Hakiki Sevgi Nasıldır

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
HAKÎKÎ SEVGİ NASILDIR?

O “Yahyâ bin Muâz” ki, evliyânın büyüğü.
Verâ ile takvâda, vardı çok üstünlüğü.

Buyurdu ki: (Bir sevgi, hakîkî ise şâyet,
Bir iyilik görmekle, hiç artmaz o muhabbet.

Ve eğer bir kötülük görse de sevdiğinden,
Yine de, bir azalma olmaz o sevgisinden.

Ey insan, sen ne kadar edersen Hakk’a tâat,
İnsanlar da, o kadar, sana eder itâat.

Sen, Allah'a ne kadar eylersen günâh, isyân,
Sana dahî o kadar, karşı gelir çok insan.)

Bir gün de buyurdu ki: (Doğru, "hâlis âlim"ler,
Sana, ebeveyninden daha şefkatlidirler.

Zîrâ annen ve baban, sana merhametinden,
Kurtarır yalnız seni, "dünyâ felâketi"nden.

Ama onlar, katarak, gündüze gecesini,
“Cehennem ateşi”nden, kurtarır elbet seni.

Ey insan, bu dünyâ'ya aldanma, onu tanı.
O, hep dolup boşalır, sanki bir “Yolcu hanı”.

Bu gün burda olsan da, olmazsın belki yarın.
Zîrâ ölebilirsin, gaflete gelme sakın.

Elini çabuk tut da, hazırlan bir an evvel.
Zîrâ yaşıyanlara, "Ânî gelir" hep ecel.

Eğlenmeyi bırak da, ibâdet yapmaya bak.
Zîrâ zevk ve eğlence, âhirette olacak.

Eğer ki bir âlimde, varsa "Dünyâ sevgisi",
Onun, hiçbir kimseye, olmaz bir fâidesi.

Zîrâ kendine bile olmaz ki hayrı onun,
Nerde kaldı gayriye, fâidesi dokunsun.)

Derdi ki: (Şâyet "Ölüm", konsa idi pazara,
Ehlullah, başka şeye vermezlerdi hiç para.

Cehenneme götüren amelleri işleyip,
Sonra kalkıp, Cennet'e tâlip olmak, ne garip.

"Ahmak" şu kimsedir ki, çok günâh işler de hep,
Sonra, Hak teâlânın affını eder talep.

"Akıllı" da şudur ki, dünyâ'yı terk etmeden,
Âhiret azığını, hazır eder gitmeden.

Bilir ki, âhiretin tarlasıdır bu dünyâ.
Eker tohumlarını, çalışır ekseriyâ.

Kabre girmeden önce, oraya hazırlanır.
Bilir ki, her mü'mine, orada “Suâl” vardır.

Hem ölmeden, öğrenir cevâbını onların.
Bilir ki, kendisine sorulur bunlar yarın.

Ey insan, "îtikad"ın, tam doğruysa Allah'a,
Sana, bundan kıymetli bir "nîmet" olmaz daha.

Öyleyse, kork ve titre îmân'ın gitmesinden.
Zîrâ bir kelimeyle, gidebilir o da senden.

Küfrü mûcip şeyleri, iyi öğren, ezberle.
"İyiler"le otur kalk, dost olma câhillerle.

Temin et gençliğinde, "ilim", "amel", "ihlâs"ı.
Budur maksat ve gâye, budur işin esâsı.)
 
Üst