Haylûlet:
Kibir.
* Taazzum. Gurur.
* Su-i zan.
* Korkmak. Tevehhüm etmek.
Haylûlet:
Yolu kapamak.
* Araya girme. İki şey arasına girip hicab olmak.
Haylûlet-i arz:
Ay tutulması. Dünyanın güneşle ay arasına girerek güneş ışığına perde olması.
(İşte, o iki dairenin tekatu’ noktasına, “baş” mânâsına “re’s,” diğerine “kuyruk” mânâsına “zeneb” demişler. Kamer re’se ve şems zenebe geldiği vakit, felekiyun ıstılahınca “haylûlet-i arz” vuku bulur. Yani, küre-i arz, tam ikisinin ortasına düşer. O vakit kamer hasf olur. L.)
K:Yeni Lûgat
Kibir.
* Taazzum. Gurur.
* Su-i zan.
* Korkmak. Tevehhüm etmek.
Haylûlet:
Yolu kapamak.
* Araya girme. İki şey arasına girip hicab olmak.
Haylûlet-i arz:
Ay tutulması. Dünyanın güneşle ay arasına girerek güneş ışığına perde olması.
(İşte, o iki dairenin tekatu’ noktasına, “baş” mânâsına “re’s,” diğerine “kuyruk” mânâsına “zeneb” demişler. Kamer re’se ve şems zenebe geldiği vakit, felekiyun ıstılahınca “haylûlet-i arz” vuku bulur. Yani, küre-i arz, tam ikisinin ortasına düşer. O vakit kamer hasf olur. L.)
K:Yeni Lûgat