü mabedi Kâbe’nin etrafını tavaf ederken, ilk tavaf noktası, dolayısıyla ilk ibadet nişanı olduğundandır. Adeta namaz kılarken Fatiha suresinin okunması gerektiği gibi, tavaf ibadetini yaparken de Haceru’l-Esved fatihasından başlamak gerekir.

İslam öncesi dönemde Haceru’l-Esved’in bir tanrıça olduğu palavrası, hiç bir sağlam kaynakta görme mümkün değildir. Tamamen dinsizlerin uydurmasıdır.

İslam’da Haceru’l-Esevedin bir put gibi görüldüğü iddiasının yalan olduğunu gösteren en açık delillerden biri Hz. Ömer’in bu taşı öperken sarf ettiği şu sözleridir:

“Vallahi ben senin ne zararı ne de yararı olmayan bir taş olduğunu çok iyi bilirim. Eğer Resulullah’ın seni öptüğünü görmeseydim, asla seni öpmezdim.” (Buhârî, Hac 50; Müslim, Hac 251)

Hz. Ömer bu söz ve davranışıyla, her müslüman için “delîl” olan Hz. Peygamber’in tavrını, -onun vahiy tarafından yönlendirildiği gerçeğinden hareketle- kendi görüşünün/aklının önüne geçiriyor. Kendini aşıp vahye teslim oluyor.

kaynak: sorularlaislamiyet
 
Üst