Dinimiz, aileyi merkeze alan bir toplumu öngörür. Müslüman toplumlarda aileye verilen değer bunun bir göstergesidir. İslam aynı zamanda, aileyi akraba ilişkileriyle birlikte ele alır ve bu alanı daha da genişletir.
Ailenin kurucusu konumundaki ana babaya ise büyük değer verilir ve sorumluluklarını hakkıyla yerine getiren ebeveynler takdir edilir. "Rabbin, ondan başkasına kulluk etmemenizi anne babaya iyilikle muamele etmenizi emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa onlara öf bile deme onları azarlama, onlara güzel söz söyle" İsra, 23"
Modernleşme ile birlikte, aile kurumu derin bir yara almış ve bu yarayı saracak aileyi yeniden toparlayacak gücümüz zayıflatılmıştır. Özellikle kitle iletişim araçlarının artması ve aile bireylerinin bu araçlara olan ilgisi ahlaki değerlerimizi etki altına almış ve derin yaralar açmıştır.
Aile değerleri zayıflıyor
Son yıllarda ailenin çözülmesi çeşitli şekillerde tezahür ediyor.
Boşanmaların artması
Evden kaçan ya da bağımlılık tuzağına düşen gençlerin artması
Çocuklarla ebeveynler arasında görülen iletişim kopukluğu
Aile içinde yaşanan çatışmaların artması
Aileyi yeniden toparlamak için, öncelikle İslami değerlerin hayata taşınması gerekmektedir. Yani evlenen kişi kendinden ve eşinden önce Allah'a karşı sorumlu olduğunu bilmelidir. Evlenecek kişi, eşine ya da çocuğuna karşı yaptığı en ufak bir haksızlığın ahiret yurdunda karşısına çıkacağını bilmeli ve ilişkilerini buna göre yapılandırmalıdır. Aile kurumunu Allah'ın bir nimeti olarak gören kişi burada menfaat ilişkisi kurmaz, eşine ve çocuklarına karşı hoşgörülü ve anlayışlı olmaya çalışır.
Modern ailenin pek çok çıkmazları var. Aile ilişkilerini ikinci plana atan ve bireyci bir özelliğe sahip olan kişilerin sorumluluk duygusu tam olarak gelişmiyor. Mutlak ekonomik özgürlük slagonunu hayatın birinci hedefi olarak gören modern insan, neyi niçin yaptığının bilincinde olmuyor. Eşine ya da çocuklarına yaptığı fedakarlığı ahlaki bir davranış olarak göremiyor. İlişkilerini en yakınından en uzağına kadar çıkarları üzerine koruyor.
Oysa, Allah'ın rızasının gözetildiği bir aile ortamında, sevgi ve merhamet baskındır. Burada çocuklar da eşler de komşular da ailenin diğer fertleri de hak ettikleri değeri görürler.
İdeal bir aile okul gibidir
Çocuklar bu çatı altında, Allah sevgisi, Peygamber sevgisi ve Cennet cehennem inancı ve iyi kötü kavramını öğrenirler.
Allah'ın rızasını gözeten bir ailede sorumluluk bilinci vardır:
Çocuklar anne babaya hak ettikleri saygıyı gösterirler. Ebeveynler çocuklarına karşı sevgi ve merhametlerini göstermekten kaçınmazlar.
Aile bir okul gibidir, bireyler burada Allah'ın emir ve yasaklarını öğrenirler
Aile bireylerin acı ve neşelerini paylaştıkları bir ortamdır
Aile kişinin kendini rahat hissettiği ve paylaşım içinde olduğu bir ortamdır.
Kalıcı bir çözüm olabilir mi?
Günümüzde, boşanmaların ve evlilik dışı ilişkilerin artması sonucunda bazı ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Boşanan eşlerin istihdamı ve çocukların bakımı için çeşitli kurum ve kuruluşlar oluşturuluyor. Boşanan anneler sosyal güvenlik sigortası kapsamında yardım alıyor. Ancak maddi ihtiyaçları karşılansa da bu kimseler sıcak bir aile ortamına ihtiyaç duyuyorlar.
Modern insan kendisiyle çelişki yaşıyor. Bir yandan sıcak bir aile ortamına ihtiyaç duyuyor diğer yandan, aileyi özgürlüğünün önünde bir engel olarak görüyor. Sürekli ekonomik özgürlüğe vurgu yapıldığından eşler evleniyorlar, çalışıyorlar para kazanıyorlar fakat paylaşım içinde olamıyorlar. Çalışan kadın, küçük bir şeyde benim de ekonomik özgürlüğüm var diyor ve boşanmaya kalkıyor. Eşlerin birbirlerine olan tahammül duyguları zayıflıyor, saygı ve sevgileri de ilişkileriyle orantılı olarak hemen zayıflıyor.
Neler yapabiliriz?
Yaşanan sorunlara köklü bir çözüm getirmeyi düşünüyorsak öncelikle aile kurumunu diriltmemiz gerekir.
Bunun için, aileyi manevi bir iklimde yeniden ele almalıyız.
Kişi, eşine ve çocuğuna verdiği emeği bir yük olarak görmemeli aksine bunun Allah'ın rızasına uygun bir iş olduğunu bilmelidir.
Aile içinde sevgi, saygı, sadakat, sabır ve tahammül değerleri yeniden ele alınmalı ve paylaşım unsurları arttırılmalıdır.
Aile bireylerinin birlikte yaptığı işler dikkate alınmalı ve hiç olmazsa hafta sonları birbirlerine vakit ayırmaları sağlanmalıdır.
Çocukların eğitimi yeniden ele alınmalı ve bu konuda daha geniş çalışmalar yapılmalıdır.
Televizyon, internet ve cep telefonu gibi araçların doğru kullanımı konusunda aile bilinçlendirilmeli ve aile değerlerini güçlendirecek yeni programlara yer verilmelidir.