Haybet:
Mahrumiyyet. İsteğine erememek. Me'yus ve mahrum olmak.
(Hırs ile aculiyet, sebeb-i haybettir. Zira mürettep basamaklar gibi fıtrattaki tertibe,teselsüle tatbik-i hareket etmediğinden, harîs muvaffak olamaz.Olsa da, tertib-i câlisi bir basamak kadar seyr-i fıtrîden kısa olduğundan, ye’se düşüp gaflet bastıktan sonra kapı açılır. Allah kalbin bâtınını iman ve mârifet ve muhabbeti için yaratmıştır. Kalbin zahirini sair şeylere müheyya etmiştir.Cinayetkâr hırs kalbi deler, sanemleri içine idhal eder. Allah darılır, maksudunun aksiyle mücazat eder.İ.D.E)
Haybet-zede:
f. Sıkıntıya uğrayan, kedere düşen, kederli olan
K:Yeni Lûgat
Mahrumiyyet. İsteğine erememek. Me'yus ve mahrum olmak.
(Hırs ile aculiyet, sebeb-i haybettir. Zira mürettep basamaklar gibi fıtrattaki tertibe,teselsüle tatbik-i hareket etmediğinden, harîs muvaffak olamaz.Olsa da, tertib-i câlisi bir basamak kadar seyr-i fıtrîden kısa olduğundan, ye’se düşüp gaflet bastıktan sonra kapı açılır. Allah kalbin bâtınını iman ve mârifet ve muhabbeti için yaratmıştır. Kalbin zahirini sair şeylere müheyya etmiştir.Cinayetkâr hırs kalbi deler, sanemleri içine idhal eder. Allah darılır, maksudunun aksiyle mücazat eder.İ.D.E)
Haybet-zede:
f. Sıkıntıya uğrayan, kedere düşen, kederli olan
K:Yeni Lûgat