Hazarca Dili Tarihi

ömr-ü diyar

اَلْمَرْءُ مَعَ مَنْ أَحَبَّ
Yönetici
Hazarca, Ortaçağda, Orta Asyalı yarı göçmen Türk boyu olan Hazarların konuştuğu dil.

Hazarca, Türk lehçelerinden biri olmasına karşın Türk lehçelerinin hangi koluna ait olduğu tartışmalıdır. Bazı araştırmacılar Hazarca’nın İran dilleri veya Kafkas dilleriyle yakın ilişkisi olduğunu varsayarlar.

Hazarların diliyle yazılmış bir eser, günümüze kadar ulaşamadığı için Hazarların konuştuğu dil hakkında kesin bir bilgi yoktur. Hazarlardan günümüze kadar kalan iki belge vardır ve bunlar İbranice yazılmıştır. Bunlardan biri, Hazar kağanı Yusuf tarafından, 960 yıllarında Emevilerin Kurtuba emiri III. Abdurrahman'ın hizmetinde çalışan devlet adamına yazılan mektup ve diğeri de, yine aynı hakan zamanında ismi belirsiz bir Musevi Hazar tarafından yazılan mektubun Mısır'da bulunan parçalarıdır. Barthold ve Minorsky gibi Rus araştırmacılar, Hazarca'nın İdil Bulgarlarının diline benzediğini, bugün Çuvaşça'nın da, Bulgarca ve Hazarca'ya benzediğini ve sonuç olarak, Hazarca'nın Türk dillerinin ayrı bir kolu olan Çuvaşça'ya çok yakın olduğunu ifade etmektedirler.[1] Ayrıca, yapılan araştırmalara göre, Hazar ülkesinde Hazarca'nın dışında çeşitli Türk lehçelerinin de konuşulmakta olduğu ortaya çıkarılmıştır.[2]

Ortaçağ Arap bilginleri Hazarcayı Oğuzların konuştuğu dile yakın bir dil olarak saymışlar ve her iki dili Hazar ülkesinde Türklerin konuştuğunu belirtmişlerdir.

Hazarcanın, eski Türk dili ve Uygurcanın etkisinde kalmış, Hunca ve Bolgarca gibi Türk lehçelerinin Oğur öbeğine bağlı bir lehçe olduğu görüşünde birleşen araştırmacılar da vardır. Ayrıca, Karaçaylar, Balkarlar ve Kafkasyalılar da bu dilden arta kalan birtakım sözcükleri de dillerinde kullanmaktadırlar. Polonya'da yaşayan Karaylar bile eski Hazar Türkçesini kullanmaktadırlar.[3]

Hazarcadan günümüze çok az örnek ulaşmıştır. Hazar alfabesiyle yazılmış tek HWQWRWM (“Okudum”) kelimesi, Kiev'deki Hazar Yahudilerinin kullandığı Kiev yazısının sonunda yer almış ve günümüze ulaşmıştır. Bu kelime, eski bir Türk runik yazısıyla yazılmıştır.

Hazarca, değişik dönemlerde Kiril, İbrani, Latin, Yunan, Arap ve Gürcü alfabeleriyle yazılmıştır.

Kaynakça

* Şerif Baştav (1987). "Hazar Kağanlığı Tarihi", Tarihte Türk Devletleri I, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayınları, Ankara, sf. 169-178
* Zeki Velidi Togan (1970) "Hazarlar md." İslam Ansiklopedisi, Cilt V, İstanbul, sf. 408
* Tarihteki Türk Devletleri, Haz: Doç Dr. Anıl Çeçen, Milliyet Yayınları
 
Üst