Hengâm ne demektir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hengâm:
f. Zaman, devir, çağ,sıra, vakit, mevsim.

(Hem, alâkadar olduğun ve perişâniyetlerinden müteessir olduğun senin bir nevi hânen ve içindeki mevcudât senin o hânenin ünsiyetli levâzımâtı ve sevimli müzeyyenâtı hükmünde olan dünyayı ve içindeki mahlûkatı kemâl-i hikmet ile tanzim ve tedbîr ve terbiye eden Zâtın Hakîm ismine ve Mürebbî ünvânına, senin ruhun ne kadar muhtaç, ne kadar müştak olduğunu, dikkat etsen anlarsın.

Hem, bütün alâkadar olduğun ve zevâlleriyle müteellim olduğun insanları, mevtleri hengâmında adem zulümâtından kurtarıp şu dünyadan daha güzel bir yerde yerleştiren bir Zâtın Vâris, Bâis isimlerine, Bâkî, Kerîm, Muhyî ve Muhsin ünvanlarına, ne kadar ruhun muhtaç olduğunu, dikkat etsen, anlarsın.
S.)


Hengâm-ı bahar:
Bahar mevsimi.


Hengâm-ı sabâvet:
Çocukluk zamanı.


Hengâm-ı şebâb:
Gençlik zamanı, delikanlılık çağı.


Hengâm-ı şitâ:
Kış mevsimi.


Hengâme:
f. Seslerin birbirine karışmasından çıkan gürültü. Kavga, gürültü. Şamata.


Hengâme-gîr:
f. Meddah, oyuncu. Hikâye söyleyici, hokkabaz.
* Diş macunu, leke tozu gibi şeyler satan çığırtkanlar.
* Kavgacı, gürültücü.


K:Yeni Lûgat
 
Üst