Haşv:
(Haşiv) (C.: Ahşâ) Tıb: Vücudun içindeki uzuvlardan her birisi.
* Minder, yastık gibi şeylerin içini dolduran pamuk, kuru ot.
* Kırılması ihtimali olan eşyanın arasına konan yumuşak, ot gibi şey.
* Edb: İbarede lüzumsuz söz bulunması, aynı mânada iki kelimeyi yanyana söylemek: Ahd ü peymân, vakt ü zaman, ferid ü yektâ... gibi.
Haşv-i kabîh:
Edb: Söze çirkinlik veren kelime fazlalığı.
Haşv-i melih:
Söz arasında ikinci bir kelime veya cümle ile ikinci derecede bir mâna ifade etmek.
Haşv-i müfsid:
Edb: İbarede yalnız kalabalık etmekle kalmayıp mânâyı da anlaşılmaz hale getiren söz.
Haşvî:
Mânâsız sözler söyleyen, saçma sapan konuşan.
* Haşve benziyen.
Haşviyyât:
Söz arasında, lüzumsuz, fazladan olan sözler.
K:Yeni Lûgat
(Haşiv) (C.: Ahşâ) Tıb: Vücudun içindeki uzuvlardan her birisi.
* Minder, yastık gibi şeylerin içini dolduran pamuk, kuru ot.
* Kırılması ihtimali olan eşyanın arasına konan yumuşak, ot gibi şey.
* Edb: İbarede lüzumsuz söz bulunması, aynı mânada iki kelimeyi yanyana söylemek: Ahd ü peymân, vakt ü zaman, ferid ü yektâ... gibi.
Haşv-i kabîh:
Edb: Söze çirkinlik veren kelime fazlalığı.
Haşv-i melih:
Söz arasında ikinci bir kelime veya cümle ile ikinci derecede bir mâna ifade etmek.
Haşv-i müfsid:
Edb: İbarede yalnız kalabalık etmekle kalmayıp mânâyı da anlaşılmaz hale getiren söz.
Haşvî:
Mânâsız sözler söyleyen, saçma sapan konuşan.
* Haşve benziyen.
Haşviyyât:
Söz arasında, lüzumsuz, fazladan olan sözler.
K:Yeni Lûgat