Es selamu aleykum,
Şehirlerde sahipsiz yaşayan ve bir araya gelerek saldırgan sürüler dahi oluşturan kedi ve köpeklerin sayılarının artması;
* Güvenlik,
* Halk Sağlığı,
* Çevre Temizliği,
açılarından ciddi bir sorun teşkil etmekte, yaşanan ısırma vakalarında bu hayvanlardaki hastalıklar insanlara geçmekte ve kimi zaman kuduz vakaları dahi görülebilmektedir.
Şu an uygulanmakta olan kısırlaştırma sistemi ile kedi ve köpeklerin yumurtalık ve rahimleri alınmaktadır. Hayvanların yumurtalıkları alındığı için hormonları da yok olmaktadır. Bu operasyonlardan sonra hayvanlarda "kızgınlık" dönemi dediğimiz cinsel istek dönemi olmamaktadır. Yani hayvanlar çifleşmemektedirler. Hormonlarını kaybeden köpeklerin bölge koruma duygusu da körelmekte ve aynı bölgede daha fazla köpek yaşamaya başlamaktadır. Besinin sınırlı olduğu şehir ortamında ise köpek nüfusunun kalabalıklaşması ısırma ve saldırma vakalarını artırmaktadır. Özetle; köpek populasyonu arttıkça rekabet ve hırçınlık artıyor.
Sokakta yaşayan kedi ve köpeklerin sayılarını kontrol altında tutmak için şu an belediyelerimiz ve veterinerlerimiz tarafından yaradılışları bozularak yani; yumurtalık ve rahimleri alınarak bu hayvanlar kısırlaştırılıyor ve bu esnada pek çok kedi - köpek te ölüyor. Yani şu an bu işlem bu şekilde hem devlet kurumlarında hem de özel sektörde yaygın şekilde bu yolla yapılmaktadır.
Hayvanların yaradılışlarında bir teğayyir anlamına gelen bu işlem yerine; bu hayvanların hormon dengesini bozmadan, vücudundaki organları çıkarıp atmadan, sadece hayvanın gebe kalmasını engellemek maksadıyla, hayvan üzerinde ameliyat yarasına sebep olmayan ve eziyet etmeden, tıpkı insanlardaki gibi sadece yumurtalık kanalının bağlanması yolu ile kedi ve köpeklerin kısırlaştırılması konusunda hüküm nedir?
Bu durumun dini boyutu hakkında kaynakları ile birlikte bilgi alabilir miyim? Yardımlarınız ve kıymetli bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla,