H.Z ALLAH c.c. bizi hudutlarla çevirmiştir.
Ayeti kerimede;
Allaha tevbe edenler, ibadet edenler, Hamd edenler,
oruç tutanlar, rüku ve secde edenler,iyiliği emredip
kötülükten vaz geçirmeye çalışanlar ve Allahın hududunu
koruyanlar var ya işte bu müminleri müjdele.( Tevbe: 112 )
Evvelâ güzel bir tevbe etmemizi istiyor.
Tevbeden murad insan evvelki hayatından sıyrılacak.
Cenab-ı hakka yönelmeye azmedecek.
Geçtiği yollara dönmeyi ateşe girme mesabesinde görecek.
Bu lutfa Mazhar olduktan sonra ne lâzım? ibadet lâzım.
O yolda yürümek lâzım çünkü o yol kestirmeden Hakka gider.
Sonra onu günah batağından çıkaran ibadet için huzuruna
almakla şereflendiren, kendisine yaklaştıran mabuduna hamdetmesi lâzım.
Ondan sonra oruç tutmak lâzım ki nefsin arzuları gemlensin teskiye bulsun.
Rükular secdeler çoğaltılacak, çok çok namaz kılınacak.
Bunları yaptıktan sonra iyiliği emreder kötülükten nehyeder olamamız icap
ediyor.
Bu şekilde bu güzel işleri yaparsak,HZ. Allahın çizdiği bu rıza hudutlarını aşıp
taşmazsak bu hudutlar içinde kalmış oluruz.
Nefsin tabiatında şehvete günaha ve kötülüğe meyil vardır,
Gücünü hep o yolda kullanır işte bunun adı nefstir.
Nefs vücudun içinde busuda bekleyen yedi başlı ejderhadır.
Haset, riya , kin , kibir, şehvet, gadap.yalancılık gibi hayvanı sıfatlardan
hangi sıfatta kişiyi yakalarsa onu alır cehennemin ortasına Kadar götürür.
Tahribatı dış düşmandan daha büyüktür.
Eğer dizginlenmezse h.z Allahın koyduğu hudutları aşar,geyesine ulaşır.
Hakiki imana sahip olabilmek ve o imanı koruyabilmek için
nefsle mücadele şarttır.
h.z Allah c.c nefsin her türlü hile ve desiselerinden cümlemizi
muhafaza etsin inşaAllah.
Sözler ve notlardan:
Ömer öngüt Efendi h.z.