A
AhDe_VeFaLi
Ziyaretçi
Yol göstermek ve doğru yola ulaşmak
gibi anlamlara gelen hidayet;
terim olarak “her türlü sapıklıktan kurtularak
dünya ve ahiret saadetini
sağlayacak doğru yolu bulma” şeklinde
tanımlanabilir.
Kur’an’da insanı doğru yola ancak
Allah’ın eriştireceği belirtilmektedir
gibi anlamlara gelen hidayet;
terim olarak “her türlü sapıklıktan kurtularak
dünya ve ahiret saadetini
sağlayacak doğru yolu bulma” şeklinde
tanımlanabilir.
Kur’an’da insanı doğru yola ancak
Allah’ın eriştireceği belirtilmektedir
(En’am, 6/125).
Yüce Rabbimiz, “Şüphesiz
sen sevdiğin kimseyi doğru
yola iletemezsin. Ancak Allah, dilediği
kimseyi doğru yola eriştirir.”
sen sevdiğin kimseyi doğru
yola iletemezsin. Ancak Allah, dilediği
kimseyi doğru yola eriştirir.”
(Kasas, 28/56)
, buyurarak Hz. Peygamber’in
dahi dilediğine hidayet edemeyeceğini
ifade etmiştir. Allah’ın
hidayete erdirmesi ancak Allah’a
iman edip, Kur’an ve Sünnete tam
olarak bağlanma sonucunda olur.
Bunun için Peygamber Efendimiz,
dahi dilediğine hidayet edemeyeceğini
ifade etmiştir. Allah’ın
hidayete erdirmesi ancak Allah’a
iman edip, Kur’an ve Sünnete tam
olarak bağlanma sonucunda olur.
Bunun için Peygamber Efendimiz,
“Allah'ın kitabı ki, onda doğru yol ve
nur vardır. Her kim ona tutunur ve
onunla amel ederse doğru yolda olur
ve her kim ondan şaşarsa sapıtır.”
nur vardır. Her kim ona tutunur ve
onunla amel ederse doğru yolda olur
ve her kim ondan şaşarsa sapıtır.”
(Müslim, “Fadâilu's-Sahabe”, 36)
buyurarak,
Kur’an’ın, insanlığı doğru yola
ulaştırması için gönderildiğini dile getirmiştir.
Hidayetin yalnız kendisinden gelebileceğini
vurgulayan Rabbimiz, kâfir,
fasık (günahkâr) ve zalim toplumları
hidayete erdirmeyeceğini de bize bildirmektedir
Kur’an’ın, insanlığı doğru yola
ulaştırması için gönderildiğini dile getirmiştir.
Hidayetin yalnız kendisinden gelebileceğini
vurgulayan Rabbimiz, kâfir,
fasık (günahkâr) ve zalim toplumları
hidayete erdirmeyeceğini de bize bildirmektedir
(Bakara, 2/258, 264; Tevbe,
9/24)
9/24)
. Bunun için, sadece iman etmek
yeterli değil, bunun yanında dinin gerekliliklerinin
de yerine getirilmesi
yeterli değil, bunun yanında dinin gerekliliklerinin
de yerine getirilmesi
icap etmektedir.