Han:
f. Hükümdar. Eski Türklerde Hakan da denen devlet reisi.
Hân:
f. Yolcuların misafir olduğu bina. Kervansaray. Otel.
* Ticaret ehlinin sakin olduğu yer.
Hân(2):
f. Yemek sofrası. Üstüne yemek konan tepsi.
* Yemek, taam.
* Ahçı dükkânı, lokanta.
-Hân:
f. Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile) duâ okuyan.
K:Yeni Lûgat
f. Hükümdar. Eski Türklerde Hakan da denen devlet reisi.
Hân:
f. Yolcuların misafir olduğu bina. Kervansaray. Otel.
* Ticaret ehlinin sakin olduğu yer.
Hân(2):
f. Yemek sofrası. Üstüne yemek konan tepsi.
* Yemek, taam.
* Ahçı dükkânı, lokanta.
-Hân:
f. Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile) duâ okuyan.
K:Yeni Lûgat